Ordu’nun Korgan yaylalarında yapılmak istenen maden sondaj arama çalışmasına ilişkin açıklama yapan Korgan Aybastı Kabataş Yaylalarını Koruma Platformu, “Mücadelemizle yaylalarımızı koruyacağız” dedi.
Ordu’nun Perşembe Yaylasını da olumsuz etkileyecek olan Korgan ilçesi yaylalarında başlatılmak istenen maden arama sondaj çalışmasına karşı Orduluların mücadelesi devam ediyor. Sondaj arama çalışmalarını durdurmak için mücadeleye öncülük eden Korgan Aybastı Kabataş Yaylalarını Koruma Platformu, Ordu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaptı.
Ordu Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü önünde yapılan açıklamaya parti, sendika, dernek temsilcileri de destek verirken, açıklama metnini Korgan Aybastı Kabataş Yaylalarını Koruma Platformu adına Sözcü Yüksel Dere okudu.
Türkiye’nin sömürge madenciliğinin alanı haline getirildiğini söyleyen Yüksel Dere, “İşletmenin biçimi, yeri önemsizleşti. Amaç yerin altındaki madenleri çıkarıp kar etmek olunca yerin üstünden yaşamını sürdüren canlılar tehdit altında kaldı. HES, RES, GES gibi enerji işletmeleri nedeniyle yaşanan sorunlar ilimizin yüzde 74‘ü maden alanı ilan edilince katlanılmaz hale geldi. Maden işletmeciliğinin olumsuz etkilerinin neler olduğunu Kabadüz’deki bakır, çinko maden işletmesiyle Fatsa’da siyanürle altın ayrıştırma işletmelerinin suyumuza, toprağımıza verdiği zararların sonuçlarında gördük, yaşadık” dedi.
“BİRLİKTE MÜCADELE EDEREK ÇALIŞMAYI DURDURDUK”
Mücadelelerinde kararlı olduklarını vurgulayan Dere, “Perşembe Yaylasını da olumsuz etkileyecek olan Korgan yaylalarında maden arama sondajları nedeniyle yeni bir tehlikeyle karşı karşıya kaldık. Özellikle Fatsa’da ve diğer ilçelerimizdeki mücadele deneyimlerinden dersler çıkararak Korgan yaylalarında yapılan sondajları halkın özverili mücadelesi sayesinde durdurduk. Ancak tehlike geçmedi. Sondaj çalışması için Valilik başkanlığında toplanan Mera Kurulu şirket aleyhine karar verirken nedense iki ay 11 gün sonra ikinci toplantıyla sondaj yapılmasında sakınca görmeyerek olumlu karar verdi. Yaylasına; suyuna, toprağına sahip çıkan Korgan, Aybastı, Kabataş halkıyla birlikte Ordu Çevre Derneği, Türkiye Ormancılar Derneği Giresun Ordu Temsilciliği ve Korgan Aybastı Kabataş Yaylalarını Koruma Platformu kurduk. Platformun çağrısıyla üç kez kurumlardan görüş ve izin almayan şirketin yasadışı çalışmalarını durdurduk. Ordu İdare Mahkemesine açtığımız davada yürütmeyi durdurma kararı çıktı. Valilik ve şirket yürütmeyi durdurma kararına itiraz etti ancak Bölge İdare Mahkemesi kararı doğru bularak itirazı reddetti” diyerek süreci anlattı.
“YAYLALARIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
Hem hukuksal hem de fiili mücadeleyi önemsediklerini belirten Yüksel Dere, “Mahkeme kararı olmasına rağmen, karardan bir gün sonra Ordu Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü şirketin başvurusu sonucu “sondajın ÇED kapsamı dışında olduğu” yönünde bir yazı verdi. Kurumların görüşleri mahkeme kararı üzerinde değildir. Bu nedenle Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nün yazısının geçerliliği yoktur.
Şirket, yasa dışı çalışmalarını durdurduğumuz için bizler hakkında suç duyurusunda bulunsa da bunun bir anlamı yok. Halk, Anayasa’dan aldığı yetkiyle yaylalarını koruma hakkını kullandı” diye konuştu.
“Yaylalarımıza sahip çıkacağız” diyen Yüksel Dere, “Perşembe Yaylası için Ordu Kültür ve Turizm Müdürlüğü kültürel miras için çalışma başlattı. Çünkü bin yıllık geçmişi olan Danişment Beyliğin kurulduğu, şehit mezarlarının olduğu bir yer. 916 yıldır yağlı güreş yapılan bir yayla. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü ise SİT doğal tabiat varlıkları listesi için çalışma başlattı. UNESCO doğa mirası listesine dahil edilmesi için takibe alındı. Bu gerçekler bilindiği halde şirketin yaylalarımızı talan etmesini, yağmalamaya başlamasını önledik. Mücadelemiz bitmedi. Ruhsat iptal edilene kadar mücadelemiz sürecek” ifadelerini kullandı.
“HEM HUKUKSAL HEM DE FİİLİ MÜCADELE”
Yüksel Dere son olarak, “Buradan bir kez daha vurguluyoruz ki, kurumlar ne derse desin, mahkeme kararı üzerinde değiller. Ayrıca hangi şartlar altında olursa olsun yaylalarımıza dokunulmasına izin vermeyeceğiz. Hukuksal mücadele yanında toprağımıza, suyumuza; yaylamıza, meralarımıza fiili mücadelemizle de sahip çıkmaya devam edeceğiz. Mutlaka yaylalarımızı koruyacağız, kazanacağız” dedi.
(ORDU/Evrensel) – 4 Kasım 2024
