Cengiz inşaat tarafından Artvin Cerattepe, Kafkasör Genya ve civarında 4 bin 406 hektarlık alanda yapılmak istenen madencilik faaliyetleri kolluk kuvvetleri ve OHAL güvencesinde devam ediyor. 2016 Şubat ayında halkın tepkisine rağmen, hukuki süreç göz ardı edilerek şirket araçlarının jandarma ve polis eşliğinde Cerattepe Bölgesine çıkması ve şirketin asker korumasında çalışılması sağlanmıştı. Sonraki süreçte ise OHAL kararları ile birer aylık dönemleri kapsayacak şekilde tam 10 defa eylem yasağı getirilerek Artvin Halkının maden karşıtı mücadelesi yıldırılmaya çalışıldı
Madenci şirketi Cengiz İnşaat tarafından , Cerattepe Bölgesinde henüz maden arama çalışmasına başlamamış olmasına rağmen yol yapım çalışmaları, teleferik ayakları ve tünel çalışmaları kapsamında çıkan hafriyat atıkları sonuncunda vadide büyük doğa katliamı yaşandığı, su kaynaklarının kirletildiği tespit edildi. Yeşil Artvin Derneği bölgede incelemelerde bulunup yaşanan yıkımı fotoğraf/videoları ile birlikte Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü, DSİ Bölge Müdürlüğü, Orman Bölge Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Şube Müdürlüğüne dilekçe ile bildirerek faaliyetlerin biran önce durdurulmasını ve inceleme yapılmasını talep etti.
Maden çıkarma faaliyetlerinin daha şimdiden etkilerini gözler önüne seren Yeşil Artvin Derneği yaptığı açıklamada, ”yargısal süreç sonuçlanmadan projesinin yapımına başlandığına, ÇED (Çevresel Etki Değerlendirme) Raporu çerçevesinde faaliyet sürdürülmediğine, şirketin doğa katliamı yapıldığına” dikkat çekti.
Bölgede inceleme yapan gazeteci Sami Özçelik sosyal medya hesabından Cengiz İnşaatın Cerattepe’de yaptığı katliama ilişkin gözlemlerini yazdı.
CERATTEPE’DE YAS
KAFKASÖR’DE BAYRAM!
Artvin Cerattepe’de neler oluyor? Maden Şirketinin vahşi çalışması artık Artvin’in karşı taraflarından Varyant’tan Karşı tepelerden görünecek şekilde gözükmeye başladı.
Madende çalışanların bile sesini çıkaramadığı ama içten içe, “böyle çalışma mı olur? Böyle vahşi bir çalışma Artvin’i gerçekten yok eder, çevreciler, Artvin’e sahip çıkan insanlar, bilim insanları ne doğru söylemişler, ne çok haklıymışlar” şeklinde düşündüklerini çünkü esasında bu topraklarda doğmuş, bu topraklarda beslenmiş, buranın suyu, havası ile büyümüş gençlerin içi yanıyor. Mecburiyetten çalışmak zorunda kalan bu gençler gerçekten çok üzülüyor. Hele işin en başındayız!.
Ne yazık ki Artvinli STK, oda siyasi partilerden oluşacak bir komisyonun kurulmadığı, hiç olmasa ayda bir genel kontrolü yapamadığı, içeriye giremediği Cerattepe şirketin insafına terk edilmiş durumda. Maalesef Cerattepe’de yas Kafkasör’de bayram var. Bunun adına cenazede düşün dernek denir!. Bunu neden mi söylüyorum? Çünkü Kuzey Galeri denilen Hatila tarafındaki rezaleti, katliamı, felaketi gördüm!.
Bilim insanları ve bilimsel raporların 25 yıldır haykırdığı tehlikelere ve dikkat çektiği kırmız çizgileri görmezden gelen ve tam tersi hareketlerde bulunan Cengiz i İnşaat, tek hedefi olan madene ulaşmak ve işletmek için önüne gelen her şeyi, ağacı, taşı, toprağı, mikro, makro tüm canlıların yaşam alanlarını dengeyi sağlayan tüm doğa unsurlarını birbir yok etmeye başladı…
Hatila tarafından açmaya başladıkları adına Kuzey galeri dedikleri yerde hesapsız patlatmalar ve vahşi çalışma nedeniyle büyük bir heyelan koptu. Burada yapılan çalışmalarda oluşan pasa yer yer 85-90 derece eğimi bulunan derelere boca ediyorlar.
Yukarıda bu vahşi çalışma devam ederken Artvin Belediyesi 37. Kafkasör Turizm, Kültür Sanat Festivali’ne hazırlanıyor. 4 bin 406 hektar maden sahasının büyük bölümü aynı zamanda belediye sınırlarında olmasına rağmen Belediye Başkanı Kocatepe’nin yukarıda neler olduğuna dair en küçük bir açıklaması bulunmuyor. Cerattepe’ye çıkıp nasıl bir çalışma yapıldığını kontrol etmiyor.
Zaman zaman suyun bulanması, Kafkasör ve Hatila tarafında, maden şirketinin çalışmaları Artvin Halkını tedirgin ediyor. Ama başkan çok rahat, Belli ki Artvin yansa kaybedecek bir şeyi yok!.
Hatila tarafındaki doğa katliam vahşetini Yeşil Artvin Derneği Başkanı Nur Neşe Karahan video çekerek görüntülerken gazeteci olarak ben de vahşeti fotoğrafladım. Başkan Karahan, Gördüğü vahşet üzerine bulların çekimini yaparak bunları ilgili kurumlara hem video olarak, hem de fotoğraflar halinde gönderdi.
