ZAFER BARTIN-AMASRA HALKININDIR

BARTIN PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI
ZAFER BARTIN-AMASRA HALKININDIR

Amasra’da yapılmak istenen iki ayrı termik santralin ÇED süreçlerini daha önce 6 kez durdurmuş ve iptal ettirmiştik. Buna rağmen aynı şirket tarafından termik santrallerin isimleri değiştirilerek ÇED süreçleri hukuksuz şekilde yeniden başlatılmış ve bir tanesinin (Hema Termik Santrali’nin) ÇED süreci yine hukuksuz şekilde devam ettirilmişti. 43 bin vatandaşımızın verdiği bireysel itiraz dilekçelerinden çekinen bakanlık 2014 yılı temmuz ayında ÇED dosyasını rafa kaldırmıştı. Fakat 15 Temmuz darbe girişiminden sonra oluşan belirsizlik ortamı fırsata dönüştürülerek raftaki Hema Termik Santrali ÇED raporu dosyası tam 1,5 yıl sonra indirilerek 6 Ekim 2016 tarihinde onaylanmış ve Amasra’da termik santral yapımının önü açılmıştı. Bu kararın peşi sıra Bölgesel Çevre Düzeni Planı da hukuksuz bir şekilde değiştirilip termik santral, Çevre Düzeni Planına işlenmişti. Bizler Bartın Platformu olarak rekor sayıda davacıyla yani 2019 yürekli insanla birlikte Zonguldak İdare Mahkemesi’nde iptal davası açmıştık. Ne yazık ki termik santral için çok haklı gerekçeler sunduğumuz bu başvurumuzu Zonguldak İdare Mahkemesi reddetmiş ve Amasra’da termik santral yapılmasının önünü açmıştı. Biz de bu kararı aynı davacılarla Danıştay’da temyiz etmiştik. 2019 davacıyla birlikte açtığımız dava 2019 yılında sonuçlandı. Danıştay 14. Dairesi “oybirliği” ile vermiş olduğu kararda Hema Termik Santrali ve Hema Limanı hakkında verilmiş olan iki ayrı ÇED olumlu kararını “karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere” iptal etti. Bu karar; yapılmak istenen termik santral, liman, lavvar tesisi ve diğer eklentilerin entegre tesisler olduğu için ayrı ayrı ÇED süreçlerine tabii tutulmaları yerine, kümülatif etkilerini değerlendirecek şekilde tek bir ÇED sürecine tabii tutulmasının zorunlu olduğu gerekçesine dayandırıldı. Bu karar baştan beri savunduğumuz ÇED sürecinin hukuksuz olduğu iddiamızı tescillemiş oldu. Bize Ankara’da yargıçlar var dedirtti. Adalete olan güvenimizi arttırdı.

Termik santrali halka iş imkanı verecek şirin bir fabrika olarak gösterenler, Ankara da termik santral işlemleri devam ederken böyle bir şey yok, Bartın Platformu yalan söylüyor diyenler, yine Ankara’da kapalı kapılar arkasında termik santrale onay verilmesi için gayret edenler, termikçi şirketten aldıkları yanlış bilgi ve verileri halkı kandırmak için kullananlar, çıkar sağlamak için termik santral propagandası yapanlar, mücadelemizin gücünü kırmak için mücadele eden öncü arkadaşlarımıza çeşitli iftiralar atanlar, arkadaşlarımızı çalıştığı kuruma, savcılığa, mahkemelere şikayet edenler, termik santral ÇED izninin verildiğini termikçi şirketin patronuyla birlikte müjdeleyerek kendisine oy verenlere ihanet edenler dahil daha nice utanç verici davranış sahibini gördük. Önlerinde engel gördükleri zeytin ağaçlarını katlettiler, ormanları kestiler, dere yataklarını doldurdular. Amasra’nın yeşil ve mavisini kapkara bir geleceğe dönüştürmeye çalıştılar.

