Karadeniz’de ‘Yeşil Yol’a tepkiler sürüyor: Dengemizi bozmayın

Karadeniz’de Samsun’dan başlayan ve Artvin’e kadar yaylaları asfalt ve beton yolla birleştirme projesi olan ‘Yeşil Yol’a tepkiler sürüyor.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, Şubat 2020’de yürütmeyi durdurma kararı vermesine rağmen Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) 5 Milyon TL bütçe ayırdı. CHP’li ilçe belediye başkanları ise tarıma, hayvancılığa zarar vereceğini, yayla kültürünü bitireceğine dikkat çekerek projeye karşı çıkıyorlar.

Samsun Kızılırmak Kuş Cenneti’nden başlayan ‘Yeşil Yol’, Ordu, Giresun, Gümüşhane, Bayburt,, Tokat, Trabzon, Rize ve Artvin illerini kapsıyor. 2 bin 700 kilometrelik bu proje ile yaylaları ‘asfalt ve beton’ yollarla birleştirme hedefleniyor.

Karadeniz’de halkın tepkisi sadece Yeşil Yol’a değil. Bölgede bulunan dereler üzerine çok sayıda hidroelektrik santralleri (HES) insanların ve canlıların da aynı zamanda yaşamını tehdit ediyor. Karadeniz halkı, birçok defa HES’ler yüzünden derelerinin kuruduğunu, balıkların yaşayacak su bulumadığını dile getirmişlerdi.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, yapılan yolların yaylaların varlığını yok edeceğini ve yol boyunca yeni yapılaşmaların olacağını belirterek projeye ‘durdurma’ kararı vermesine rağmen DOKA, 5 Milyon TL bütçe ayırdı. Projenin kapsadığı illerdeki CHP’li belediye başkanları ise durdurma kararına rağmen bütçe ayrılmasına ilişkin tepkilerini ANKA’ya anlattılar.

“KARADENİZ’İN KÜLTÜRÜNÜ YOK ETMEYE ADAY BİR PROJE”

Projenin başlangıç şehri Samsun Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, mahkeme kararlarına rağmen projenin devam ettiğini belirtti. Deveci, Karadeniz’deki şehirlerin yaylalarını ve Karadeniz kültürünü yok etmeye aday bir proje olduğuna dikkat çekerek, “Karadeniz’in kültürünü, doğasını, yaylalarını yapılaşmaya açacak, tarım alanlarını yok edecek, oradaki ekosistemi ortadan kaldıracak bir proje. Bu proje, Karadeniz’in güzelliğini, Karadeniz’in kültürünü, Karadeniz’in tarımını ve hayvancılığını, özellikle arıcılığını ortadan kaldıracak olan bir proje. Bu projenin uygulanmaması, yargı kararlarına uyulması ve ortadan kaldırılması gerekiyor. Ben bir Karadenizli olarak, Karadeniz’in incisi, en güzel belediyesinin başkanı olarak, Karadeniz’in temsilcisi olarak Türkiye’yi yönetenlerden bu projeden vazgeçmelerini talep ediyorum” diye konuştu.

“DENİZDEN, DAĞLARIMIZDAN, YAYLALARIMIZDAN KOPUŞ ANLAMINA GELİYOR”

Yeşil Yol Projesi’ni ‘açık cezaevi’ olarak nitelendiren Rize Fındıklı Belediye Başkanı Ercüment Şahin Çervatoğlu, Sarp Sınır Kapısı’ndan başlayan ve Sakarya’ya kadar uzanan 1453 kilometrelik Karadeniz Sahil Yolu’nu hatırlatarak, “Daha önce sahil yolu ile denizle bizlerin arasına duvar örenler şimdi yaylalarımızla duvar örüyorlar. Yaylacılık bir kültürdür, yaşam tarzıdır. Yayla, aslında insanların geçim ve hayata bağlanma yeridir. Yeşil Yol ile denizden, dağlarımızdan, yaylalarımızdan kopuş anlamına gelecektir” dedi.

