Yaşam alanlarının maden şirketlerine peşkeş çekilmesine karşı çıkan Karadenizliler, bugün Trabzon’da bir araya gelerek bölgesel miting düzenledi. Mitingde konuşan Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Mehmet Akcelep, “Bilesininiz ki her köyde, her kasabada, her şehirde direneceğiz! Ne pahasına olursa olsun, bu toprakları haramilere teslim etmeyeceğiz! Biz kazanacağız çünkü doğa bizden yana” dedi.
Karadeniz halkı, Artvin’den Samsun’a maden işgaliyle tehdit altındaki yaşam alanlarını savunmak için bugün Trabzon’da miting düzenledi.
Bölge halkı, Trabzon’da yer alan Cumhuriyet Caddesi’ndeki TEDAŞ binası önünde saat 12:30’da bir araya geldi. Ardından Trabzon Meydan Park’a yürüyerek bir bölgesel miting düzenledi.
Mitingde konuşan Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Mehmet Akcelep, “Her yer beton, her yer plansız projelerle dolu! O yollar, köprüler, havalimanlarının bedelini biz sel felaketleriyle, tarım arazilerinin yok olmasıyla ödüyoruz. Hayvanlar artık derelere ulaşamıyor. Yaban hayvanlarının suya ulaşmasının yollarını yüksek duvarlarla kestiler. Kuşların göç yolları rüzgar tribünleriyle kesildi” dedi.
Hükümete seslenen Akcelep, “Doğayı talan eden şirketlerin arkasında durmayın. Gelin halkın yanında durun. Bilesininiz ki her köyde, her kasabada, her şehirde direneceğiz! Ne pahasına olursa olsun, bu toprakları haramilere teslim etmeyeceğiz! Biz kazanacağız çünkü doğa bizden yana” diye konuştu.
Akcelep, sözlerini şöyle tamamladı:
“Biz halkız! Bu toprakların, derelerin, yaylaların, ağaçların sesiyiz. Biz çocuklarımızın geleceğini savunanlarız. Biz bu topraklarda yaşamı var eden emekçileriz. Hangi güce karşı durursak duralım; biliyoruz ki, doğanın gücüyle, halkın kararlılığıyla duracağız ve direneceğiz! Bu mücadelede yan yana, omuz omuza olacağız. Biz kazanacağız! Çünkü doğa bizden yana, çünkü biz halkız! Sözlerimi tamamlarken Derelerin Kardeşliği Platformu adına hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Biz kazanacağız!”
“BU SOYGUNA DAHA FAZLA GÖZ YUMAMAYIZ”
Trabzon Emek ve Demokrasi Platformu Sözcüsü Muhammet İkinci ise ekonomik krize dikkat çekerek, “Hayat pahalılığı dayanılmaz boyutlara geldi. Çarşı pazarda her şey el yakıyor. Milyonlar bu kışı nasıl geçireceğini düşünüyor. Vergide ve vergide adalet yok. Kepçeyle alınan vergilerden payımıza düşen bir çay kaşığını doldurmuyor. Şimdi meclisin gündeminde 2025 yılı bütçesi var. İçinde kamusal hizmetlerin olmadığı, herkes için insan onuruna yaraşır bir yaşamı tesis etmeyen bütçe, kabul edilemez. Halktan alınan vergilerle oluşturulan bütçe halka dönmediği müddetçe bunun adı soygundur. Bu soyguna daha fazla göz yumamayız” sözlerine yer verdi.
İkinci, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Yaşadığımız tüm sorunların çaresi bizde. Bizi ayrıştırmalarına, bölmelerine, aramıza nifak sokmalarına izin vermeyelim. “ Yaşamak bir ağaç gibi, tek ve hür, ve bir orman gibi kardeşçesine” diyor ya Nazım Hikmet; eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin türküsünü hep bir ağızdan söylediğimizde önümüzde hiçbir güç duramaz!
Buradan ayrılıp işimize gücümüze; kentlerimize, köylerimize, evlerimize, dağlarımıza, vadilerimize, derelerimize, ormanlarımıza döneceğiz. Ama aklımızdan hiç çıkarmayacağız yeryüzünde örgütlü bir halkı, birlik içinde dayanışma içinde bir halkı yenebilecek bir güç yoktur. Daha sıkı sarılacağız birbirimize, kucaklayacağız komşularımızı, daha sıkı kavrayacağız toprağı, daha sevgiyle bakacağız dağlara, daha kararlı duracağız zalimin ve zorbanın karşısında. Emeğimizi hor görenlere, geleceğimizi çalmak isteyenlere daha yüksek sesle haykıracağız. Emek bizim, memleket bizim söz bizim.”
Haber: BirGün – 26 Ekim 2024