Koruma alanlarına entegre tesis

Çevre mücadelesi yürüten hukukçular sürdürülebilir koruma ve kontrol altındaki alanlara entegre tesis kurulmasına izin veren yönetmeliğe yürütmeyi durdurma davası açmaya hazırlanıyor.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın koruma alanlarının ‘tespit, tescil ve onayına ilişkin usul ve esaslara dair yönetmelikte yaptığı değişiklik 16 Mart 2020’de Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlülüğe girdi. Buna göre sürdürülebilir koruma ve kontrol altındaki alanlara entegre tesis kurulabilecek, maden işletmeleri açılabilecek.

Karara çevrecilerden tepkiler gelmeye devam ediyor. Karadeniz’de derelerin Hidroelektirik santralleri (HES) ile yok edilmesine ve Ayder Yaylasının talan edilmesine karşı verdiği mücadelelerle bilinen Avukat Yakup Okumuşoğlu, yönetmeliği mahkemeye taşıyacaklarını söyledi. Yönetmelikte sit alanı karakteriyle bağdaşmayacak değişikliklerin söz konusu olduğunu belirten Okumuşoğlu, özellikle ‘entegre tesis’ ifadelerine tepki gösterdi. Düzenlemeyi Aydınlık’a değerlendiren Okumuşoğlu şunları söyledi:

‘YÖNETMELİK ÇELİŞKİLER TAŞIYOR’

“Sit alanı karakteriyle bağdaşmayacak değişiklikler var. Hem yönetmelik yapma usulü biçiminden de problem var. Maddeler kendi içerisinde çelişkili. Pek çok yönüyle, sit alanlarında yapılaşmaya yol açabilecek düzenlemeler var. Bunların iptali için uzmanlarla çalışmalarımız devam ediyor. Kısa bir süre sonra dava açacağız. Entegre demek sanayi demek, daha kapsamlı bir faaliyet demek. Bu da sit alanlarının karakterine uygun düşen bir yaklaşım değil. Bu ifadenin bile o yönetmelik içerisinde yer almaması lazım. Entegre tesis, milli parkın karakteriyle bağdaşmaz. Yönetmelik kendi içerisinde de çelişkiler taşıyor. Bir tarafta korumayı ifade ederken diğer taraftan aynı madde içerisinde yapılaşmaya izin veren düzenlemeler söz konusu.”

‘ANIT AĞAÇLAR DA DÜZENLEMEDEN ETKİLENİR’

Peyzaj Mimarları Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Faruk Dığış, değişiklikle doğal alanların koruma kalkanının zayıflatıldığını belirtti. Yönetmeliğin, talanın önünü açacağını söyleyen Dığış, anıt ağaçların da düzenlemeden etkilendiğini belirtti. Dığış şunları söyledi: “1. Dereceden korunan alanlar artık 2. derecedenmiş gibi, 2. dereceden olanlar 3. derecedenmiş gibi işlem görecek. Talanın önünü açan bir yaklaşım. Denetleme yapılabilirse, konunun uzmanları çalışır katılımcı bir model oluşturulursa sonuç alınabilir belki ama bunlar hep varsayım. Ama maalesef bugüne kadar yaşadığımız tecrübeler işin böyle olmadığını gösteriyor. Özellikle maden şirketlerinin insafına bırakılması kabul edilir bir şey değil.

“Anıt ağaçlar açısından da iç açıcı değil durum. Anıt ağaç olarak kabul edilmiş belli başlı kriterlerden birini bile yerine getirmesi lazımken yeni yasayla birlikte tamamının var olması isteniyor. Bu da zaten yaşam mücadelesi veren anıt ağaçların hayatının daha da zorlaşacağı anlamına geliyor.”

Aydınlık/ Ercan Küçük
26.03.2020

Diğer Yazılar