Karadeniz halkının, Karadeniz Sahil Yolu ile yapılmak istenen Yeşil Yol Projesi ile iki açık cezaevi duvarı arasında hapsedilmek istendiğini ve hayattan koparılacağını vurgulayan Başkan Çervatoğlu, şöyle devam etti:

“Yaylacılık, doğal olarak ömrümüzün uzaması demek. Yeşil Yol ile birlikte ömrümüzü kısaltan bir hayata bizi mahkum edilmesi demek. Yeşil Yol deyince aslında yüreğimizde bir sancı olması lazım. Atalarımızın, bizlerin köylerden yaylalara göçerken yaşadığımız o şenlikli havaların yok olması demek. Yeşil Yol talan, Karadeniz’in bitmesi demek. Yeşil Yol’a dur de. Dengemizi bozmayın, doğamıza ve yaşam alanlarımıza dokunmayın.”

“BETONU ZENGİNLİK OLARAK GÖREN ANLAYIŞA KARŞIYIZ”

Danıştay kararına rağmen bütçe ayrılmasına ve çalışmaların devam ettirilmesine yönelik ‘dayatan bir anlayışı’ kabul etmediklerine dikkat çeken Ordu Gülyalı Belediye Başkanı Ulaş Tepe, “Yapılan bütün çalışmalarda her kesimin görüşünün alınmasını çok kıymetli, değerli buluyoruz.  İnsanlarımız yaylaya dinlenmeye, yeşille, doğayla baş başa kalmak için gidiyorlar. Yeşil ile doğanın arasında beton yığınlarının olmamasına hep beraber özen göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Yeşil Yol çalışmaları yeniden gözden geçirilmeli, toplumum hassasiyetleri göz önüne alınarak yeniden değerlendirme yapılmalıdır. Yolun her türlüsünün yanındayız ancak betona ve betonu zenginlik olarak gören anlayışa karşıyız” diye konuştu.

“YAYLALARIMIZ GİZLİ HAZİNELERLE DOLU”

Danıştay’ın Yeşil Yol Projesi’ne yönelik aldığı kararın geçikmiş de olsa doğru bir karar olduğunu söyleyen Artvin Borçka Belediye Başkanı Ercan Orhan, “Bu kararla beraber yaylalarımızın kültürel ve doğal yapısı daha çok korunacaktır. Yaylalarımızı ziyaret eden vatandaşlarımızı daha güzel bir şekilde ağırlayacağız. Yaylalarımız asfalttan, betondan kurtulmuş olacak ve insanların her geçen gün aramış olduğu doğal güzellikleri korumuş olacağız. Yaylalarımız gizli hazinelerle dolu. Eğer bu karar uygulanırsa vatandaşlarımızın da o bölgedeki o güzellikleri görmeleri iyi olacaktır” dedi.

Ayrılan 5 Milyon TL’lik bütçeye ilişkin Başkan Orhan, “Bu bütçeyi köylülerimiz, hayvancılık yapan insanlar için harcaması da köyün ve vatandaşın ekonomik anlamda gelişimi açısından önemli olacaktır. Biz belediye olarak bu konuda her türlü desteği vermeye hazırız” çağrısında bulundu.

“DANIŞTAY KARARININ UYGULANMASINI İSTİYORUZ”

Projenin, yaylaların niteliğini bozacağı vurgulayan ve Danıştay’ın kararıyla durdurulduğunu hatırlatan Artvin Hopa Belediye Başkanı Taner Ekmekçi, “Kararı yok sayarak, yasaya aykırı olarak yapılan çalışmalar acilen son bulmalı ve yargı kararı uygulanmalıdır. Doğal dengenin bozulmasının faturasını çok ciddi kayıplarla ödemekteyiz. Bu sebeplerden dolayı deremize, ormanımıza, yaylamıza, yaşam alanlarımıza sahip çıkıyoruz ve Danıştay kararının uygulanmasını istiyoruz” diye konuştu.

Cumhuriyet – 29.08.2020

Diğer Yazılar