Maden; yer kabuğunun bazı bölgelerinde çeşitli iç ve dış doğal etkenlerle oluşan minerallerdir
Madenler nasıl işletilir ?
Önce ağaçlar kesilir.
Alan üzerindeki işlenebilir toprak sıyrılır.Bu toprağın sıyrılıp nakledilmesi sırasında toprak içerisinde bulunan bütün canlılar zarar görür. Toprak içerisindeki bitki kökleri gövdeleri, sıyrılması nakledilmesi ve dökülmesi işlemi yapılırken bitki kök ve gövdeleri zedelenir yaralanır. Bu toprak uygun koşullarda canlılığını sürdürecek şekilde korunmadığında yok olup gider.
Pasa denilen bitkisel toprak altında içerisinde ekonomik değer taşıyacak kadar metal-mineral yoksa bu kayaçlar patlatılarak sıyrılır ve başka bir bölgeye dökülür. Toprak altında atmosferle etkileşmeyen birçok mineral açılınca kimyasal tepkime oluşur. Çeşitli asitlerin oluşmasına sebebiyet verir. Bu kayaçlar milyonlarca ton ( bir kamyon 30 ton olsa 3 milyon tonluk en küçük pasa için (100 000) yüz bin kamyon eder) olup depolanması etrafa atılması büyük sorundur. Coğrafyayı değiştirecek boyutta dağlar yada vadileri dolduracak değişiklikler oluşturur.
Metal Barındıran Kayaçlar Çıkarılır
Yeraltı Suları Kirlenir Ve Yok Olur!
Büyük Çukurlar Oluşur!
Maden işletmesi için açık maden işletmeciliği yada yer altı madenciliği yapıldığı durumda yer altı su kaynaklarına-su yollarına zarar verilir. Açılan devasa çukurlar ve tüneller ile suyun yoları tahrip olur. Zaten su havzasının yok olduğu bölgede yeraltında biriken sularda çekilen su nedeniyle yok olur. Hem beslenmesi kalmayan hem de madencilik faaliyeti nedeniyle yeraltından ve maden çukurundan çekilen sular hem kirlenir hem de yeraltı sularının kurumasına neden olur.
MADEN İŞLETİLİRKEN NELER OLUR?
1.Kırma Öğütme Sırasında Toz Oluşur
Maden işletmesinde kayaçlar arasında dağınık olarak bulunan metal-mineralleri ayrıştırmak için önce kırma ve öğütme yapılır. Bu işlem sırasında oldukça yüksek oranda toz oluşur. Önce bölgede olan insanları direk olarak etkiler. Bölgede yayılan tozlar bitkiler üzerine yapışır bitkinin solunumunu engeller. Ayrıca nemle birleşen tozların yapısına bağlı olarak çeşitli asitler oluşur. Oluşan bu asitler bitkilerin yanmasına ve kurumasına neden olur.
2. İşletme Sırasında Yıkama İşlemi İçin Kullanılacak Su Miktarı Bir Kaç Şehrin Suyu Kadar Olup. Kimyasala Bulaşır. Yüzlerce Yıl Zehirlemeye Devam Eder
Her aşamada yüksek oranlarda su kullanılır. Bu su miktarı gene milyonlarca ton düzeyindedir. Kullanılan su kayaçlardan çözünen kimyasallar nedeniyle asidik konuma gelirler. Ayrıca maden işletmesinde kimyasal kullanılırsa zaten kimyasal yapıda sıvıya dönüşür. Kullanılması ve dönüştürülmesi olanaksız olan bu sular ayrıca çevre için tehdit oluşturur. Etrafa yayılması buharlaşması durumunda zehir doğaya yayılır. Bunun birçok örneği yaşanmıştır. Temas eden hayvanlar ölür
3.Maden İşletmesinde Kimyasallar
Maden işletmesi sırasında metal-mineralleri ayrıştırmak için bazen kimyasallar kullanılır. Bu kimyasallar bazen fiziksel ayrıştırma için bazen da kimyasal işlemler için uygulanır. Bakır çinko kurşun zenginleştirmesinde yoğun kimyasal kullanılır. Özellikle altın işletmesi durumunda siyanür kullanılır.
Siyanür çok zehirli bir maddedir. Çok düşük miktarlarda(50mg yani bir gramın 20 de biri kadar) alınması durumunda ölümlere neden olur. Kısaca 1gr siyanür 20 kişinin anında ölümüne neden olur
Ayrıca çözeltiden belirlenen nedenlerden dolayı doğaya yayılan HCN gazı başta arsenik olmak üzere ağır metalleri de çözer ve besin zincirine girmesine neden olur. Bu kimyasallara muhatap kalanlar bedensel sorunlarla karşılaşırlar.
Altın işletmesinde liç işlemi için kullanılan siyanür tuzları suda çözülerek öğütülmüş cevhere ya yukarıdan verilir ya da tanklarda karıştırılır. Her durumda siyanürün çözeltiden HCN (hidrojen siyanür gazı) buharlaşması engellenemez. Bu gaz çok zehirli olup 1 saat içerisinde 100 ppm, anında 300 ppm alındığında ölümlere sebep olur. Havadan hafif olan bu gaz çok hızlı yayılır.
