Rize’nin İkizdere ilçesinde iktidarın ‘gözde’ şirketlerinden Cengiz İnşaat’ın mahkemenin ‘dokunulmayacak’ dediği dereyi de yok ettiği ortaya çıktı.
Bir yılı aşkındır hukuki mücadelelerini sürdüren yöre halkı inşaat çalışmasının olduğu yerde protesto yapmak istedi ama jandarma engeliyle karşılaştı.
İkizdereli Ayşe Baş protestolarını engelleyen jandarmaya “Hep Cengiz’i koruyorsun. Bizi de koru” dedi. İkizdereliler ayrıca İşkencedere Vadisi’ndeki katliam devam ederken vadinin altında bulunan bölgeye ağaç dikti ve “Onlar öldürmek için varlar, bizler yaşatmak için varız” dedi.
Rize İdare Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda İşkencedere Vadisi’nde bilirkişi heyeti keşif düzenlemiş ve bölgeyi bekleyen tehlikeyi raporlamıştı. Raporda şu maddeler yer almıştı:
- Bölgede kalıcı hasar bırakacak.
- Arıcılık ve çayda verim düşecek.
- Su dengesi bozulacak, erozyona neden olacak.
- Toz emisyonları hesaplanan değerden yüksek olacak, yerleşim yerlerini etkileyecek.
- Dere yatakları tahrip ediliyor.
- Taş savrulması Rize-İspir yolu ve tünel girişini etkileyecek.
- Taş ocağı yapılması teknik olarak uygun değil, alternatif yerler var.
Bu rapordan sonra mahkeme Cengiz inşaat ve bakanlıktan ek rapor istemişti. Avukat Yakup Okumuşoğlu ek raporla ‘bilirkişilerin bir önceki raporun tam tersi beyanda bulunduğunu’ söylemişti.
Mahkeme bu ek raporu dikkate alarak İkizderelilerin yürütmenin durdurulması yönündeki taleplerini reddetmişti: “Hiçbir şekilde dere yatağına ve en az 20 metrelik kıyı kesimlerindeki riparian alanlara taş gelmeyecek şekilde bir işletim gerçekleştirilmesi, patlatma planlarının dere yatağını etkilemeyecek şekilde yapılması, oluşan hafriyatın dere yatakları yakın kesimlerine dökülmemesi taahhütlerine uyulmasının ve ilgili kurum ve kuruluşlarca da izleme, denetleme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesinin gerekli ve önemli olduğu ifade edilmiştir.”
Vadinin can damarı olan dere için mahkemenin “Dokunmayacaksın” kararını şirket takmamış. Dere yataklarını taşlarla doldurmuş.
Dereyi görüntüleyen İkizdereli vatandaş şunları söyledi: “Kanun da kendileri, hukuk da kendileri, her şey para. Para olduktan sonra hiç önemi yok. Yazık günah. Dereyi komple yok ettiler. Bir daha asla düzelmez. Söz konusu Cengiz olunca akan sular duruyor.”
İkizdereli Asuman Fazlıoğlu da mahkeme kararının hiçe sayılmasına tepki gösterdi: “O derede alabalıklar var. İçme sularımızı oradan kullanıyoruz.”
Hanelere artık su akmıyor.
Vatandaşlar seslerini duyurmak için yürümek istedi ama jandarma engelledi. Yolu kapattıklarını iddia etti. Ama köy halkı yolu kapatmamıştı: “Ne yolu kapatması, burası insanların çay bahçesi.”
Jandarmanın engellemesine karşın direnişin sembol isimlerinden olan Ayşe Baş isyan etti: “Hep Cengiz’i koruyorsun. Bizi de koru.”
Daha sonra jandarmanın koluna girdi ve şöyle devam etti: “Sen bugün mutfağıma bakacaksın. O mutfağımın resmini çekeceksin.”
İkizdere halkı doğa katliamının boyutlarına dikkat çekerken bir yandan da doğayı yaşatmak için çevreci adımlar atmaya devam ediyor.
İşkencedere Vadisi’ndeki kesilen ağaçlara karşı vadinin altında bulunan bölgeye ağaç fidanları diktiler: “Her fidan büyüsün ve hepimiz için kocaman bir umut olsun.”
İkizdere’de ne oluyor?
Geçen yıl Rize’nin İkizdere ilçesine bağlı İyidere sahiline yapılması planlanan lojistik liman için ihaleye çıkılmıştı. İhaleyi 1 milyar 719 milyon lira karşılığında iktidara yakınlığıyla bilinen Cengiz İnşaat ve Yapı&Yapı AŞ ortaklığı kazanmıştı.
Projede deniz dolgusu öngörülmüş, bu nedenle ham madde temini için taş ocakları ve bağlantı yoluna ihtiyaç doğmuştu.
Hammadde ihtiyacının karşılanabilmesi için İşkencedere Vadisi’nde bulunan Cevizlik ve Gürdere köylerinde 17 adet parsel için acele kamulaştırma kararı çıkarılmış, karar, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla 19 Mart 2021 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanmıştı.
21 Nisan’da iş makinelerinin faaliyete geçmesi üzerine yöre halkı karşı eyleme geçmiş ancak jandarma engeliyle karşılaşmıştı.
Cengiz İnşaat, eylemler üzerine topu bakanlığa atarak, “Hammaddenin temin edilmesi planlanan İkizdere Cevizlik Taş Ocağı, bakanlık tarafından seçilmiştir” demişti.
Taş ocağı çevresine hem takviye jandarma konuşlandırılmış hem demir kapı çekilmişti. Köylüleri ikna için ilçeye giden Ulaştırma Bakanı Adil Karaismailoğlu, protestoyla uğurlanmış, sonra da halkın kandırılmaya çalışıldığını öne sürmüştü.
Haber: Diken / Ayşegül Kasap – 30.10.2022