Sarı yazmalı direniş sürüyor

Sarı yazmalı kadınlarla özdeşleşen HES protestolarının yapıldığı Loç vadisinde dün 5’inci kez bilirkişi keşfi yapıldı. BirGün’e konuşan CHP’li vekil Baltacı, “Uluslararası protokollerle korunan Loç’un talanına izin vermeyeceğiz” dedi

Kastamonu Cide’ye bağlı Loç Vadisi’ne 2010’dan beri yapılmak istenen Hidroelektrik Santral (HES) projesi için yeniden başlatılan Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci kapsamında dün bölgede 5. kez bilirkişi keşfi yapıldı. Daha önce gündeme gelen HES’e karşı bölge halkı direniş başlatmıştı. Özellikle kadınların önde olduğu ve yöreye özgü ‘sarı yazma’nın simgeleştiği direnişler ve açılan davalar sonucunda HES yapımı engellenmişti. Daha sonra çıkarılan genelgeyle yeniden başlatılan ÇED süreci, halkın yine tepkisine sebep oldu.

300 ağaç var denilen vadi yatağı

Loç halkının kitlesel olarak katıldığı bilirkişi keşfinde, şirketin “300 ağaç kesilecek” dediği bölgede binlerce ağacın olduğu dikkat çekti. “Mücadeleye devam” vurgusu yapan yurttaşlar, santralın üretim lisansının da iptal edildiğini hatırlattı. Üretim lisansının iptaline ilişkin olarak Loç halkının açmış olduğu ve kazandığı davada şirket teymiz davası açmıştı. Geçen günlerde kararını açıklayan Danıştay 13. Daire Başkanlığı, ilk mahkemenin kararını onadı. Buna göre Loç vadisi HES projesinin elektrik üretim lisansı iptal edilmiş oldu.

Bilirkişi keşfi

Halkın Karşısına TOMA çıkarmışlardı

Konuyla ilgili BirGün’e açıklamalarda bulunan CHP Kastamonu Milletvekili Hasan Baltacı, “Küre Dağları havzası içinde ve Cide ilçemizde yer alan Loç Vadisi, doğal yapısını günümüze kadar taşıyabilmiş yaşlı ormanları, akarsu ekosistemi, yaban hayatı ve biyolojik zenginlikleri ile bir doğa harikasıdır” dedi. Bölge halkının kararlı mücadelesine vurgu yapan Baltacı, sözlerini şöyle sürdürdü, “Davalarla durdurulan ve Danıştay’ın ‘milli parkın ekosistem bütünlüğünü telafi edilemez biçimde bozacağı” gerekçesiyle ÇED raporunu iptal ettiği Loç Vadisi HES projesinde, ne yazık ki katliam hırsı devam ediyor. Geçen yıl bilirkişi heyeti bölgede iken haklı tepkilerini dile getiren Cideli hemşerilerimizin karşısına Jandarma ve TOMA sevk edilmişti. Halkı bastırma ve susturma politikası uygulanmıştı. Buna rağmen Loç’un sarı yazmalı kadınları ve elleri nasırlı erkekleri; mücadeleden, toprağını savunmaktan asla vazgeçmedi, vazgeçmiyor.”

Projenin yapılacağı alanın Dünya Koruma İzleme Merkezi (WCMC) ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) dünya üzerinde belirlediği “Mutlak Korunması Gereken Alanlar” arasında yer aldığını hatırlatan Baltacı, tehlike altındaki “Karadeniz Nemli Karstik Orman” ekosistemlerinin de en iyi örneklerinin yine burada olduğunu söyledi.

“İnşa edildiği takdirde Cide regülatörü sekiz ay boyunca Devrekani Çayı suyunun yüzde 75’inden fazlasını çekecek” diyen Baltacı, sözlerini şöyle sonlandırdı, “Yüksek miktarda suyun çaydan çekilmesi, 10 bine yakın ağaç kesilmesi ekolojik hayatı olumsuz etkileyecek. Biz kararlıyız, Loç’un katledilmesine müsaade etmeyeceğiz. Cide halkı ve Loç sahipsiz değildir. Direnişimiz devam edecek.”

Birgün – Demet Sargın
25.10.2019

Diğer Yazılar