Firmalar bu gazın çıkışını engellediklerini her ne kadar iddia etseler de
- Sıcaklık farkından
- Basınç farkından
- Consantrasyon farkında
- Rüzgar süpürmesinden
- Çözeltiden çıkan diğer gazların taşımasından
Kaynaklı olarak HCN etrafa yayılır ve ani ölümler, ağır hastalanmalara, yavaş yavaş olduğunda da sürekli zehirlenmelere sebep olur.
Siyanürleme yönteminde kayaç veya cevher içinde bulunan altın siyanür kompleksi olarak çözeltiye alınır ve kayaçtan ayrılır. Halen dünya altın üretiminde %85 gibi bir oranda bu yönteme başvuruluyor.
Türkiye’de Maden Faciaları
Türkiye, her gün 176 iş kazasının yaşandığı ve bu gerçeklerin medyaya yeterince yansıtılmadığı bir ülkedir. TMMOB’un araştırmalarına göre, Türkiye’de her gün ortalama 3 isçi hayatını kaybediyor ve 5 işçi de yaralanıyor. Bu veriler, Türkiye’yi işçi ölümlerinde Avrupa’da birinci ve Dünya’da dördüncü yapıyor. Bu denli güvenlik açıklarının olduğu bir ülkede madencilik gibi riskler taşıyan sektörlerde de ölümcül kazaların olması kaçınılmazdır. Türkiye’de maden facialarının 1983’ten itibaren kronolojik bir sıralanması aşağıda yapılmıştır (Madencilik Kazaları)
1983 Armutçuk Grizu Faciası: 7 Mart 1983 tarihinde Zonguldak’ın Armutçuk beldesindeki taş kömürü ocağında grizu patlaması sınrası meydana gelmiş ve 103 işçi yaşamını kaybetmiştir.
1990 Amasya Grizu Faciası: 7 Şubat 1990 tarihinde Amasya’da, Yeni Çeltek Kömür İşletmesi’ne ait maden ocağında meydana gelen grizu patlaması ile 68 işçi hayatını kaybetmiştir.
1992 Kozlu Grizu Faciası: 1992 yılında Zonguldak’ın Kozlu ilçesindeki taş kömürü ocağında meydana gelen zincirleme patlamalarda 263 madenci yaşamını yitirmiştir. 13 Mayıs 2014 tarihindeki Soma faciasına kadar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en yüksek ölümlü maden kazası olmuştur.
26 Mart 1995 tarihinde Yozgat‘ın Sorgun ilçesinde, grizu patlaması sonrasında 38 maden işçisi hayatını kaybetmiştir.
22 Kasım 2003 tarihinde Karaman‘ın Ermenek ilçesinde, özel bir firmanın işlettiği kömür ocağında grizu patlaması sebebiyle 10 işçi yaşamını yitirmiştir. İşçilerin cesetleri olaydan günler sonra çıkarılabilmiştir.
8 Eylül 2004 tarihinde Kastamonu‘nun Küre ilçesinde bulunan yeraltı bakır ocağında, karbonmonoksit ve farklı gazların etkisiyle 19 işçi yaşamını kaybetmiştir.
10 Aralık 2009 tarihinde Bursa‘nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki maden ocağında, 19 işçi grizu patlaması ile oluşan göçük altında hayatını kaybetmiştir.
Odaköy maden kazası: 23 Şubat 2010 tarihinde Balıkesir’in Dursunbey ilçesinde grizu patlamasında 17 kişi ölmüştür.
Karadon maden kazası: 2010 yılında Zonguldak’ta, 30 işçi hayatını kaybetmiştir.
Küçükdoğanca maden kazası: 2010 yılında Edirne’nin Keşan ilçesinde 3 kişi hayatını kaybetmiştir.
8 Ocak 2013 tarihinde Zonguldak‘ın Kozlu ilçesinde, Türkiye Taşkömürü Kurumu’na ait kömür ocağında metan gazı patlaması sonrasında 8 işçi hayatını kaybetmiştir.
2014 Soma Kömür Madeni Faciasi: 13 Mayıs 2014 tarihinde Manisa’nın Soma ilçesinde, Soma Holding tarafından işletilen kömür ocağında meydana gelen patlama sonrası 301 kişi hayatını kaybetmiştir. Şu ana kadarki Türkiye’de en büyük can kaybının yaşandığı maden kazasıdır.
Ermenek Maden Kazası: 2014 yılında, Karaman’ın Ermenek ilçesinde bulunan kömür madenini su basması sonucu 18 işçi yaşamını yitirmiştir.
Şırnak 17 Ekim 2017: Ruhsatı Türkiye Kömür işletmeleri (TKİ) uhdesinde bulunan ve rödevans ile ihale edilerek özel sektöre verilen asfaltit sahasında şev kayması sonucu meydana gelen iş cinayetinde 8 maden emekçisi hayatını kaybetmiştir.
Erzincan/İliç 21 Haziran 2022 : Erzincan’ın İliç ilçesinde Anagold Madencilik tarafından işletilen Çöpler Altın Madeni’n de siyanürü taşıyan boru patladı. 20 ton siyanür ve sülfürik asidin Fırat Nehri üzerinde kurulan İliç Barajı’na aktığı belirtildi.