Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na ait İyidere Lojistik Limanı projesine malzeme sağlamak için Rize-İkizdere’de açılmak istenen taşocaklarına karşı açılan davalarda keşif ve bilirkişi incelemesi yapıldı. Cengiz Holding’in alt yükleniciliğindeki Cevizlik taşocağı projesinin keşfine katılan avukat Yakup Okumuşoğlu, bilirkişi heyetinin bölgeye gidemediğini, sadece yol açma çalışmalarını inceleyerek keşif yaptığını aktardı. Avukat Okumuşoğlu’na göre yollara yeni boşaltıldığı anlaşılan hafriyat yığınları, bilirkişi heyetinin işletme sahasına ulaşmasını engelledi.
Öğlene kadar üç keşif
Rize İdare Mahkemesi, bilirkişi heyetini 13 Eylül’de Rize-İkizdere’de öğlene kadar üç keşifle görevlendirmiş, heyetin öğleden sonra da başka taşocağı projelerinde keşif yapması kararlaştırılmıştı. Kısa süreye sıkıştırılmış keşiflerde, beklendiği gibi taşocağı projeleri hakkında ayrıntılı inceleme yapılamadı.
Rize İdare Mahkemesi heyeti ile bilirkişi heyeti kağıt üzerinde, birer saat aralıklarla, İkizdere-Şimşirli Köyü yakınlarında Cevahir Hazır Beton şirketine ait bir taşocağının, Cevizlik Köyü yakınlarında SR İnşaat firmasına ait bir başka taş ocağının incelemesini yaptıktan sonra sıra en çok tepki çeken projeye, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın proje sahibi, Cengiz Holding’in alt yüklenici olduğu Cevizlik taşocağı projesine geldi.
Lojistik Liman için ortaya çıkan ocakta yol inşaatı sürüyor
Rize-İkizdere halkının aylardır karşı çıktığı Cevizlik taşocağı projesinin hedefi, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın Rize’nin İyidere ilçesinde inşa etmek istediği İyidere Lojistik Limanı’nda kullanılacak yapı hammaddesini sağlamak. İyidere Lojistik Limanı her ne kadar bakanlık tarafından planlanmış ve projelendirilmiş olsa da proje Cengiz Holding’e ihale edildiği için hem İyidere Lojistik Limanı hem de Cevizlik taşocağının şantiyelerindeki faaliyetleri Cengiz Holding yürütüyor.
İkizdereliler aylardır şantiye alanına sokulmadığı için proje sahasındaki çalışmaların ne düzeyde olduğu bilinmiyordu. İkizdere’deki taş ocağı projeleri hakkında verilen “ÇED gerekli değildir” kararlarının iptali için dava açan Avukat Yakup Okumuşoğlu, hem alandaki değişimi hem de keşif sürecini anlattı.
Bakanlık “Taş ocağı açmayacağım” demişti
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 8 Mayıs 2019’da “ÇED olumlu” kararı verilen İyidere Lojistik Limanı projesi için ihtiyaç duyacağı taş ve dolgu malzemesini bölgede halihazırda izin süreçlerini tamamlamış madenlerden karşılayacağını belirtmiş, proje için yeni taşocağı açılmayacağını ileri sürmüştü: “Proje kapsamında ihtiyaç olan anroşmanlar ile çeşitli boyutlarda taş ve stabilize malzeme, başta Rize, Trabzon illeri olmak üzere proje alanına yakın yerlerdeki ÇED olumlu/ÇED gerekli değildir kararı alınmış olan malzeme sahalarından alınacaktır.”
Bu taahhüdün de yer aldığı İyidere Lojistik Limanı projesi ÇED raporu 8 Mayıs 2019’da onaylandı. Taşocağı açmayacağı taahhüdünde bulunan Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, 21 Ağustos 2020’de Cevizlik taşocağı projesi için ÇED başvurusu yaptı ve İkizdereliler’in taşocağına karşı verdiği mücadele başladı.
Keşif sırasında İkizdereliler’in avukatı Yakup Okumuşoğlu, bilirkişi heyetine Cevizlik taşocağının İyidere Lojistik Limanı projesinden ayrı değerlendirilemeyeceğini, aslında bu projelerin entegre tek bir proje olduğunu, iki proje için ayrı ayrı süreçler yürütülerek İyidere Lojistik Limanı’nın çevresel ve toplumsal etkilerinin daha az gösterildiğini anlattı.
