Ereğli gündemini işgal eden Ereğli sahiline cami yapılması konusunda tartışmalar devam ederken Avukat Yakup Okumuşoğlu, süreci yakından takip ettiklerini, ilçe merkezine bir cami yapılmasının yaşam alanlarına vurulan büyük bir darbe olduğunu belirtti
Ereğli gündemini işgal eden Ereğli sahiline cami yapılması konusunda tartışmalar devam ederken Avukat Yakup Okumuşoğlu, süreci yakından takip ettiklerini, ilçe merkezine bir cami yapılmasının yaşam alanlarına vurulan büyük bir darbe olduğunu belirtti, süreçte hukuki davalar açacaklarını söyledi.
Okumuşoğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi:
“BAKANLIKTAN VE VALİLİKTEN YAZI GELMİŞ”
İş makineleri geldi, sondaj yapmak istemişler, belediyenin haberi olmadığı için zabıta ekipleri gelmiş, içeriye sokulmamış. Bakanlıktan ve valilikten de yazılar gelmiş bunun üzerine belediye engel koyamıyor buna. Şuan girmiş vaziyetteler. Konu belediyenin konusu değil. Konu bizim konumuz. Bizler bu kentin yaşayanlarıyız. Bu alanda bizim spor yaptığımız, yürüdüğümüz, çocuklarımızı gezdirdiğimiz, nefes aldığımız yerler.
BİR KISMI DENİZ ÜZERİNE
Burada bir cami yapmak istiyorlar, bir kısmını deniz üzerine bir kısmını sosyal alanlar üzerine. Buradaki rekreasyon alanının planını değiştirecekler. Bu alanlar bizim yaşam alanlarımız olduğu için yapılacak cami herşeyden önce dolgu alanları üzerine yapılamaz, herşeyden önce kıyıya kanun gereği yapı yapılamaz. Bu camiye mutlaka bir ihtiyaç varsa burada 7 tane cami var. Yine de ihtiyaç varsa başka alternatif alanlar var. Bu alternatif alanlardan bir tanesinde cami yapımı değerlendirilebilir. Hiç kimsenin de bir itirazı olmaz.
“BÜYÜK BİR HAKARETTİR”
Kentin merkezi, amfi tiyatronun olduğu, kafeteryaların olduğu, nefes aldığımız, yürüyüş yolu, güneşin batışının seyir edildiği yere cami yapılması hakikaten büyük bir hakarettir. Onların yaşam alanlarından çalmaktır, kente yapılan büyük bir hainliktir. Üstelik dolgu alanlarına bu tür yapıların yapılması risklidir. Zonguldak’ta yapılan camide de aynı sorunlar vardır, Kilimli sahil yolundaki durumu da biliyoruz. Burada 6 metre büyüklüğünde dalgalar oluşmaktadır, yarın camiyi su basacaktır. Bugünden sonra söylüyoruz, yarın bu camiyi yaptıranların suratına da söyleyeceğiz. Yapılan şeyler geleceği kalsın, uygun bir yerde olsun.
“BUNUN YERİ SAHİL DEĞİLDİR”
Bunun yeri sahil değildir, cami her yerde yapılabilir. Sahilde yapı olmaz. Bunun için de sondaj çalışmasına karşıyız. Bunun ile ilgili olarak da çeşitli tepkilerimiz olacak, eylemler yapacağız. Burayı boş bırakmayı düşünmüyoruz. Bu kentte yaşıyoruz, önce bizim sözümüzün dinlenmesi gerekir. Hukuki olarak süreç de başlatacağız. Önce bir imar planı yapılacak, değişiklik olacak sonra yargı olayına başvuru yapabilme hakkımız olacak. Burada ÇED yapılmak zorunda. 38 bin metre karelik alan doldurulacak burada, ÇED yönetmeliğinde faaliyet alanına girer. 10 bin metre karelik üzerinde ÇED raporu almak gerekir. ÇED için de dava açacağız, imar planı için de dava açacağız, yaşam alanını yok ettikleri için de dava açacağız. Burada belediye bizden toplanan paralarla 20-30 milyon lira para harcadı. Ereğli halkına bu sahili bıraktı. Plan değişikliği ile rekreasyon alanından çıkarılması ile kamunun zarara uğratılması söz konusu olacak. Bu da ayrıca bir problem. Bu paranın da peşine düşülmeli.”
zhaber – 16.2.2022