Direniş hız kaybetmeden devam edecek

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı’nın İkizdere taş ocağı proje alanına gelmesi ve öncesinde bir grup seçilmişle yapmış olduğu ikna toplantısının yankıları devam ederken. Toplantıda söz alan Güler Karadeniz’in sözleri büyük tepki topladı. Güler Karadeniz’in konuşması ve sonrasında bakanlık tarafından servis edilen videolar direnişi kırıldığına yönelik yorumlara neden oldu.

Köylüler direnişin devam ettiğini yapılan manipülasyonların kendilerini yıldırmayacağını belirtirken İkizdere’li Güngör Baş “Güler Karadeniz” ile ilgili bir yazı kaleme aldı .

Güngör Baş
” Bir yerlerde yanlış var. Niyeyse ben ona güveniyorum “

Merhaba sizlere birisinden bahsedeceğim.
İkizdere Taş Ocağı olmasın diye 1,5 yıldır çabalıyoruz köylüler olarak. Bir kaç kişinin başlattığı mücadele gittikçe çoğaldı, sadece etrafta değil Türkiye de duyulmaya başlandı. Sesimiz her geçen gün biraz daha fazla duyuluyordu. Köylüler olarak tek yürek olmak için 1 Nisan da İkizdere de buluştuk. İkizdere’nin geleceğine halk olarak bizler karar vereceğiz dedik ve Taş Ocağına karşı olduğumuzu topluca bildirdik. Güler’in o gün gazetecilerin yaptıkları röportajda vermiş olduğu demeçler dikkatimi çekmişti. Bu kararlı söylemlerle inancımız çoğaldı. Sonra 21 Nisan’da vadimize dozerleriyle girdiler. İkizdere direnişi aktif hale gelmişti. Yurt dışındaydım. Duyar duymaz hemen PCR testi yaptırdım 22 Nisan’da test sonucu çıktı. İlk uçakla İstanbul’a evime uğramadan Trabzon’a indim. Taksi ile İkizdere ki evime ulaştım. Valizleri koydum 12 civarı idi, uzaktan sesler geliyordu. Bir an önce bölgeye ulaşmalıydım. Yola düştüm patikalarımızdan alana geldiğimde gördüm onu. Yamacın üzerindeydi bir saatten çok kolluk güçlerinin karşısında dozere, Cengiz’e herkese bağırıyordu. Susmak bilmiyordu. Nasıl bir enerji vardı. Duyum aldığında dağdan aşağıya doğru koşup gelmiş. Çalışmaları durdurmuştu. Alanda çoğalmıştık. Birazcık dinlenmesini istiyoruz ama ne mümkün durmak bilmiyordu. Bu cesur yürekler olduğu müddetçe vadimize kıyamayacaklarına inancım güçlendi.

Böylece mücadele ediyorduk hep birlikte. Sonraki gün kaymakam ile görüşülmeye gidildi temsilci olarak Güler’in olmasını istedik. Bu görüşmeden sonra direncinin kırıldığını gördük. Sonra hepimizi kırıma uğrattılar, gaz sıktılar, etkilenmeyen kalmadı. Bir iki gün gelmedi, gelemedi. Sonra kararlı bir şekilde tekrar aramızdaydı. Tekrar güç kullandılar, tekrar içeri aldılar bizleri. Güler ara ara geliyordu yanımıza ama durgunluğu vardı. Ramazan ayı oruç bir yanda, ev işleri bir yanda, tarla işleri bir yanda, direniş öbür yanda haliyle yorgun argın herkes. Çok fazlaca uzatmaya gerek yok. Güler’i Ulaştırma Bakanı’nın bilgilendirme için İkizdere Kültür Merkezi toplantı salonunda olduğunu bizlerde herkesle birlikte öğrendik.

Mikrofon verilmiş konuşmuş. Bakan’a hitaben “bizlere böyle söylenmedi her yer yok olacak dendi, oysa çok yer gitmiyor bizlerin arazileri gitmiyor, iki yılda yapılacak ve düzeltilecek diyorsunuz, bizlerde buna inanmak zorundayız” dedi özetle.

Salon dinledi hiç tepki yok, kabul etmiş, boyun eğmiş İkizdereliler görüntüsü verilmiş oldu. Ohh olsun onlara. Linç başladı. O salonda olanlar kimlerdi? Öncelikle taş ocağına karşı hiç kimse yoktu. Taş ocağından en çok etkilenen Gürdere köylüleri yoktu, İktidar partisi temsilcisi olan diğer köylüler vardı ve Bakanın konvoyunda yer alan insanlar vardı. Kurgu yapılmıştı. Manipülasyon! Her nasılsa, her nasıl etkilemişler ise sadece Güler kardeşimiz vardı toplantıda köyümüzü temsilen. Köylülerden mesul muhtarı saymıyorum. Baskı kurulmuş belli, belki de tehdit edilmiş. Ama söylediklerine bakınca sanki başka şeylerde söylemiş olması gerekiyor çünkü kesip kesip yayınlanmış konuşmaları. Her ne olursa olsun söylemiş bunları. Bu söyledikleri üzerinden Güler kardeşimize karşı cephe oluşmuş. Hatta ben bile kızgınlaştım. Ama düşününce, bu kardeşimizi satın alacak paranın olmadığına inanıyorum.
Bir yerlerde yanlış var. Niyeyse ben ona güveniyorum. Görüşemiyoruz kendisiyle, biraz istirahate ihtiyacı var. En sağlıklı bilgileri kendisinden alacağız. Her ne olursa olsun Güler kardeşimiz yalnız değildir, sahipsiz hiç değildir. Sadece bir konuşma yüzünden bizleri hainlikle suçlayanlar, Cengiz’e boyun eğmiş gösterenlere cevaben söylüyorum.

Direniş hız kaybetmeden devam edecek.
Güngör Baş 13/05/2021

Diğer Yazılar