Korkutan uyarı: Zika tehlikesi Doğu Karadeniz’de

Güney Amerika’da yaygın olarak görülen ve tüm dünyada ölümcül sonuçlara yol açan zika virüsünün yayılmasında etkili olan ‘Aedes’ cinsi sivrisinekler Doğu Karadeniz Bölgesi’nde görüldü.

Güney Amerika’da yaygın olarak görülen ve tüm dünyada ölümcül sonuçlara yol açan zika virüsünün yayılmasında etkili olan ‘Aedes’ cinsi sivrisinekler Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Artvin’den başlamak üzere Giresun il sınırında ve Batum’dan Kırım Yarımadası’na doğru yayılıyor. Virüsün 5-7 yıl arasında Orta Anadolu’ya ulaşması bekleniyor.

Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’ne bağlı Sağlık Tehditleri Erken Uyarı ve Cevap Dairesi Başkanlığı, Türkiye’deki ‘zika virüsü’ riskini inceledi. Özellikle Güney Amerika’da yaygın olarak görülen ve tüm dünyada ölümcül sonuçlara yol açan virüse ilişkin bir rapor da hazırlandı. Raporda, Türkiye’de geçtiğimiz Ekim ayında 4 ‘importe (dışardan gelen) zika virüs pozitif’ vakasının tespit edildiği belirtilirken, zika virüsünün yayılmasında etkili olan ‘Aedes’ cinsi sivrisineklerin Doğu Karadeniz Bölgesi’nde Artvin’den başlamak üzere Giresun il sınırında ve Batum’dan Kırım Yarımadası’na doğru yayılmakta olduğu saptandı.

GİRESUN’A KADAR GELDİ

Zika virüsünün ilk kez 1947’de Uganda’daki Zika ormanında saptandığı aktarılan raporda, “Ae. albopictus sineğinin batıda Trakya ve İstanbul, doğuda Doğu Karadeniz Bölgesi’ndeki illerimizden Giresun’a kadar gelmiş olduğu saptanmıştır. Batıda Kocaeli’ye, doğuda Giresun’a kadar yayılmış olan bu vektörün 5-7 yıl içinde Orta Anadolu’ya kadar yayılacağı tahmin edilmektedir” ifadelerine yer verildi.

Milliyet gazetesinden Arif Balkan’ın haberine göre, raporda zika virüsü bulaşan 4 hastanın da Küba’ya tatile gidenler olduğu ve hastalıkların; halsizlik, eklem ağrısı ve ateş, titreme ve lenf bezlerinde şişlik belirtileriyle ortaya çıktığı anlatıldı. Hastalığın uzun vadeli etkisi de şöyle anlatıldı, “Yeni importe Zika virüs vakaları tespit edilme olasılığı mevcuttur. Ancak virüsü bulaştıran sinek türünün dağılımının ülkenin sınırlı bölgelerinde olması hastalığın yayılma riskini düşük-orta seviyeye çekmiştir. Vektör türlerin ülkemizdeki olası yayılımı, uluslararası seyahat imkânlarının gün geçtikçe artması ve önleyici tedbirlerin zamanında alınmaması uzun vadede ciddi sorunlar yaratabilir.”

Özellikle Güney Amerika ülkelerinde etkili olan virüs, tüm dünya için de büyük bir risk oluşturuyor. Bazı uzmanlara göre toplamda 2.2 milyar kişi zika virüsüne yakalanma riski altında.

Türkiye son olarak Dünya Sağlık Örgütü, Amerika Birleşik Devletleri Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri ve Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nin ortaklaşa yayımladığı ülkelerin zika virüs sınıflandırmasına göre ‘kategori 4’te yer alıyor. Bir diğer ifadeyle Türkiye, yerleşik vektörün bulunduğu ancak geçmişte ve şu anda bulaşan olmadığı bölgeler arasında.

Zika virüsü nedir? Nasıl yayılır?
Yeni doğan bebeklerde görülen Mikrosefali (küçük kafa) olarak da tanımlanan bu hastalık, “Aedes aegypti” cinsi sivrisineklerin hamile kadınlara bulaştırdığı Zika virüsü ile yayılıyor.

