Bugün günlerden direnme günü

Bugün günlerden 5 Haziran Dünya Çevre günü. 1972 yılında İsveç’in Stockholm kentinde düzenlenen Birleşmiş Milletler Çevre Konferansı’ndan bu yana 5 Haziran tüm dünyada “çevre günü” olarak kutlanıyor. Ancak ülkemizin bütün derelerinin HES projeleriyle kurutulmaya yüz tuttuğu, Termik santraller ile hava değil kömür solumaya zorlandığımız, nükleer santral deliliği ile uğraştığımız bir Türkiye’de çevre gününün kutlanması düşünülemez.

Dünya’nın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye’nin bir çok vadisinde ormanlara, derelere, yaylalara yönelik saldırılar turizm ve enerji ihtiyacı yalanları ile devam ediyor. Devleti arkasına, kolluk kuvvetlerini yanına alan şirketler tarafından yürütülen katliamlar her gecen gün daha vahşi boyutlara ulaşıyor.

Hukukun yok sayıldığı, bilirkişilerin şirketlerin sözcülüğünü yaptığı, ÇED süreçlerinin tekrar tekrar işletildiği ve bütün bunların yanında OHAL yasaklarına rağmen Doğa savunucuları Artvin’den Zonguldak’a, Amasra’dan Sinop’a kadar doğaya yönelik saldırılara karşı mücadele ediyor. Suları, ormanları, vadileri korumaya çalışıyor.

Şirketlerin ve iktidarın kendini aklama günü haline gelmiş olan çevre gününde Karadeniz’den örneklerle doğaya yapılan saldırıları hatırlatalım istedik.

Artvin

25 yıllık maden karşıtı mücadeleye rağmen devlet ve kolluk kuvvetlerini arkasına alan Cengiz Holding maden ocağını işletmeye başladı. Ocağın işletilmesiyle bölgedeki dereler kirli akmaya başladı, yüzlerce ağaç kesildi kesilmeye devam ediyor ve madenden çıkan hafriyat ormanlık alana bırakılıyor. OHAL koşullarının tüm alanlarda hissedildiği eylem yasağının olduğu Artvin’de halk 751 kişi ile Anayasa mahkemesine başvurdu. Bölgeye 300 den fazla maden ruhsatı verildiği biliyor.

Artvin Arhavi içesinde MNG tarafından 2014 yılında yapımına başlanan Kavak HES projesiyle bölge halkının açmış olduğu dava ve protestolara rağmen yapıldı. Şehre çok yakın olduğu için çılgın HES projesi olarak bilinen projede Çifteköprü ve Kapisre derelerinin suları 5 kilometre boyunca tünel ve borularla taşınacak.

Rize

Samsun’dan Artvin’e kadar 8 ilin yaylalarını birbirine bağlayacak 2 bin 600 kilometre uzunluğundaki Yeşil Yol projesi  ile 7 metre genişliğinde gidiş- geliş tek şerit yolların yapımına devam ediliyor. Bu yolla birlikte 40 noktada oteller, restoranlar ve kayak tesisleri oluşturularak yaylalar ranta açılacak.

Rize Pazar ilçesinde deniz doldurularak yapımına devam eden havalimanı dolgusu için 88.5 milyon ton taş kullanılacak. Mevcut taşocaklarının yanısıra bölgeye yakın köyleri de içine alan 7 ayrı nokta için taş ocağı lisansı verildi.

Trabzon

Trabzon ve Rize ile ilçe belediyelerinin 10 yıldan bu yana çöp depoladığı alanın dolması üzerine katı atıkların depolama yöntemiyle bertaraf edilmesi sorunu yeniden gündeme geldi. Trabzon’un Araklı ilçesinde eski bir taş ocağının yeni çöp depolama alanı yapılmak istenmesi yöre sakinlerinin tepkisine neden oldu. Bölgede oturanlar 7 köyün ortasında bulunan alanda çöp depolama tesisi yapılması halinde köylerini bırakıp gitmek zorunda kalacaklarını söyledi.

Giresun

Giresun ili Şebinkarahisar ilçesi sınırları içerisinde bulunan Yıldızlar SSS Holding tarafından işletilen bakır madeni ve zenginleştirme tesisine 4. atık havuzu için onay verildi. Aynı şirketin Gümüşhane’de işlettiği Yıldız Bakır madeninde ise zenginleştirme tesisi ve depolama alanında giden borularda patlama yaşanmış ve çevreye kimyasal atıklar saçılmıştı. Giresun’da son 1 yıl içerisinde 12 ayrı alana maden arama ve işletme ruhsatı verildi.

