Uluslararası öneme sahip, Türkiye’nin en önemli doğal ve kültürel miraslarından Küre Dağları Milli Parkı için mermer ocağı işletmesi tehdidi gündeme geldi. Mustafa Keskin isimli şahsın sahibi olduğu şirketin yaklaşık 200 hektar alan için sahip olduğu arama ruhsatı Milli Park için tehdit oluşturuyor. Şirketin, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne 25 hektar alan için yaptığı ÇED başvuruları, “olumsuz” sonuçlansa da yöre halkı tehdidin ortadan kalkması için ruhsatın iptali davasını açmaya hazırlanıyor.

Sürecin yakın takipçilerinden Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Erdoğan Atmış, konuyla ilgili uyarılarda bulundu. Prof. Dr. Atmış, “Küre Dağları Milli Parkı, 37 bin hektarlık mutlak koruma bölgesine sahip ve şirketin yaklaşık 200 hektarlık ruhsat alanını da içine alan bir bölgedir. Burası bizim için önemli bir saha. Yapılan işlemler nedeniyle Ulukaya Şelalesi’nin yok olma tehlikesi de var” dedi.

Kendisi de Drahna’lı olan Bartın Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı Öğretim Üyesi Doç Dr. Mustafa Artar da bölgenin tanıtımı için yıllardır ciddi emek harcadıklarını anlattı.

ÇED dosyası olumsuz sonuçlansa da tehdidin devam ettiğine dikkati çeken Artar, “Önümüzdeki sürecin yeni mücadele hattı burası olacak” dedi. 
Drahna Çevre, Kalkınma, Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneği de Küre Dağları Milli Parkı’nın tahrip edilmesine izin vermeyeceklerini belirtti.

Birgün/ Bucu Cansu
5.01.2018