‘Ekolojistlere karşı ordular kuruldu’

Tarihi, doğal zenginliklere OHAL sürecinde saldırıların çok daha fazla arttığını belirten Ekolojist Ertuğrul Barka, özel güvenlikçilerin KHK’lerle çevrecilere karşı silahlandırıldığını söyledi

OHAL’in yarattığı “fırsatlardan” yararlanan AKP hükümeti, birçok alanda gerçekleştiremediği değişikliği Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) hayata geçirirken, ekolojik talanın önü de OHAL KHK’leri ile bir bir açıldı. İlk olarak, Meclis’e “Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” başlığıyla gelen daha sonra Plan ve Bütçe Komisyonu’nda adını “Yatırımların Proje Bazında Desteklenmesi, İki İl Merkezinin Değiştirilmesi ve Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı”na dönüştüren tasarı ile ekoloji mücadelesine kepçe vuruldu. Tasarı ile birlikte kamuoyunda 75. madde olarak bilinen değişiklik ile proje bazlı yatırımların hızlandırılması için Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının hızlıca kabul edilmesinin önü açıldı. Yine aynı tasarı ile beraber, tabiat varlıkları ve SİT alanlarına yapılacak yatırımlar, tüm denetim mekanizmalarının dışında tutuldu. Danıştay’ın iptal kararları verdiği nükleer santral, hidroelektrik santralleri, termik santraller, çılgın projeler, yasayla birlikte Bakanlar Kurulu’nun takdirine bırakıldı.

Talanın önü açıldı

Toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin OHAL gerekçesi ile engellenmesi ya da ilgili kentin valiliklerinin onayına bırakılmasının yanında, özel güvenliklerin uzun namlulu silahlarla silahlandırılmasının önünün açılması, ekoloji mücadelesine ket vurmayı amaçladı. Artvin’in Kafkasör Yaylası Cerattepe mevkiinde madencilik faaliyetleri için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, “ÇED Olumlu” raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle açılan davada, Rize İdare Mahkemesi’nin, “Madencilik yapılabilir” yönündeki kararının Danıştay’ca onaylanması da bunun son örneği oldu.

Ekolojistlere karşı silahlandırdılar

Ekolojist Ertuğrul Barka, “Ekolojik anlamda OHAL her zaman vardı” diyerek, topluma ve devlete yasalarla verilen görevlerin ekoloji anlamında uygulanmadığını belirtti. OHAL döneminde en fazla etkileyen unsurların başında özel güvenlik birimlerinin uzun namlulu silahlarla silahlandırılmasının geldiğini belirten Barka, şunları aktardı: “Türkiye’de bir buçuk milyon özel güvenlik görevlisi var. Şimdi bunlara uzun namlulu silah kullanma yetkisi verdiler. Şehrin içinde özel güvenlik, uzun namlulu silah kullanamaz. Nerede kullanacaksınız? Kırsal bölgelerde. Buradaki özel güvenlikçiler nerede çalışıyor? Madenlerde, HES’lerde, RES’lerde. Yani bunlar işte bu OHAL sürecinde uzun namlulu silah kullanma yetkisine sahip olarak bundan sonra ekolojik mücadele verenlere karşı bu tür silahları kullanabilirler. Dünyada bir yılda 200’den fazla ekolojist infaz ediliyor. Türkiye’de de 2 kişi en son infaz edildi. Cengiz Holding gibi millete küfür edenlerin elini güçlendiriyorlar. Daha önce jandarma ile yaptırdıklarını şimdi şirketlerin kendilerine ait özel güvenliklerden oluşacak bir ordu oluşturarak, yapmaya devam ediyorlar.”

İZMİR/dihaber

Diğer Yazılar