Samsun’da Samsun Çevre Platformu (SAMÇEP) Çatalçam-Taflan denizinde oluşan ekolojik yıkım ve halk sağlığını tehdit eden duruma önlem alınması talebiyle basın açıklaması düzenledi
Samsun Çevre Platformu, 1 Haziran günü Polis Okulu Lojmanları sahil tarafında, Çatalcam-Taflan denizinde yaşanan ekolojik yıkımın halk sağlığını tehdit etmesine ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, Samsun Tabip Odası Başkanı Murat Erkan da katıldı.
“Devlet, tabela koymak yerine denizi bu hale getiren sebepleri ortadan kaldırsın”
Erkan konuşmasında “Dereköy Balıkçı Barınağı”ve “Sahil Yolu Düzenlemesi” gibi inşaat işlerinin sonuçlarının oluşturduğu ekolojik yıkımın sebep olduğu kokunun insan sağlığını tehdit ettiğini vurgulayarak şunları söyledi:
Yaz aylarında Samsun ve çevre illerden gelen insanlar eğer bu denize girerlerse başta cilt hastalıkları olmak üzere mikroorganizmaların sebep olduğu Pek çok solunum yolları hastalıkları, sindirim sistemi hastalıkları gibi pek çok hastalığa yakalanacaklar. Devlet yetkilileri buraya ‘denize girmek tehlikelidir’ tabelası koymak yerine bu denizi bu hale getiren sebepleri ortadan kaldırsın.
“İçinde yaşadığımız çevremizi korumak gibi bir görevimiz var”
Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci, balıkçı barınağı yapılırken sahilin büyük bir kısmının yok olduğunu belirterek balıkçı barınağı cahil bir siyasetçinin buraya yapacaksın dediği siyasetçilikten çıkamamış bir teknisyenin işlediği bir suçtur” dedi. Deveci sözlerine şöyle devam etti:
Bugün yaşanan bir sonuçtur. Bu balıkçı barınağının Samsun ekonomisine zerre kadar katkısı yoktur! Bu coğrafya bizim. Çevresinden bağımsız yaşayan insan olmaz. Çevre hakkı olmadan insan hakkı olmaz. Haklarımızı koruyacaksak, kendimize saygımız varsa içinde yaşadığımız çevremizi korumak gibi bir görevimiz var. Bunu ihmal ediyoruz. Buranın 20 yıllık hikayesini biliyorum. Bunu biz görüyoruz da Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı görmüyor mu? Bu şehri yönetenler görmüyor mu bunu? Bizim çevreye olan düşmanlığımızdan oluyor bu. Yönettiğimiz şehirlere bakın. 30 yıllık Atakum’da yeşil alan kalmadı, çocuk parkı yok, oyun alanı yok. Bu mücadeleyi her alanda yürütmeye devam edeceğim.
Yapılan konuşmalardan sonra SAMÇEP sözcüsü basın açıklamasını okudu. Açıklamada, söz konusu balıkçı barınağının ve sahil yolu düzenlemesinin ekolojik yıkım getireceği, bu konuda bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin uyarılarda bulunduğu fakat yetkililerin buna kulak asmadığına dikkat çekildi. Karar mekanizmalarında demokratik katılımcılığın reddedildiği, yerel zorunlulukların ve halkın ihtiyaçlarının gözardı edilmesinin bugün yaşanan sorunların temel nedeni olduğunu altı çizildi.
“Gökteki kuşun, topraktaki karıncanın yoldaşı olmayı sürdüreceğiz”
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
Mücadelemizin özü, doğaya, onun bir parçası olan canlı yaşamına ve kültürel varlıklara uygulanan talana karşı şiddetsiz, barışçıl, hukuki ve fiili direnişlere dayanır.
Ülkemizde yaşam alanlarını koruma mücadelesi veren ekoloji örgütlerinin dayanışma ve ortak mücadele ağı olan Ekoloji Birliğinin bir bileşeni olarak bizler; doğanın uyarılarını anlatmaya, son birkaç yıl içerisinde Tekkeköy Lojistikköy’de imara açılan tarım alanlarının, Çatalçam’da Taflan’da yıkıma uğratılan sahillerimizin çığlığı olmaya, Canik Hasköy Meşe Fidanlığında, Kocadağ’da zarar gören veya kesilen ağaçları korumak için direnmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.
Dağı taşı yok eden, kurdun kuşun yuvasını dağıtan, akan suyu, havadaki bulutu, toprağı, denizi zehirleyen, tarihi ve hukuku yok sayan dayatmacı yönetim anlayışlarına karşı; daldaki çiçeğin, sudaki balığın, gökteki kuşun, topraktaki karıncanın yoldaşı olmayı sürdüreceğiz.
SAMÇEP olarak herkese; kendi çığlığını doğanın çığlığına katma, daha güzel, yaşanabilir dünya kurabilmek için direnişe ve mücadeleye katılma, dayanışma ağını örme ve güçlendirme çağrısında bulunuyoruz.
Doğanın özü direniştir. Gelin ‘birlik’te direnelim, direne direne yaşam alanlarımızı koruyalım.
Sendika.Org/ 4.06.2019