Borusan’ın sanatı öldürüyor yaşamı

Aksu Vadisi’ne HES yapmak isteyen Borusan şirketinin kendi ismini taşıyan Flarmoni Orkestrası’nın İstanbul’daki konseri Çoruh Aksu Vadisi Koruma Platformu ve aralarında Karadeniz İsyandadır Platformu’nun da olduğu HES karşıtları tarafından protesto edildi.

Konser başlamadan önce konserin yapılacağı İstanbul Harbiye’deki Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi önünde bir araya gelen HES karşıtları, ‘Borusan Aksu’dan Defol’ pankartı açarak Borusan’ın bir yandan sanat dostu görünüp diğer yandan yapımını sürdürdüğü HES projeleriyle yaşamı yokkettiğine ilişkin bildiriler dağıtıldı, bu yönlü konuşmalar yapıldı.

Protesto eylemi Direnişin Ritimleri’ninsambaları ve tulum eşliğinde horonlarla sürdü. Eylemcilerin konserin giriş kapısına yaklaşıpblokaj yapmak istemeleri üzerine önce çevrede bekleyen sivil polisler ve özel güvenlikler eylemcileri itelemeye başladı. Ardından alana giren çevik polisler bu arbedeyi daha da artırdı. Bazı eylemciler polisin yumruklarına maruz kaldıyere düşenler oldu.

Katil Borusan, Aksu’dan Defol, Borusan’ın sanatı öldürüyor yaşamı sloganlarının atıldığı eylem herhangi bir gözaltı olmadan tamamlandı.

Eylemde basın açıklamasını Karadeniz İsyandadır Platformu’ndan Ebru Erbaş okudu:

Dün akşam (25 Kasım) Borusan’ın Çoruh Aksu Vadisinde yürütmekte olduğu HES projelerini Çoruh Aksu Vadisi Koruma Platformu olarak bir kez daha protesto ettik.

Eylem sonrasında, Sanatı, katlettikleri Aksu vadisi ile besleyen Borusan eylemimizi ve bizleri sanat düşmanı olarak yansıtmaya çalışmıştır. Amacımız Aksu’nun sesini doğanın ritimleri ile duyurmaktır.
Lütfi Kırdar önündeki eylemde konser girişleri bittikten sonra, yaptıkları müziğe kapı önünde devam etmek isteyen Direnişin Ritimleri grubuna polis müdahale etmiş; yere düşen bir kadınlar tekmelenmiştir. Bunun üstüne oluşan tepkilerle arbede yaşanmıştır.
Bu durum Borusan’ın ticari ilişkide olduğu büyük medya kuruluşları tarafından “bilinçsiz çevreciler konser bastı” şeklinde haberleştirilerek saptırılmaya çalışmıştır.
Ortada konser basmak gibi bir durum olmadığı, görüntülerden de apaçık ortadadır. İçeri girmek gibi bir teşebbüs olmamış, yalnızca eyleme kapının tam önünde devam edilmek istenmiş ve güvenlik-polisin yarattığı gerginlik sonucu itişme yaşanmıştır.

Basın Kuruluşları ise basın açıklamamıza neredeyse hiç yer vermeyerek, konuyu saptırarak yaptıkları haberlerde, Borusan’ın gerçekleri yansıtmayan açıklamalarına ise tam yer vermiştir.
Borusan eylem sırası ve sonrasında medya ve kamuoyuna “şeffaflık ilkesi gereği açmış olduğu” iyienerji.net sitesini paylaşmış, yaptıkları bildirilerle her şeyin güllük gülistanlık olduğu görüntüsünü vermeye çalışmıştır.
Borusan sitesinde Aksu vadisinin 3 adet fotoğrafını yayınlayarak herkesi aptal yerine koymaya çalışmaktadır. Bu fotoğraflar arasında neden ağaçları keserlerken, borularla atıklarını derelere akıtırken ya da kepçelerle mezarlara girerken ki görüntüleri yoktur? Borusan’ın şeffaflığı oturdukları yerden bilmezden, görmezden gelmekten ibarettik. Basını ve kamuoyunu açıkça kandırmaya, yanlış yönlendirmeye çalışan Borusan’ın ta kendisidir.
Dezenformasyon kampanyalarında kendi kurumsal sitesinde Aksu’nun mazide kalan cennet fotoğraflarını kullanmaları ise pek isabetli olmuştur; böylelikle katliamlarının boyutu daha çarpıcı şekilde ortaya çıkmaktadır. Aksu’dan güncel fotoğraflarını görebilmek için http://www.facebook.com/coruhaksuvadisi adresini ziyaret edebilirsiniz.

Hidroelektrik santraller konusunda gerçeği bir kez daha tekrar ediyoruz:
Enerji gerekçesiyle Türkiye’nin her yerindeki akarsular, doğayı yok etme pahasına kâr peşinde koşanların saldırısı altındadır. 2000’e yakın HES projesiyle, sularımızın kullanım hakkı şirketlere devrediliyor, sular tünellere hapsediliyor, yatağında akan su bırakılmıyor. Anadolu dünyanın en önemli doğal kaynağı haline gelen suların paylaşım savaşlarının sahnesi edilmiştir. Sularımız şirketlere satılıyor, tarımın doğduğu topraklarda doğa, tarım, köylülük yok ediliyor.
Borusan da bu yağmadan pay kapmaya çalışan bir akbaba edasıyla 2007’de enerji şirketlerini kurmuş, yukarda açıklanan düzenle HES lisanslarını kapmış, sonra da bunları “yatırım” diye göstererek şirket hisselerini Alman Energie Baden-Württemberg AG şirketine satarak “pek karlı bir operasyon” yaptığı hayaline kapılmıştır. Alman ortaklarına kurdurdukları hayalleri de yıkacağımız için peşinen özür dileriz (!)…

Borusan’ın dezenformasyon kampanyalarının ise yanıtsız kalacağı düşünülmesin. Yalanları tüm açıklığıyla ifşa eden ayrıntılı raporu ise çok yakında açıklanacaktır.

26 Kasım 2020

Diğer Yazılar