Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG), Türkiye’nin 68 ilinde 766 maden sahasında toplam 892 bin 814 hektar alanda arama ve işletme ruhsatları vermek için 24 Ağustos Pazartesi günü ihale süreci başlattı. İhaleler kapsamında Sivas’ta 73, Kahramanmaraş’ta 56, Eskişehir’de 39, Erzincan’da 30 bölgede, maden çalışmaları için arama ve işletme ruhsatları verilecek. MAPEG, daha önce de 2018 yılının haziran ayında 616, 2019 yılının nisan ayında ise 417 sahayı ihaleye açılmıştı.
8 Eylül’e kadar sürecek ihale sürecinde dördüncü grup madenlerin aranması ve işletilmesi için ruhsat verilecek. Dördüncü grup madenler arasında sodyum, potasyum, lityum, iyot, gibi endüstriyel hammaddeler; linyit, taşkömürü, uranyum gibi enerji hammaddeleri ve altın, gümüş, platin, bakır, demir, krom, titan ve alüminyum gibi metalik madenler bulunuyor.
HATAY’DA 5 İLÇEDE 9 BÖLGENİN İHALESİ YAPILACAK
MAPEG tarafından 140. grupta ihale edilecek maden arama sahaları arasında Hatay’da; Payas, Arsuz, Belen, Dörtyol ve Hassa ilçelerinde olmak üzere 9 nokta bulunuyor. 7 Eylül tarihinde bu bölgeler için gerçekleştirilecek ihalelere karşı çıkan İskenderun Çevre Platformu, siyasi parti ve dernekler geçen günlerde Arsuz’da yaptıkları eylemde Hatay’ın hiçbir bölgesinde maden aramasına izin vermeyeceklerini belirttiler.
İskenderun Çevre Koruma Derneği Başkanı Nermin Yıldırım Kara, ihaleye açılan alanlarla ilgili belirsizliklere dikkat çekerek, “Bu alanların ormanlık alan mı, mera alanı mı, tarım alanı mı, ne olduğunu bilmiyoruz. Koordinatlardan anlamaya çalışıyoruz. Ya da ne madeni olduğunu da henüz bilmiyoruz. Demir, bakır, gümüş, iyot, altın, taş kömürü, linyit… Bunların hepsi bu bölgelerden çıkabilir” ifadelerini kullandı.
‘TOPRAK VE SU KAYNAKLARI KİRLENİR’
İhaleye açılan bölgelerde madenciliğin tehlikeli sonuçları olacağını belirten Kara, “Belen’de madencilik yapıldığında orman ölür. Arsuz’a yapıldığında tarım arazileri yok olur. Ayrıca Arsuz Meryem Ana Kilisesi (Havuzlu) önemli bir yer. SİT alanı. Turizm ve tatil bölgesi. Tarım alanları giderse gıda sorunu başlar. Ormanların gitmesiyle temiz hava, toprağın kirlenmesi ile su kaynakları kirlenir. Bu ormanda, su kaynaklarında çok fazla canlı türü var. Sadece insan yaşamıyor. Hepsi birbiriyle o kadar bağlı ki, tek bir tanesi ekolojideki dengeyi bozmaya yetiyor” diye konuştu.
‘SAĞLIĞIMIZ ELİMİZDEN ALINMASIN DİYE KARŞI ÇIKACAĞIZ’
Halihazırda 21 bölgede maden faaliyetlerinin yürütüldüğü Uşak’ta, yaklaşık 10 bin hektar alan üzerinde 18 nokta, 24 Eylül’de ihaleye çıkarılacak. Özellikle Banaz çevresinde ihaleye çıkarılacak maden sahalarının olduğu arazi sık orman dokusu ve önemli su yataklarına sahip olması nedeniyle kritik öneme sahip olduğuna değinen Murat Dağı Yok Olmasın Platformu’ndan Funda Öz Akcura, “Su yataklarının kirlenmesi yahut yön değiştirmesi hem Uşak’ı hem Ege’nin tarımını etkileyecektir. Kaldı ki Banaz civarında bulunan su yatakları bölge bulunan çiftçilerin yüzde 80’i tarafından kullanılıyor” dedi.
Maden çıkarmada kullanılan tekniklerin getirdiği zararları daha önce Eşme, Kışladağ altın madeni sürecinde gördüklerini söyleyen Akcura, “Altın madeni dağın tepesinde 1 kilometre derinliğinde çukur oluşturdu. Ağaçlar kesildi, siyanür havuzlarından buharlaşıp havaya karışan zehirli kimyasal canlıların yok olmasına neden oldu. Çiftçilerin hayvanları sakat ya da ölü doğdu, insanlarda kanser oranları arttı. Bütün bunları hesaba katmadan ‘Maden sahalarını ihaleye açtık’ demek doğa düşmanlığıdır. Biz bu madenlerin açılmasına yaşam alanlarımız, sağlığımız elimizden alınmasın diye karşı çıkacağız” diye konuştu.