Tüm bunlara rağmen Bartın-Amasra halkı yılmadı;
-Termik santralle ilgili yapılan 9 farklı “ÇED Halkın Katılımı Toplantısı”nı binlerce kişiyle işgal ederek yaptırtmadık.
-29 Kasım 2010 tarihinde bin kişi Bartın’dan Ankara’ya giderek Bakanlığın önünde termik santral protestosu yaptık.
-22 Nisan 2011’de 10 bin kişinin katılımıyla “Termiksiz Yaşam İstiyoruz” mitingi yaptık.
-5 Haziran 2014’te yağmurlu bir günde termik santralin yapılmak istendiği yerden Amasra’ya kadar el ele tutuşan binlerce kişiyle insan zinciri yaptık. O gün Amasra’daki bütün esnaflar işyerlerini açmayarak termik santrale tepkisini gösterdi.
-Haziran 2014’te sadece 10 iş günü içinde toplam 43 bin kişinin bireysel dilekçesiyle termik santral ÇED raporuna itiraz ederek dünyada yapılmamış olanı yaptık.
-Rekor kıracak sayıyla, tam 2019 davacıyla davamızı açtık.
-Davamızı takip etmek için yüzlerce kişi Zonguldak’ta yapılan dava duruşmasına katıldık.
70 yaşını aşmış büyüklerimiz soğuk kış günlerine aldırmadan sokaklarda kurduğumuz masalarda tek tek broşür dağıttı, birebir termik santralin zararlarını anlattı. Köy köy, sokak sokak, kahve kahve dolaşıp derdimizi anlattık. Kadınlarımız teneke çalarak termikçileri protesto etti, zeytin ağaçlarını korumak için siper oldu. Karlı bir kış günü termik santral için Bartın’dan Amasra’ya koşanımız da oldu, sesimizi duyurmak için Anadolu yetmezmiş gibi Avrupa’yı da bisikletiyle şehir şehir dolaşanımız da. Başka şehirlerdeki yaşama sahip çıkma mücadelelerine destek vermek için bazen bireysel, bazen de grup olarak yollara düştük. Adını sayamayacağımız sayısız kahraman yer aldı bu mücadelede. Mücadele ettikçe güçlendik, güçlendikçe mücadele ettik. “Mücadele edenler her zaman kazanamaz, fakat mücadele etmeyenler kaybetmeye mahkumdur.” sözü yol göstericimiz oldu.

Başta yanımızda olduğu halde, sonradan çıkarı için karşımıza geçen de oldu, bizimle birlikte olduğunu söylediği halde yolumuzu tıkamaya çalışan da. Biz onlara aldırmadık. Yolumuza devam ettik. Bu yolda Avukat Şeref Yıldız, muhtarımız Yaşar Uçar gibi yitirdiklerimiz de, eczacı Celal Erdoğan, öğretmen Mehmet Gümüş gibi kalıcı sağlık sorunları yaşayanlar da oldu. Biz yolumuzdan dönmedik. Onlarla birlikte başladığımız yürüyüşümüzde bu zafer aşamasına kadar ulaştık. Bu mücadelede milletvekillerimiz Rıza Yalçınkaya ve Aysu Bankoğlu’nun büyük katkılarını gördük. Bartın Belediye başkanımız Cemal Akın başlangıçtan beri bizimle birlikte hareket etti ve sözcümüz oldu. Başta 43 bin itiraz dilekçesi sahibi ile 2019 davacı olmak üzere tüm Amasra-Bartın halkı, ülkenin ve dünyanın dört bir yanından binlerce güzel yürekli insan destekçimiz oldu. Ulusal ve yerel ölçekli birçok demokratik kitle örgütüyle bilgi paylaşımı yaptık, o örgütlerin temsilcilerinin önemli desteklerini gördük. Birçok basın mensubu sesimizi duyurmamıza yardımcı oldu. 140’ı aşkın bileşenimiz başından sonuna mücadelemize güç kattı. Hepsine yürekten teşekkür ediyoruz.

Bu davanın kazanılması için gönüllü mücadele eden avukatlarımız Bartın Barosu’ndan Av. Engin Uzun, Av. Berkay Dal, Av. Mehmet Oktay Yalçın, Av. Kamil Altan, Av. Recep Ahmet Çavuşoğlu, Av. Ferhat Parlatır ile Ekoloji Kollektifi avukatları Av. Yakup Şekip Okumuşoğlu, Av. Hülya Yıldırım, Av. Cömert Uygar Erdem, Av. Mahmut Fevzi Özlüer, Av. Emre Baturay Altıok’ a sonsuz teşekkürler ediyoruz.

Son söz olarak da; termik santral sevdalısı Hattat Holding kömür çıkarmak için kiraladığı Amasra B taşkömürü sahasında 14 yılda bir kilogram kömür bile çıkarmayarak ve kömür çıkaracağım diyerek işe aldığı işçileri yıllarca sömürdükten ve termik santral iznini aldıktan sonra işten çıkararak kömür çıkarma işinin paravan olduğunu gösterdi. Hatta bilirkişilerle girdiği usulsüz ilişkiler sayesinde devlete ödemesi gereken tazminatlardan da kurtuldu. Biz Bartın Platformu olarak; artık yeter diyoruz. Türkiye Taşkömürü Kurumu’nun Hattat’la yapmış olduğu rödovans sözleşmesinin sona erdirilmesini ve Amasra B sahasının işletmesinin TTK’nın Amasra Taşkömürü İşletmesine devredilmesini istiyoruz. Böylece yöre insanlarımız için gerçek ve güvenceli iş kapısının önü açılır. Emekçilerimizin de yüzü güler.

Bu zafer Bartın-Amasra halkınındır. Herkese kutlu olsun.

Bartın Platformu
22.02.2019

Diğer Yazılar