Proje sahasına aylar sonra ilk defa girildi
İş makinelerinin bölgede çalışma yapmaya başlamasına İkizdereliler tepki gösterince, taş ocağı şantiyesinin girişi jandarma tarafından kapatılmış, inşa edilen nizamiye yoluyla İkizdereliler’in vadiye giriş-çıkışları önlenmişti. Cevizlik taşocağı projesi için gerçekleştirilen keşif ve bilirkişi incelemesi nedeniyle projenin iptali için dava açan İkizdereliler aylar sonra ilk defa vadiye girebildi.
Avukat Yakup Okumuşoğlu, proje sahasındaki değişimi şöyle anlattı:
“İçeri uzun zamandır girememiştik. Bizim çalışma alanına girmemiz engellendikten sonra yol kotu 30-40 metre düşürülmüş. Biz eskiden o yolda yürürken dereye yukarıdan bakıyorduk, şimdi dere yanımızda kalıyor, adeta dereye paralel yürüyoruz. Yani çok üst seviyede yer alan yolu dere seviyesine indirmişler. Yol çalışmaları sırasında çok ciddi bir orman kaybı olmuş, ormanın hiçbir izi, emaresi kalmamış. Yaklaşık 9-10 metre genişliğinde, havalimanı yolu gibi bir yol açıp inanılmaz bir tahribat yapmışlar. Üstelik daha maden alanına bile gelinmemiş, bu kadar tahribat sadece maden alanına giden yolu açarken ortaya çıkmış.”
Yol çalışmasının olduğu bölgeye hafriyat döküldü, bilirkişi maden sahasına gidemedi
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın sahibi olduğu, Cengiz Holding’in alt yükleniciliğini yaptığı taş ocağı projesi için 97,88 hektarlık alanı kapsayan bir maden ruhsatı söz konusu. Ancak “ÇED gerekli değildir” kararı alınan bölge 24,72 hektarlık bir alanı kapsıyor. Yani projeye göre madencilik çalışmaları 24,72 hektarlık bölgede yapılacak. Ancak dava kapsamında gerçekleştirilen keşif ve bilirkişi incelemesinde bilirkişi ve mahkeme heyeti 24,72 hektarlık proje alanına yaklaşamadı bile.
Avukat Okumuşoğlu, yol açma çalışmalarının sürdüğü bölgelerde yeni döküldüğü anlaşılan hafriyat nedeniyle proje alanına yaklaşamadıklarını anlattı:
“Belli bir noktadan sonra geçemedik çünkü sabahtan yapılmış olduğunu düşündüğümüz, taze taş ve toprak yığınlarıyla karşılaştık yolun üzerinde. Dolayısıyla keşif heyeti o alanlara geçemedi. Şantiyedeki inşaat sırasında dere yatağına dökülen hafriyatın bilirkişilere gösterilmek istenmediğini anladık ve mahkeme heyetine de bunu ifade ettik. Ruhsat alanının çok az bir kısmına gidebildik, işletme alanına [madencilik çalışmalarının yapılacağı bölge] hiç gidemedik. Ormanın sıklığı yüzünden ruhsat sahasının kalanını da göremedik zaten. Yani bölgedeki eğim nedir, nasıl bir jeolojik yapı var, flora-fauna nasıldır, bilirkişiler bunların hiçbirini göremedi.”
Keşif yapıldığına dair tutanak tutuldu
Madencilik yapılacak bölgeye keşif heyeti yaklaşamamış olsa da mahkeme heyeti keşfin gerçekleştirildiğine ilişkin tutanak hazırladı. Ancak Avukat Yakup Okumuşoğlu, keşif mahallinin tamamının gezilemediğini, bölgedeki flora ve faunanın tespitinin yapılamadığını, projeye dava açan İkizdereliler’in de kullandığı su kaynaklarının yerinde görülemediğini, alanda var olan hassas türlerin tespitinin yapılamadığını keşif tutanağına şerh düştü. Bilirkişi raporları tamamlanıp Rize İdare Mahkemesi’ne sunulduktan sonra, mahkemenin İkizdere’deki maden ocağı projelerinin iptali istemiyle açılan davalarda kararları vermesi beklenecek.
Haber: Medyascope / Doğu Eroğlu
14.09.2021