Alaplı’da Çevrecilerin Sondaj Araştırması Davalık Oldu

Zonguldak Alaplı’da maden şirketinin yaptığı sondajı araştıran çevrecilere dava açıldı. Dava gerekçesi, “Kanuna aykırı toplantı yürüyüşü düzenlemek, yönetmek ve bunların hareketlerine katılmak…

Dünyanın en yaşlı 5’inci ağacının da bulunduğu Zonguldak Alaplı Gümeli ormanlarında, Turkish Petroleum International Company Limited Şirketi (TPİC) şirketi ile MTA’nın altın aramak için ortaklaşa yürüttüğü sondaj faaliyetini yerinde gözlemleyip, kamuoyuna duyuran 10 kişi hakkında dava açıldı.

İddianamesi Alaplı Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilen davanın ilk duruşması 7 Ocak 2021’de yapılacak. “Kanuna aykırı toplantı yürüyüşü düzenlemek, yönetmek ve bunların hareketlerine katılmakla” suçlanan 10 kişiye tebliğ edilen iddianamede, çevrecilerin, eylemlerine uyan sevk maddeleri uyarınca cezalandırılması ve haklarında güvenlik tedbirlerinin uygulanması da istendi.

KONVOY OLUŞTURUP, CEMEVİ BAHÇESİNDE BİR ARAYA GELMEK SUÇ SAYILDI

İddianamede “Gümeli Çevre Platformu” adıyla oluşum kurup “Yaşanabilir Bir Karadeniz Ereğli Platformu” adıyla WhatsApp grubu oluşturduğu iddia edilen çevrecilerin, izin almadan konvoy halinde, sondaj sahasına giderek çalışanlardan bilgi aldıkları, edindikleri bilgileri cemevi önünde toplanan kalabalıkla paylaşarak “izinsiz gösteri yapma suçu”nu işledikleri ifade edildi. Başsavcılık ayrıca 27 Ekim 2019 tarihinde “piknik ve doğa yürüyüşü” adıyla yapılan geziyi, ilgili mercilere bildirim verilmeden düzenlendiği gerekçesiyle Toplantı ve Yürüyüşleri Kanunu’na aykırı buldu. Sosyal medya paylaşımlarıyla etkinliğe katılım çağrısı yapılmasını da suç saydı.

YILMAZ: “HALKIN YAPTIĞI PİKNİK BİLE SUÇ SAYILIYOR”

İddianameye göre etkinliğe katılmadığı halde WhatsApp grubunun kurucusu olduğu ve sosyal medyadan katılım çağrısı yaptığı gerekçesiyle hakkında dava açılan Çetin Yılmaz, konuyla ilgili yaptığı açıklamada,  şunları söyledi: “Altın’cı filoya hayır. Kanadalı Centerra Gold şimdilik Alaplı’da değil ‘Alaplı’nın ormanları altından kıymetlidir’ diyerek, ormanlara, ağaçlara, içtiğimiz suya, yaban hayvanlarına sahip çıkmamız, savunmamız suç sayılmış. Geçen yıl bugünlerde Alaplı jandarmasına ifade vermiştim. Alaplı Cumhuriyet Savcılığı Gümeli’de halkın altın aramaya karşı, arama bölgesinde yaptığı pikniği suç saymış. Gümeli beldesinden dokuz kişi ile benim hakkımda Alaplı Asliye Ceza Mahkemesi’nde dava açmış. Yaşamı savunmak suç olamayacağı gibi insan olmamızdan doğan en temel haktır. Yalnız olmadığımızı biliyoruz, binlerceyiz, on binlerceyiz, milyonlarcayız. Karadeniz’in ormanları altından kıymetlidir.”

ÖZTÜRK: İDDİANAMEYİ OKUYUNCA ŞAKA SANDIM

Yaşanabilir Zonguldak Platformu Sözcüsü Ahmet Öztürk ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada, “Sözün bittiği yerdeyiz. İnanın iddianameyi okurken birisi şaka yapıyor sandım. Alaplı Cumhuriyet Başsavcılığı, arkadaşlarımızın, Alaplı’da dünyanın en yaşlı beşinci ağacının da bulunduğu ormanlarda sondaj yapan kişilerle konuşup, edindikleri bilgileri biraz ilerideki cemevi bahçesinde toplanan yöre halkıyla paylaşmasını suç sayarak, aralarından seçtiği 10 kişiye dava açmış. Anayasa Mahkemesi’nin, daha birkaç hafta önce, şehirlerarası yollarda gösteri yürüyüşü yapılmasını yasaklayan kanun hükmünü anayasaya aykırı bularak iptal ettiği bir ülkede, en fazla toplu piknik sayılabilecek bir buluşmanın suç sayılması hakikaten çok üzücü. Yaşadığı coğrafyanın ağacına, kurduna, kuşuna, karıncasına sahip çıkmak isteyen yaşam hakkı savunucularına karşı gösterilen bir tahammülsüzlük anlaşılabilir gibi değil” dedi.

‘ÜLKENİN İTİBARI DA ZEDELENİYOR’

Bu tip davaların ülkenin itibarını da zedelediğini söyleyen Öztürk, şu değerlendirmede bulundu: “Son derece sıradan bir demokratik hakkın kullanımının bile dava konusu edilmesi, toplumun hukuka olan inancını zayıflattığı gibi ülkemizin dış dünyadaki itibarını da zedeliyor. Türkiye’nin, ulusları alanda, her türlü demokratik hakkın kullanımının engellendiği bir üçüncü dünya ülkesi olarak tanınmasına neden oluyor. Hatırlatırım, ülkemizin itibarını korumak, herkes gibi sayın savcıların da görevidir. Ayrıca doğayı korumak değil talan etmek suçtur. Alaplı ormanlarında olmaması gerekenler doğa gönüllüleri değil, üç kuruş kâr için doğayı amansız şekilde tahrip eden açgözlü şirketlerdir. Arkadaşlarımızın yanındayız. Onlarla her türlü dayanışma içinde süreci yakından takip ediyoruz.”

Duvar- Mustafa Özdemir / 7.10.2020

Diğer Yazılar