Amasra’da termik santral inadına karşı verilen mücadele

Bartın Amasra’da kurulmak istenen kömürlü termik santrale mücadele veren yurttaşların ısrarı, 2022 yılında da sürdü. Davaları hâlâ devam eden Amasralılar, termik santrale karşı verdikleri direnişi anlatıyor.

Yaklaşık 17 yıldır Bartın-Amasra halkı, Hattat Holding tarafından yapılmak istenen HEMA Termik santraline karşı Bartın Platformu çatısı altında mücadele ediyor.

Bartın Platformu üyeleri mücadelenin çok uzun sürdüğünü; ancak termik santralin Amasra’da artık yapılamayacağını belirtiyor.
Termik santrale karşı mücadele sürecinde 10’dan fazla dava açan Bartın Platformu üyeleri, bu davaların neredeyse tamamını kazandıklarını, temyizde olan davaların da lehlerine sonuçlanacaklarını düşünüyorlar.

Danıştay 6. Dairesi termik santral projesini Çevre Düzeni Planı’na işleyen değişikliği iptal etmesinin ardından, Amasra halkı artık bu sürecin nihai olarak sonlanmasını bekliyor.

Yakın zamanda maden faciasıyla 42 işçinin hayatını kaybettiği Amasra’da insanlar hâlâ yasta ve isyanda. Yaşanan facianın etkileri, neden olduğu, ihmaller konuşuluyor her köşe başında.

Fırtınalı bir Amasra sabahında, yıllardır termik santrale karşı mücadelenin ön saflarında yer alan Prof. Dr. Erdoğan Atmış ile buluşuyoruz.

Kömürcü Mehmet Ağa değilim

Bartın Platformu kurucularından ve yürütme kurulu üyesi Bartın Üniversitesi Orman Fakültesi Öğretim Üyesi, Ormancılık Politikası Uzmanı Prof. Dr. Erdoğan Atmış’tan termik santrale karşı süreci dinliyoruz:

“1999 yılında Hattat isimli şirket buraya gelerek termik santral yapacağını ifade etti. O zaman kendilerine birkaç soru sorduk. Zaten hazırlıklardı ve bırakıp gittiler. Sonrasında 2005 yılında tekrar geldi bu şirket. Yine aynı salonda bir toplantı oldu. ‘Ben kömür çıkaracağım, taş kömürü çok değerli dünyada, bunu çıkarıp satacağım’ dedi. Bizler de kendilerine sorduk, ‘Bu taş kömürünü termik santral yapmadan nasıl satacaksınız?’ diye. ‘Ben kesinlikle termik santral yapmayacağım. Zaten Bartın halkı termik santral istemezse ben de yapmam’ dediler bize.

“Fakat bir süre sonra Amasra’da bulunan, Amasra B taş kömürü sahasını TTK’den kiralama sözleşmesiyle aldıktan sonra şunu demeye başladı: Ben kömürcü Mehmet ağa değilim, ben sanayici Mehmet ağayım. Hatta TTK ile yaptığı sözleşmede termik santral şartıyla bunu kiraladığını söyledi. Halka termik santral yapmayacağını söyleyen kişi sonradan bizim sözleşmemizde bu var demeye başladı. Halka yalan konuşmaya orada başladı ve sonra devamı geldi. Birçok konuda halka yanıltıcı bilgi verdi.”

Şirket 1 kilo kömür çıkaramadı

Amasra’nın tarihi bir kent olduğunu vurgulayan, turizm ve balıkçılığın yanında esas olarak yıllardır insanların madencilikten geçindiğini belirten Atmış:

“Son 70 yıldır geçim taş kömürü üzerinden sağlanıyor. Daha önce binlerce insan çalışırken burada son aşamada 600’e kadar düştü bu sayı. Zaten burada bu özel şirketin, Amasra B sahasında kömüre talip olmasından sonra çok şey değişmeye başladı. 2005 yılında kömür anlaşması yapmasına rağmen, yıl oldu 2022, aradan geçen 17 yılda bir kilogram kömür çıkarmadılar.