Başkan Karahan;” Hükümet bize mahkeme süreci bitene kadar bu bölgede herhangi bir çalışma yapmayacağı sözü vermişti. Bu söz dönemin başbakanı Davutoğlu’ndan öte devlet sözüydü. Ama görüyorum ki devletin sözü maden şirketi için bir anlam ifade etmiyormuş. İnmet Mining maalesef aynı şeyi yapmış, 3 günde binlerce ağacı katletmişti. Ancak kısa sürede çıkan mahkeme kararıyla bu vahşeti durdurabilmiştik. Nasıl bir zarar verdiğini hepimiz biliyoruz.
Şimdi bunlar daha korkunç zarar veriyorlar.
Bütün pasayı derelere, yamaçlara basmışlar. Buradan Hatila Deresine inen bu kimyasal ve çamurlu sular aşağıda sulara karışıyor. Bunlar daha madene başlamadan doğayı öldürmeye başladı bile! Biz de çok güzel bir atasözü var. Perşembenin gelişi Çarşambadan belli olur. Bunların başımıza nasıl felaket artık getireceğini çok net görüyoruz. Biz dernek olarak bu görüntü ve fotoğrafları ilgili kurumlara gönderdik.“dedi.
Öte yandan benzer rezalet, Teleferik ayakları için yapılan çalışmada da görüldü. İş makinesi kökünden söktüğü ağaçları pasa ile birlikte Fıstıklı (Nacviya)Köyü’nün üstünden aşağıya boca etti. Yağışlar sonucunda bu toprak ve ağaç kökleri aşağıya doğru akıp gidecek. Hangi yöntemle olursa olsun, ne kadar dikkatli olunursa olynsun, bu bölgede madenciliğin çok sakıncalı olacağı bilimsel olarak kesin iken, bu vahşi çalışma ile Artvin’i çok daha yakın tarihlerde büyük felaketler bekliyor.
Maden Şirketi ise doğayı vahşice ve acımadan katletmesini örtmek, perdelemek için direnci kırmaya yönelik reklam çalışması yapıyor. Artvin’de bazı evlere Ramazan (!) paketi yardımı yaparak “ Sosyal Sorumluluk Projesi adı altında(!) duygu sömürüsü yaparak kendisini şirin gösteriyor. Fıkranın sonunu bilirsiniz. Reklamlar bitti, kafalar kaynar suya!…
Bütün bunları Cerattepe ve civarında yapacağı vahşi madenciliğe karşı çıkan insanların direncini kırmak için yapıyor. Yoksa zırnık vermez bilensiz!. Her şeye rağmen bu madencilik yapılırsa sonuç değişmeyecek!. Bilenler cenazeye mahsus duayı, bilmeyenler Fatiha’yı okusunlar. Şimdi soruyorum; Kaçınız göz göre göre Artvin’in ölmesine razısınız. Bir adım öne çıkında sizi görsünler!..
CERATTEPE İÇİN CEVAPLANMASI GEREKEN HAYATİ SORULAR
1-devlet sözü olduğu halde Mahkeme süreci neden beklenmiyor? Mahkemelerin iç hukuk yolları tükenmeden, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gidilmeden kısaca hukuk sona ermeden? Altın, bakır çürümediğine göre bu acelenin nedeni nedir? Cerattepe ve 4 bin 406 hektar alan için arama ruhsatı var. İşletmeye basıl geçiliyor? Açık işletme başvurusu ne oldu? Daha kaç yeri delik deşik edeceksiniz?
2-Cerattepe’de nasıl bir çalışma yapılıyor? 1 yıldır doğaya nasıl zarar verildiği, bundan sonrası olası yaşanacaklarla ilgili oluşturulacak tarafsız bir bilim heyeti bu katledilmekte olan alanda inceleme yap(a)mayacak mı?
3-Cerattepe’de yapılan patlatmaların Artvin’in üst mahallelerinde özellikle zaten hassas olan heyelanlı Atmaca Mahallesi’nde gözle görülecek şekilde artan toprak kaymaları, evlerin duvarların hızlı bir şekilde artarak çatlamasında nasıl bir etki ediyor.
4- Buradaki Yeraltı sularının hareketi ile ilgili bir çalışma var mıdır?
5- Cerattepe’de tam olarak ne yapılıyor, aşağıda ve yerüstünde neler oluyor??
6-Burada konkasör tesisinin kurulması söz konusu… Buradan çıkacak toz ve diğer etkileri ne olacak?
7- Cerattepe’de madenciliğin yapılması demek, aşağıda bulunan Artvin’den vazgeçmek demek… O zaman bu insanların gerek sosyal, gerek sağlık, gerek çevresel anlamda olumsuz etkilenecekleri açık iken konuyla ilgili gerek kamu kurum ve kuruluşlarının gerek STK’ların bir çalışması var mıdır?
8-Maden şirketinin başvuru yaptığı açık alan altın işletmeciliği ile ilgili olarak, bu ruhsat iptal edilmiş midir? Yoksa buzdolabında mı bekletilmektedir?
9- son olarak, Artvin’in havasını, suyunu, doğasını, yaşam alanlarını bozup, buradaki insanları bu şekilde buradan göç ettirme politikası mı uygulanıyor?