Karadeniz’i yok eden projelerin bizzat Karadenizli siyasetçiler ve işadamları tarafından gerçekleştirildiğine dikkat çeken ÖDP Doğa ve Kent Çalışma Grubu yaratılan tahribatı raporlaştırdı.
Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) Doğa ve Kent Çalışma Grubu hidroelektrik santraller, maden arama çalışmaları, dere ıslahları, havalimanları, sahil yolu çalışmalarıyla tahrip edilen Doğu Karadeniz’deki doğa katliamlarıyla ilgili rapor hazırladı.’Kara Deniz’ başlığıyla hazırlanan raporda, ‘Karadeniz’i yok eden Karadenizliler, Projeler ve Örnekler’ başlıklar altında anlatıldı.
Çalışmalar hakkında bilgi veren ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Alper Taş, Rize’de düzenlediği basın toplantısında, bölgedeki projelerin Karadenizli siyasetçiler tarafından başlatıldığı ve Karadenizli işadamlarınca üstlenildiğine dikkat çekti.
KARADENİZ SAHİL YOLU
ÖDP Rize İl Başkanlığındaki toplantıda, doğal yaşam alanlarına sahip çıkmanın en önemli insanlık görevi ve hakkı olduğunu vurgulayan Taş, “Özellikle Karadeniz Sahil Yolu çalışmaları ile HES projelerine baktığımızda Rizeli Mesut Yılmaz’ın bakanlık ve başbakanlığı döneminde başlamış ve bir başka Rizeli Erdoğan’ın başbakanlığı döneminde açılmış. Karadeniz Sahil Yolu’nun, yapım aşamasından günümüze kadar neden olduğu felaketler ortadadır. Çocukluğumuzda yağmurun yağışını özlemle beklerken şimdi endişeye kapılıyoruz. Keza bu yola bağlantılı iç yolların araziye ters yapılması da felaketin boyutlarını arttırıyor. Bununla birlikte dere yataklarının ıslah adı altındaki çalışmalarla daraltılması, dere yataklarındaki özellikle de devletin yapılaşması da felaketin asıl nedenlerini oluşturuyor” dedi.
KARADENİZLİ İŞADAMLARI
Karadeniz Sahil Yolu’na ilişkin zamanın Ulaştırma ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım’ın, yolun açılışından sonra, “Yanlış bir projeydi ama yapmak zorundaydık. Bunu şimdi rahatlıkla söyleyebiliyorum. Ciddi bir para harcanmıştı. 700 trilyonun üzerinde bir meblağ harcanmıştı. Bitirilmesi gerekiyordu” şeklindeki eleştirel ifadelerine dikkat çeken Taş, “Yapım aşamasında Rizeli Mehmet Cengiz’in sahip olduğu Cengiz İnşaat, Artvinli Ali Nihat Gökyiğit’in kurucularından olduğu Tekfen Holding, Trabzonlu Saffet Çebi’nin sahibi olduğu Akyol Holding, Artvinli Çarmıklı ailesinin sahibi olduğu Nurol Holding, Artvinli Mehmet Nazif Günal’ın sahip olduğu MNG Holding bünyesinde kurulan Mapa İnşaat gibi firmalara Karadeniz Sahil Yolu, bölümler halinde ihale edilmiştir” diye konuştu.
HİDROELEKTRİK SANTRALLER
HES projelerinin derelerin akışkanlığını, vadilerin yaşam kaynağını yok etmesinin yanında ekolojik dengeyi, doğal yaşam alanlarını ve doğal yapıyı geri dönüşümsüz şekilde bozduğunu anlatan Taş, HES’lerin inşaat dönemlerinde derelerin yapısı tahribata uğramakta, derelerin doğal akış düzeni değişmekte, gürültü, toz gibi olumsuz etkiler oluşmaktadır. İnşaat aşamasında meydana gelen hafriyatın dere yatağına dökülmesi sonucu balıkların yumurtalama alanları tahrip edilmekte ve balık miktarı büyük oranda azalmaktadır. HES’lerin işletme aşamasında nehirlerdeki suyun büyük bir bölümünü kullandığından suyun akış miktarı, akış hızı, nehrin derinliği ve taban yapısı büyük ölçüde değişmektedir. İkizdere’de olduğu gibi can suyu hesaplamalarına uyulmamakta, Salarha ve Solaklı derelerinde olduğu dereler kurumaya başlamıştır” ifadelerini kullandı.
HAVALİMANI
Rize-Artvin Havalimanı konusunda daha önce Hükümete gerekliliği, taş dolgusu ve yol açacağı tahribatlar konularında sorular yönelttiklerini ama hiçbir yanıt alamadıklarını anlatan Taş, “Şimdi AKP’li Cumhurbaşkanı çıkmış, bizi kastederek ‘vatansever, milliyetperver’ olmamakla itham ediyor. Öncelikle yanıtını alamadığımız sorulara yanıt versin. Biz, bu bölgede doğup, büyümüş ve yaşayan insanlar olarak geri dönüşümsüz şekilde katledilecek doğal yaşam alanlarımızı, topraklarımızı koruyup, gelecek nesillere ulaştırma çabasındayız” dedi.
YEŞİL YOL
Doğu Karadeniz’de, Karadeniz’e kıyısı olan 8 ili kapsayan ve yaylalarını birbirine bağlayacağı ileri sürülen yeşil-yol çalışmalarına da değinen Alper Taş, Coğrafi bakımdan birçok ender ekolojik özelliğe sahip olan Karadeniz bölgesi, Türkiye’de dokunulmaması gereken doğal alanların çoğunu kapsamaktadır. Doğa ve canlı sağlığı açısından doğal döngüsünde bırakılması ve insan faaliyetlerine büyük oranda kısıtlanması gereken bu yerler yaşamsal önem taşımaktadır. Bunca ender özelliği barındıran doğal alanların tahribatı, geri dönüşü mümkün olmayan birçok olumsuz etki bırakacaktır” diye konuştu.
CERATTEPE
Artvin’in Kafkasör Bölgesi Cerattepe Mevkiindeki maden çalışmalarına karşı Artvin halkının 25 yıldır mücadele ettiğine işaret eden Taş, Artvin halkının 25 yıldır süren mücadelesi sonrası birçok kez iptal ettirdiği maden ruhsatlarında ve ÇED raporlarında Cerattepe’de sürdürülecek madencilik faaliyetinin sonuçları itibariyle geri dönülmez bir ekolojik yıkım oluşturacağı açıkça yer almıştır” dedi.
Ömer Şan/birgun.net
22 Eylül 2017