25 maden ruhsatının satıldığı Artvin’de Cerattepe’den daha büyük maden ruhsat alanı bulunan (Yaklaşık 8 bin hektar, Cerattepe 4 bin 406 hektar) Aşağı ve Yukarı Maden köyünde Maden şirketleri adına MİTTO Danışmanlık şirketi halkı bilgilendirme toplantısı yaptı. 25 Nisan 2019 Saat 11.00’de başlayan toplantıya aşağı ve yukarı maden köylüleri katıldı. Danışmanlık Şirketi Mitto, kendilerine sorulan sorulara kaçamak cevap verirken, bir çok soruyu ise yanıtsız bıraktı.
Bilgilendirme toplantısına Mitto danışmanlıktan Çevre mühendisi Ayla Taban ve şirketin genel müdürü ve Maden Mühendisi Şahin Özdemir katıldı.Mitto Danışmanlık Şirketi’nin Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne başvurmak için hazırladıkları başvuru raporunda köyde zeytin yetişmediği meyve yetişmediği yazıyor. Oysa Hod’da yol boyu zeytin ağaçları var. Köylülerden biri bunu sorduğunda Çevre ve Şehircilikten Muhammet Bayraktar cevap verdi bu bir başvuru dilekçesidir. Onaylanmış bir proje değildir, onaylanıp onaylanmaması burada sizlerin konuştukları kayda alınıyor onlara bakılıp bakanlık tarafından karar verilecek.” dediYukarı Maden muhtarı Rıdvan Peker, şirket yetkilileri tarafından köylünün tehdit edildiğini duyduğunu ifade ederek “Eğer evinizi yerinizi vermezseniz hızlı kamulaştırma yaparak yerleri alırız” dediklerini söyledi. Şirket yetkilisi şirketimizin değil hızlı kamulaştırma kamulaştırma yetkisi dahi yoktur. Yani insanların cahilliğinden faydalanmak istiyorlar korkutarak evleri ve yerleri daha az fiyata almaya çalışıyorlar diye düşünüyorum ben”dedi.
Aşağı Maden muhtarı Remzi Beken, sözlerinin başında “300-400 m yer altından Maden çalışması olacak. Ben yıllar önce karayollarında çalışırken baraj projesine seviniyordum, sularımız çoğalacak diye ama suyumuz kalmadı. Garanti veriyor musunuz sularımızın azalmacağına ya da zehirlenmeyeceğine” dedi. Köy sakinlerinden Ahmet Dokur, “Cadde gösterilen alanlar susuz olarak gösteriliyor benim o alanda zeytinim var şeftali ağaçlarım var madem bu alan susuz ben yıllardır ne ile suluyorum ağaçlarımı. Biz şu an Cerattepe’ye giremiyoruz jandarma yolu kesmiş çıkamıyoruz bu demek oluyor ki yakında kendi mahallemize de giremeyeceğiz’ dediŞaban Kaya isimli bir vatandaş ise, “sularımız kirlenmeyecek mi diye sordu şirket yetkilisi de köyün deresinden su kullanmayacağız kendi suyumuzu kullanacağız. dediBunun üzerine toplantıyı takip eden gazeteci, “Eğer bu suyu kullanmayacaksanız, suyunuz nereden gelecek tankerlerle mi taşıyacaksınız? Çünkü bu köyde nereden su çıkartırsanız bu su köy halkının suyu oluyor yine sizin kendi suyunuz olmuyor projenizde suyu nasıl hallediyorsunuz? Sorusunu yöneltti.Şirket Yetkilisi kimseyi ikna etmeyen lafı dolandıran cevaplar vererek,”suyumuzu döngü haline getireceğiz aynı suyu kullanacağız, dedi. Gazeteci, “Soruma cevap vermediniz, halen daha açıklamadınız ama hangi suyu döngü haline getirip kullanacağınızı kendi suyunuzu nereden elde edeceksiniz? Cerattepe’de yer altından çıkan sular Maden şirketine yetmediği için 2012 yılında Artvin Belediyesi’nin Cerattepe bölgesinden getirdiği suyu eski belediye başkanı bu suyu terk etti. Maden şirketi kullanmaya başladı. “dedi. Aşağı ve Yukarı maden köylerinin tamamını yok edecek olan maden projesinin tam olarak nasıl bir işletme olacağının, Siyanür Havuzlarının kurulup kurulmayacağının garantisi verilmiyor. HOD maden daha işletmeye alınmadan Londra Borsası’nda işlem görmesi ise kafaları karıştırıyor. Lidya Madencilik internet sayfasında HOT madenle ilgili çok kısa bir bilgi bulunuyor.
Buna göre; “Lidya Madencilik ve Sandstorm Gold ortaklığındaki Artmin Madencilik şirketi Hod Maden projesinde arama ve geliştirme çalışmalarına devam etmektedir. Türkiye’de son on yıldaki yüksek tenörlü değerli metal proje keşiflerinden birisidir. Ön fizibilite çalışmasının tamamlandığı projede fizibilite çalışmalarına devam edilirken sondaj ve halkla ilişkiler kapsamında da çalışmalar sürdürülmektedir.”deniliyor.
HOT Madencilikle ilgili internete girdiğinizde birçok yazı bilgi, belge karşınıza çıkıyor. Ama en çok dikkat çeken ise büyük maden şirketlerinin gökdelenlerinde maden bulmuş sevinciyle(!!), zenginliğine zenginlik katacak yabancıların İngilizce konuşmalarıyla karşılaşıyorsunuz. Türkiye’de ne yazık ki çıkan madenin %98’i şirketlerin öz malı oluyor. Türk halkı ise hem yaşam alanlarını, Doğasını, geçmişini, geleceğini, sonsuza dek kaybediyor, hem de yoksul yaşamıyla şehirlerin varoşlarına kayıp gidiyor.
BirGün/ Dilan Şahinbaş
26 Nisan 2019