İktidar, Danıştay tarafından durdurulan “Yeşil Yol” projesinde kararlı. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, yargı sürecinde başarılı olunsa bile uygulamaya devam edeceklerini söyledi. Varank, 2 bin 600 kilometrelik yolun asfalt projesi olmadığını savundu.
İktidar, Danıştay tarafından durdurulmasına karar verilen “Yeşil Yol” projesini yapmakta kararlı. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Karadeniz’deki 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak olan 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki “Yeşil Yol Projesi”ni durdurmuştu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank önceki gün bakanlığının bütçe görüşmesinde milletvekillerinin sorularını yanıtlarken, “Yeşil Yol, Doğu Karadeniz’de yeni bir yol yapılanması asla değildir. Bu, zaten insanımızın kullandığı yolların, özellikle yaylaları birbirine bağlayan yolların güncellenmesi, düzenlenmesi ve biraz iyileştirilmesi projesidir” dedi.
Mevcut yolların biraz iyileştirildiğini belirten Varank, “Asfalt atılabilecek olanlar varsa asfalt yapılıyor ve dolayısıyla, bölge insanı bakınız bu yollardan asla şikâyetçi değil” diye devam etti.
Varank, şunları kaydetti: “Bu yanlış bir proje değil, zaten Danıştay’ın ya da idare mahkemesinin iptal etme sebebi de şu: Yaylalar arasındaki kültür farklılıklarının birbirine karışımıyla ilgili bir çekinceden bahsediyorlar. Biz eğer Danıştay süreçlerinde başarılı olursak devam edeceğiz.”
ADIGÜZEL: RANT PROJESİDİR
CHP’li Mustafa Adıgüzel, Varank’ın projenin “yeni bir yol yapılanması olmadığı” açıklamasını, “Evet öyle bakarsak yol projesi değil, rant projesidir” sözleriyle değerlendirdi.
Hem maden işletmelerine hem de özellikle Arap girişimcilere o yollar üzerinden alan açıldığını belirten Adıgüzel, yolun geçtiği yerde tahribat yarattığını, çevre düzenlemesi yapılmadığını söyledi.
Yolların paralel şekilde birbirine bağlanmasının doğanın kurgusuna da aykırı olduğunu dile getiren Adıgüzel, “Burayı otobana çevirirsen, rant alanı olur. Bunu gördük. Rize’de, Ordu’da özellikle yolun geçtiği alanda Arap yerleşimciler var. Bizim insanımıza tanınmayan haklar onlara veriliyor” dedi.
2-B statüsündeki arazileri kullanan yurttaşlardan hayvancılık parası istenildiğini, Osmanlı’dan kalma tapuların yok sayıldığını dile getiren Adıgüzel, “Kendi yurttaşı mülk edinmekte zorlanırken, Araplara oralar peşkeş çekiliyor. Bu yol da onun güzergâhı olacak” diye konuştu.
Adıgüzel, insanların sessiz kalmasının destek olarak algılanmaması gerektiğini, bölge insanının projeye karşı çıktığını da vurguladı.
Cumhuriyet/ 18.11.2020