Mikrosefali ile doğan bebeklerin kafaları normalden 31.5-32 santimetre daha küçük.
The New York Times’ın haberine göre, ilk olarak Uganda’da 1947’de Zika Ormanları’nda ortaya çıkan virüsün Afrika ve Asya’da da görüldüğü biliniyor. Ancak, geniş coğrafyalara yayılması, Batı yarıkürede Mayıs ayında yayılarak, Brezilya’da virüsün “patlamasıyla” gerçekleşti.

Bebeklerin yaşam süresini kısaltan virüs, beyin fonksiyonlarında da bozukluklara ve beynin yetersiz gelişime neden oluyor. Bebek ölümlerine de sebep olan virüsün, salgın kaynaklı ölüm oranlarını arttırmasından endişe ediliyor. CNN’e göre, Brezilya’da şu ana kadar 51 bebek virüs nedeniyle öldü.

Peki virüsün belirtileri neler?
Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasına göre, Zika virüsü “ateş, baş ağrısı, gözlerde kızarma, kusma, döküntü, kas ve eklem ağrısı” gibi belirtiler gösteriyor.

ABD Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC), Zika’ya ilişkin açıklamasında virüsün bulaştığı kişilerde semptomların yaklaşık bir hafta içinde ortaya çıktığını ve kanda birkaç gün duran virüsün bazı kişilerde daha da uzun kaldığını ifade etti.

Tedavisi var mı? Nasıl önlenebilir?
Hastalık için özgün bir tedavi ya da önleyici aşılar, henüz geliştirilemedi. BBC muhabiri James Cook’un haberine göre, Zika virüsünü araştıran ABD’li bilim insanları, “virüse karşı aşının ancak 10 yıl sonra çıkabileceğini söyledi”. Brezilya’lı yetkililer ise, beş yıl içinde aşının geliştirilebileceği görüşünde.

Türkiye Sağlık Bakanlığı’nın açıklamasında ise tedavi için dinlenme, sıvı alımının arttırılması, ateş düşürücü ve ağrı kesiciler kullanılması önerildi ve “Tüm virüs enfeksiyonlarında olduğu gibi antibiyotiklerin virüse herhangi bir etkisi yoktur” denildi.

Yetkililer tarafından, virüsle mücadelenin tek yolunun, sivrisineklerin ürediği durgun suları ilaçlamak ve kurutmaktan geçtiği vurgusu yapıldı.

Bakanlık, korunma için sivrisinek kovucular kullanmak ve uzun kollu kıyafetler giymek, sineklerden arındırılmış mekanları seçmek gibi önerilerde bulundu.

Nerede ortaya çıktı, hangi ülkelere sıçradı?
BBC’nin haberine göre, Brezilya’da Eylül ayından beri kafaları anormal küçüklükte doğan bebek sayısı, “dört bine yaklaştı”. Oysa bu sayı tüm dünyada “2014’de 150’den azdı”.

Dünya Sağlık Örgütü de, hastalığın Şili hariç tüm Güney Amerika ülkelerine yayıldığını açıkladı.

Geçtiğimiz günlerde Güney ve Orta Amerika’yı ziyaret eden Danimarkalı bir turistte Zika virüsüne rastlandı. Danimarka’da ortaya çıkan virüs, Avrupa ülkelerini de alarma geçirdi.
Bu arada, BBC’nin haberinde Stockholm’daki Avrupa Hastalık Önleme ve Kontrol Merkezi’nden bir bilim insanının, Almanya ve İngiltere’de de Zika virüsü vakalarına rastlandığı ifadesine yer verildi.
İsveç’te de gebelik için yaş sınırını geçmiş bir kadının, yolculuğu sırasında virüsü kaptığı açıklanmıştı.

Hastalık şu ana kadar 21 ülkede kendisini gösterdi. Latin Amerika ve Karayipler’de birçok ülkede de etkili olan virüs, örneğin Kolombiya’da 13 bin 500 kişide görüldü.

Diğer Yazılar