Bartın Topluca köyünde 64 hektarlık alanda açılmak istenen kireçtaşı maden alanı ile ilgili Bartın Platformu Basın açıklaması yaptı.
Bartın’a adını veren Parthenios Taş ve Kalker Ocakları ile yok olma tehditi altında. Irmağı besleyen önemli dereler ve su kaynakları ile Batı Karadeniz’in en değerli ormanları sürekli tehdit altında. Geçtiğimiz yıllarda olmayan termik santralin iletim hattı için kesilen binlerce ağaca, son yıllarda sayısı fütursuzca artan taş ocakları da eklenince Bartın’a nefes veren orman alanları azalmaya devam ediyor.
İnkum beldemizin vahşi depolama alanından kaynaklı kirliliği yetmezmiş gibi, uydu fotoğraflarından bakıldığında derin yaraların açıldığı açıkça görülen Boğaz’a yakın ormanlık alanlardaki taş ocaklarına yenilerinin eklenmesi isteniyor. Uydu fotoğraflarından güzelim yeşil dokunun beyaza büründüğü, bu beyazlığın da havanın rüzgarlı zamanlarında tozlarını tüm kıyı yerleşimleri ve Bartın’ın üzerine serptiğine hergün şahit oluyoruz. Bunlara bir yenisi de hem de Dünya Ormancılık Gününde 21 Mart’ta muhtarlığın da bilgisi dışında Topluca köyü sınırları içinde yapılmak istendi. Başta Boğaz köyleri olmak üzere, Topluca, Dallıca, Gürgenpınarı, Karasu, İnkum kesimlerini olumsuz etkileyecek bu tip girişimlerin, tarım , hayvancılık ve sağlık koşullarını olumsuz etkileyeceğinin farkındayız. Burada mevcut kamyon trafiğine binlercesini daha ekleyecek bu yeni 64 hektarlık alanda kireçtaşı madeni çıkarmak için ÇED başvurusu yapmış şirkete izin vermeyeceğiz. Kireç ocağı denildiğinde ister istemez akıllara termik santrallerde kullanılan kireçtaşı için bir girişim mi acaba sorusu geliyor.
22 Şubat tarihinde Bartın Çevre ve Şehircilik sayfasında ilk duyurusu yapılan, Halkın Katılımı toplantısı hakkında bilgiyi de toplantıdan bir gün önce 20 Mart tarihinde Valilik internet sayfasından duyduğumuz “Ir:86017 Nolu II-A Grubu Kalker Ocağı ve Mobil Kırma Eleme Tesisi Projesi” için Kimtaş Kireç San. Ve Tic. AŞ ‘ye ait girişim için ÇED süreci başlatılmıştı. Başta yöre halkından gizlilik içinde yürütülmeye çalışılan ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerinin de muhtar ve köylüyü bir anlamda göz dağı vererek toplantının yapılması için zorladığı böyle girişimleri Bartın halkı olarak kabul etmemiz mümkün değildir.
Bugünkü ÇED Halkın Toplantısı halkın projeye karşı çıkması nedeniyle yapılamamıştır. Varolan taş ocaklarının olumsuz etkilerinden zaten şikayetçi olan halka sorulmadan 64 hektarlık Çevre Düzeni Planında da mera ve ormanlık olan alanın heba edilmesine izin vermeyeceğiz. Bugün köy halkı ile birlikte olan Bartın Platformunun avukatları başta olmak üzere, platform bileşenleri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri, sendika ve siyasi parti temsilcileri ile CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu’nun da katıldığı toplantıda gördük ki Topluca halkı yalnız değildir. Bartın’da ormanlık alanlar satılık değildir. Ormanlarımız ve su kaynaklarımız sahipsiz değildir.
Bu hukuksuz ve gizliden yürüyen ÇED sürecinin sonuna kadar takipçisi olup, Bartın’ımızı taş, mermer , kireç ve diğer doğa düşmanı yatırımlardan koruyacağımıza söz veriyoruz. Hukuki sürecin de avukatlarımız tarafından takip edileceğini bildirir, Bartın Valiliğini ve ilgili kamu kurumlarını Bartın’ın çevre ve doğasını bozup, tarım ve turizmden elde ettiği artı değeri yok etmek isteyen bu tip girişimler konusunda sağduyulu bir tavır alacağına inancımızın tam olduğunu ifade ederiz.
Bartın Platformu
22.03.2019