Türkiye’nin ilk 3 önemli ovasından biri olarak kabul edilen Çarşamba Ovası’nın kalbinde termik santral kurulma çalışmaları aralıksız, sessiz ve sakin devam ediyor. 2017 yılında Samsun’un Terme ilçesinde bir firma tarafından ithal kömürle çalışacak 680 (MGV) megavatlık termik santralin kurulmasına engel olmak için ilçe belediyesinin desteğiyle başlatılan mücadele mutlu sonla sonuçlanmıştı. Terme’ye kurulmak istenen santralin mahkeme kararıyla durdurulmasının ardından merkezi Trabzon’da bulunan Oltan ve Köleoğlu Elektrik ve Enerji Üretim Tic. A.Ş isimli firma Çarşamba Eğercili Mahallesinde Termik santral kurmak için çalışma başlattığı ortaya çıktı.
Samsun’un Çarşamba İlçesi Eğercili Mahallesi’nde kurulmak istenen santral alanının tamamen tarım ve hayvancılık yapılan bölge olduğu biliniyor. Santralin yapım çalışmalarının başladığı öğrenilirken Santralin kurulması durumunda Çarşamba Ovası’ndaki tarım ve hayvancılığa büyük darbe vuracağı belirtiliyor. Firmanın bakanlıktan ÇED raporunu aldığı ve Ticaret Sicil Gazetesi’ne şirket kuruluşunu yaptığı öğrenildi.
Samsun’un Tekkeköy İlçesi’nde Çarşamba Ovası’ndan elde edilen ürünlerin değerlendirilmesi için 465 bin 454 metrekare arsa üzerinde Samsun Gıda Organize Sanayi Bölgesi kurulurken, tarım ve hayvancılığı kurulması durumunda bitireceği öngörülen biyokütle Enerji Santralı adı altında çalışmaları sürdürülen Termik santralin Çarşamba Ovası’nın kalbinde kurulmasının nasıl bir mantığın işi olduğu tartışılıyor. Santraller konusunda Terme’de gösterilen direncin Çarşamba’da da gösterilip gösterilmeyeceği merakla bekleniyor.
Termik Santral’in Terme’de kurulmaması için dönemin Terme Belediye Başkanı Şenol Kul büyük uğraş vermiş ve santralin Terme’de kurulmaması için oluşturulan platformun içinde yer almıştı. Belediye Başkanı Kul’un da destekleriyle Terme’de kurulmak istenen santral durdurulmuştu. Santralin Terme’de kurulmaması için mücadele veren ve bu mücadeleyi kazanan Şenol Kul ise 31 Mart Yerel Seçimleri’nde AK Parti tarafından tekrar aday gösterilmemişti.
Bu defa Çarşamba İlçesi Eğercili Mahallesinde kurulması planlanan santral için eskiden kömür deposu olarak kullanıldığı iddia edilen alanda çalışmaların başladığı ve bu alana şuana kadar 160′ a yakın fore kazık tabir edilen temel kazıklarının atıldığı ve alt yapı çalışmalarının sessiz sedasız derinden başlatıldığı iddia ediliyor. Çarşamba’ya kurulması planlanan Çarşamba Biyokütle Eletrik Enerji Termik Santralinin 27 MW’e/ 96.12 MWt üretimi yapacağı ve 180.000.000. TL lik bir yatırım olduğu, 24 Kasım 2014 tarih ve 29186 sayılı resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ÇED Yönetmeliğince izin alarak çalışmalara başladığı iddia ediliyor.
Çarşamba Eğercili mahallesi (köy) evlerine 100 -200 metre yakınlıkta bir mesafede kurulmaya başlanan biyokütle termik santralinde odun, ayçiçek ve soya gibi yağlı tohum bitkileri, buğday samanı, fındık kabuğu, tarımsal atıklar, çay atıkları, zeytin çekirdeği ve posası, atık kağıtlar, meyve sebze kabuğu gibi evsel organik atıklar, otlar; sap ve kök gibi diğer bitkisel atıklar, yosunlar, denizdeki algler, hayvan dışkıları, gübre ve sanayi atıkları, çeltik sapı, kanalo, Mısır sapı, orman altılığı ile büyükbaş hayvan ve tavuk gübresi gibi yakıt türlerinin kullanılabildiği öğrenildi.
Biyokütle Enerjisinin Dezavantajları Nelerdir?
Yapılması planlanan enerji santralinin başta hava kirliliği olmak üzere ve su kirliliğine yol açtığını iddia eden bazı Akademisyenler, “Tesislere getrilecek biyokütlenin taşınması sırasında çıkan sorunlar ve çevre etkileri iyi tetkik edilmelidir. Bazı araştırmalar biyokütle termik santrallerinin, kömürlü ve doğalgazlı termik santrallerle karşılaştırıldığında kükürt dışındaki tüm temel hava kirleticilerinin kömür santrallerine oranla biyokütle termik santrallerinde daha fazla dış ortama salındığını ortaya koymuş durumda. Dolaysıyla biyokütle termik santralleri yapılmadan önce
Kullanılan biyokütle türüne göre bazı çevresel etkiler yaratabilmektedir. Örneğin, çöp ve benzeri bazı atıkların yakılması sonucu ortaya çıkan atıklar bazı çevresel önlemlerin alınmasını gerektirmektedir.Düşük çevrim verimine sahip, su içeriğinin fazla olması, ileride ormanların yok edilmesine sebep olabilir. Odun, en çok kullanılan biyokütle enerjisi kaynaklarından biri olduğundan, istenen miktarda güç üretmek için büyük miktarda odun ve diğer atık ürünlerin yakılması gerekmekte. Halen yeterli miktarda tahta atığı olsa da, gelecekte ormansızlaşma riski vardır.
Kaynak: haberexpres
16.09.2019