Madenin üreticiye zararı 58 milyar TL

Fatsa ve Ünye’de maden arama sahasının genişletilmesini içeren ÇED Raporu’nun onaylanması durumunda 15 yıl sonunda fındık, kestane balı gibi ürünlerin artık bölgede yetişmeyeceği ve bunun üreticiye maliyetinin 58 milyar 700 bin TL olacağı bildirildi

Ordu’nun Fatsa ve Ünye ilçelerindeki altın madeni arama sahasını genişletme ve üretim kapasitesini artırma talebiyle hazırlanan ÇED raporu kabul edilmeden sondaj çalışmalarına başlandı.

Hazırlanan yeni ÇED Raporu’nda maden arama sahası içinde fındık, ceviz ve kivi bahçelerinin yanı sıra tarım arazileri de bulunuyor. Maden arama sahasının genişletilmesiyle birlikte fındık ve kestane balında gelecek beş yılda ürün kaybının maliyetinin yaklaşık 17 milyon TL olacağı ifade edildi. Gelecek 15 yılda da fındık, kestane balı, kivi ve cevizde yaşanacak potansiyel ürün kaybının maliyetinin 58 milyar TL’yi bulabileceği ifade edildi.

ŞİRKETİN KÂRI 160 MİLYON TL

Karadeniz Doğa ve Çevre Derneği Çevre Araştırmaları Grubu tarafında yayımlanan rapora göre, maden sahasının genişletilmesiyle birlikte üretici büyük kayıp yaşarken altın madeni şirketinin kârı ise 160 milyon TL olacak. Ayrıca gelecek 15 yılda altın madeni şirketinden devletin alacağı kar da 8 milyon TL olacak.

Genişletilmek istenen maden sahası içinde kalan köy ve mahallelerde ÇED Raporu kabul edilmeden yapılan sondaj çalışmalarıyla çok sayıda evin duvarında çatlaklar meydana geldi.

ARICILIĞA BÜYÜK DARBE VURACAK

Araştırma Grubu’nun raporuna göre, maden çalışmaları Fatsa ve Ünye bölgesindeki arıcılara da darbe vuracak. Siyanür ve ağır metallerin toprakla birlikte polenlere de bulaşması arıcılığa zarar verecek.

Rapora göre bölgede bulunan maden ocağı tarafından kullanılan atık suların çevreye yayılmasıyla kirlenen Elekçi Irmağı’nda maden arama sahasının genişletilmesiyle birlikte bu kirlilik büyük oranda artacak. Maden çıkarma sürecinde gerçekleşecek patlamalar, yer altı sularının yönünün ve dağılımının değişmesine neden olacak.

Raporda, maden sahasının genişlemesiyle bölgenin orman ekosisteminin de bozulacağı bildirildi. Değerlendirmeye göre, bölgenin doğal yapısı ve jeolojik dengesinin değişmesi ile yüksek heyelan riski doğacak. Bölgedeki yerleşim yerleri de yüksek tonajlı taşıma araçlarının yol açacağı sarsıntı nedeniyle zarar görecek. Siyanürün en zararlı hali olan gaz hali, özellikle buharlaşma ile yağmur olarak toprağa yeniden inecek ve farklı yönlere taşınarak etkisi genişleyecek.

Birgün/ 22.07.2019

Diğer Yazılar