Ordu

Ordu’nun dereleri bir taraftan HES’lerle kurutulurken diğer taraftan Fatsa’da açılan atın madeni ile zehirleniyor. İngiliz Stratex International şirketi tarafından 2 yıldan beri açık işletme olarak işletilen altın madenindeki siyanür havuzları bölgedeki su kaynaklarını kullanıyor ve maden atıklarının fındık bahçelerine etkileri görülüyor.

Gümüşhane

Yıldızlar SSS Holding tarafından Kara Mustafa Köyü Bakır sahası ve Cevher Zenginleştirme Tesisleri ile Koza Altın İşletmeleri tarafından işletilen Mastra Altın madeninin devasa boyutlara ulaşan maden alanlarındaki atık havuzları tehlike yaratmaya devam ediyor. Kara Mustafa Köyü Bakır sahasındaki atık havuzlarının dolması ile havuzların duvarları yükseltildi. Yapılmak istenen ek atık havuzları bölgenin içme suyu havzasında yer aldığı için halkın yoğun mücadelesi sonucu yaptırılmadı.

Bartın

2009 yılından beri Amasra’da termik santral kurma inadını sürdüren Hattat Holding’e karşı bölge halkının mücadelesi devam ediyor. Halkın protestosu nedeniyle yapılmayan bilgilendirme toplantısına rağmen alınan (ÇED) olumlu kararının iptali için 2 bin 19 imza ile açılan dava red edildi. Bartın Platformu “Amasra hiçbir şirkete peşkeş çektirilmeyecek kadar değerlidir. Amasra’yı termik santraline kurban etmeyeceğiz” demeye devam ediyor..  

Sinop

Japon-Fransız ortaklığıyla Türkiye’de hayata geçirilmeye çalışılan Nükleer Santral Sinop İnceburun Yarımadasında planlanıyor. Alan büyüklüğü 10 milyon metrekare devlet orman arazisinin bu projeye tahsis edildi.  Bu alan bin 415 futbol sahası büyüklüğünde. Santral Karadeniz’den günde 28 milyon metreküp suyu çekildikten sonra, soğutma suyu olarak kullanıp tekrar denize deşarj edilecek bu da Karadeniz’de cansızlaştıracak öldürecek.

Tokat

Çekerek Irmağı üzerinde Reis RS Enerji firması tarafından yapılması planlanan Çekerek Regülatörü ve HES Projesi, vadi boyunca yaklaşık 30 kilometrelik mesafede toplam 8 ayrı HES’ten oluşuyor. Yeşilırmak’ın kollarından biri olan Çekerek Irmağı, Sivas Yıldızdağı’ndan doğarak Tokat, Yozgat ve Amasya’da yaklaşık 200 kilometrelik bir alana yaşam veriyor. Ancak bölgenin verimli tarım arazileri için oldukça önemli olan Çekerek Irmağı’nın başı HES projeleriyle dertte.

Kastamonu

Danıştay kararıyla HES’ten kurtarılan Kastamonu Loç Vadisi, Orya İnşaatın küçük değişiklikler yaparak yeni bir raporla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na başvurması sonucu yeniden tehlike altından. Bakanlıktan ÇED olumlu kararı alan şirkete karşı köy muhtarları ve dernekleri dava açtı.

Zonguldak

Zonguldak Çatalağzı’nda aktif olarak 4 termik santral çalışıyor 8 bin nüfuslu beldedeki insanların zehir soluyor. Bölgede 3 yeni santral daha planlanıyor.

Kutlamıyoruz

Doğanın talana ve ranta açıldığı, Akdeniz’in ve Karadeniz’in nükleer santrallerle radyoaktif atık çöplüğüne döndürülmek istendiği, Maden projeleriyle yaşam alanlarımızın siyanüre bulanmasının planlandığı, Ülkenin bütün derelerinin HES projeleriyle kurutulmaya yüz tuttuğu, Termik santraller ile hava değil, kömür solumaya zorlandığımız, şirketlerin ve iktidarın kendini aklama günü haline getirilmiş bir günü Dünya Çevre Günü’nü kutlamıyoruz! 5 Haziran çevre günü değil direniş günüdür..
Doğa ve yaşam için direnenlere, ekolojik yıkıma karşı mücadeleyi büyütenlere selam olsun!

Karadeniz İsyandadır / 05.06.2018

Diğer Yazılar