‘766 YERİN AYNI ANDA İHALE EDİLMESİ SAKINCALI VE HUKUKSUZ’
Daha önce Cerattepe’deki maden çalışmalarına karşı halkın gösterdiği direnişle gündeme gelen Artvin’de de 15 maden alanı 26 Ağustos Çarşamba günü ihaleye açılacak. Yeşil Artvin Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Bedrettin Kalın, Artvin’de yayın yapan Radyo 08 FM’de katıldığı programda ihale süreci için, “766 maden ihalesinin aynı anda yapılması oldukça sakıncalı ve hukuksuzdur. Çünkü her ilin her coğrafyanın farklı yapısı vardır çevre etki değerlendirmesi farklı farklıdır aynı anda bir torbanın içinde ihale yapılıp işletmeye açılacak olması çok büyük çapta çevresel sorunlara yol açacaktır” dedi.
‘DEVLET MADEN ŞİRKETLERİNİN YANINDA YER ALIYOR’
Vatandaşların, Anayasa’nın 56. maddesine göre sağlıklı bir çevrede yaşama hakları olduğunun altını çizen Kalın, devletin koruması gereken yaşam alanlarını maden şirketlerine vermesinin acı bir durum olduğunu söyledi. Sağlıklı bir çevrede yaşamak isteyen insanların maden şirketleriyle, HES şirketleriyle mücadele ettiğini belirten Kalın, “Oysa bu görev aynı zamanda devletindir. Daha doğrusu devleti yönetenlerindir. Maalesef devleti yönetenler, doğanın, yaşam alanlarının yanında yer alması gerekirken maden şirketlerinin yanında yer almaktadırlar” eleştirisinde bulundu.
SİT ALANI İLAN EDİLEN BİR SAHANIN İHALESİ ERTELENDİ
MAGEP’in açıkladığı listede bulunan Denizli’deki 12 maden sahasının ihalesi de 31 Ağustos günü gerçekleşecek. Açıklanan koordinatlı listeye göre Tavas’ta 7, Çal’da 2, Çameli’de 1, Acıpayam ilçesinde 1 maden sahası ihale edilecek. Buldan ilçesindeki Süleymanlı Yaylası’nda bulunan bir maden sahasının ihalesinin ise ertelendiği açıklandı. Süleymanlı Yaylası’ndaki göl, 14 Haziran’da “Doğal Sit-Nitelikli Doğal Koruma Alanı” olarak tescillenmişti. Resmi Gazete’de yayımlanan kararla potansiyel Doğal SİT Alanı olarak kesin korunacak hassas alanlar arasında gösterilen Süleymanlı Yaylası’ndaki gölün etrafında 34 farklı türden yaklaşık 200 kuş bulunuyor.
MADEN SAHALARI ŞELALE, BARAJ VE ANTİK KENTLERE YAKIN
Denizli’de ihaleye açılacak diğer maden sahaları da yerleşim yerleri, tarım alanları, ormanlar, antik kent veya doğal yaşam alanlarına çok yakın mesafede. İhaleye açılan sahalardan birisi Çameli Şelalesi’ne yaklaşık 4 kilometre, Yapraklı Barajı’na da 7 kilometre mesafede. Ayrıca Dalaman Çayı da arama ihalesi yapılacak alanın yakınlarından geçiyor. İşletme ihalesine açılacak olan bir saha Tabea Antik Kenti’ne yaklaşık 8 kilometre mesafede. Arama ihalesi yapılacak olan sahalardan birisi ise Apollon Lermenos Tapınağı’ndan sadece 2 kilometre uzaklıkta. Yine Tavas’taki bir maden arama sahası ormanlık alana yakın olmakla birlikte Pınarlık Gökçe Göleti’ne 1 kilometre uzaklıkta.
DAĞCI VE DOĞASEVERLERE DESTEK ÇAĞRISI
MAGEP tarafından Hakkari’deki Cilo Sat Gölleri, Korgan köyü, Govend Dağı, Nebırnav Yaylası ve Ördekli Köyü Vadisi’ndeki 5 noktanın maden ihalesine açılması, dağcı ve doğaseverlerin tepkisine neden oldu. “Sat Gölleri yok olmasın!” sloganıyla sosyal medya hesabı üzerinden kampanya başlatan Cilo Dağcılık ve Doğa Sporları Kulübü Başkanı Hacı Tansu da çağrısında bulunarak, Türkiye genelinde Hakkari’de söz konusu maden bölgelerinin ihalelerinin yapılmaması için tüm dağcı ve doğaseverlere destek vermeleri çağrısında bulundu.
KALICI HASARLAR BIRAKACAKTIR’
Çorum’un Alaca ve Mecitözü ilçelerinde bir, Kargı ilçesinde iki olmak üzere toplam dört bölge de MAGEP tarafından ihaleye çıkarıldı. İhalesi yapılacak bölgeler için konuşan bir maden mühendisi, çevrede yerleşim alanlarının tarımsal sulama ve içme suyu ihtiyacını karşılayan su kaynaklarının bulunduğuna dikkat çekerek, “Madencilik, jeolojik yapıyı, röliyefi, su rejimini, yerel iklim ve peyzajı değiştirir. Toprak ve bitki örtüsünün doğrudan yok edildiği açık maden işletmeciliğinde daha da belirgin olarak görülür. Kargı İlçesinde maden aranacak bölge de mutlaka tabiatı kötü etkileyecek kalıcı hasarlar bırakacaktır” ifadelerini kullandı.
Duvar – 28.08.2020