“Neden çıkarmadı? Çünkü bu şirketin bir de liman projesi var. Taş kömürünü yurt dışından getirmek daha ucuz olduğu için… Biz hep şunu söylemiştik zaten, bunlar burada taş kömürü çıkarmayacak, dışarıdan getirecek. Kömür ithal olduğu için mi termik santrale karşısınız diye sorarsanız. Hayır, ister buradan çıkarsın, ister yurt dışından getirsin, biz ikisine de karşıyız. Ancak biz buradan çıkaracakları kömürün bu termik santralin ihtiyaçlarını karşılamadığını biliyoruz. Bunu anlatmaya çalışıyoruz. Bunu da belgeleriyle kanıtladık zaten.”

Şirkete hareket alanı bırakmadık

Kazandıkları davalarla birlikte şirkete hareket alanı bırakmadıklarını ifade eden Atmış:

“Termik santralle ilgili, yapmak istediği limanla ilgili ÇED süreçlerini iptal ettirdik, çevre düzeni planlarını iptal ettirdik, elektrik üretim lisansını iptal ettirdik. Bu yüzden hareket alanı kalmadığı için bu şirket ‘Ben kömür çıkaracağım’ diyor. Amasra’da daha önce 2005 yılında aldığı kömür sahalarının dışında geri kalan sahaları aldı ve Amasra’da bulunan kömürün şu anda yüzde 97’sine sahip.

Devletin maden işletmelerine de göz koydu

“Asıl mesele burada. Biz zaten bunu da iddia ediyoruz. Buradaki kömür sahalarını ele geçirdiği için, devlete sadece az bir kısım kaldığı için, buralara devlet yatırım yapmadı. Bu alanlarda o özel şirketin de yerleri olduğu için buralara girilemedi, önlemler alınamadı. Bunu sadece biz demiyoruz, uzmanlar iddia ediyor. Genel Maden-İş Sendikası yöneticilerinden İsa Mutlu da meclisteki araştırma komisyonuna bunları anlattı.

“Aslına bakarsanız Amasra’yı kalkındırmak için geldiğini söyleyen şirket, Amasra’yı geri bıraktığı gibi Amasra’nın hayat damarı olan, devletin maden işletmelerine de göz koydu. Onları da ele geçirmek istiyor. Onları da ele geçirirse Amasra’daki hayat olumlu gelişmeyecek. İnsanlar daha da fakirleşecek diye düşünüyoruz.”

Bartın Platformu bizi yendi

Şirket patronu Mehmet Hattat’ın “Bartın Platformu bizi yendi, biz termik santralden vazgeçtik ve biz sadece Çinli ortaklarımızla kömür çıkaracağız” açıklamasına inanmadıklarını söyleyen Atmış:

“Bizim kazandığımız davaların üst mahkemelere temyiz edilenleri var. Bunları temyiz eden şirketin, termik santralden vazgeçtiğini söyleyebilir misiniz? Kömür çıkarmak isteseler Bartın halkı destek olur bu şirkete; ama önce termik santralle alakalı temyiz ettikleri davaları geri çekmeleri gerekiyor. Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır için açmış oldukları 1 Milyon TL’lik tazminat davası var. Bu davaları geri çeksinler ki bizler de şirketin termik santral kurmayacağını anlayalım.

Şirket yine tıkanıp kaldı

“Şirketin kömürü yıkadıktan sonra, atıkları atacağı yer orman. Ormanı kesip, atıkları oraya bırakacaklar. Orman işletmesi de şirkete beş buçuk hektar bir alan tahsis etmiş. Bu alan, atıklarıyla bir yılda doluyor normalde. Şirket yine orada tıkanıp kaldı. Eğer kömür çıkarmak istiyorsa, ormandan yer alamıyorsa termik santral çıkarmak istediği alanı neden atık sahası olarak göstermiyor. Çünkü o termik santral alanlarını korumak istiyor.

“O sahaları bir başka işe tahsis ettirirse termik santral işi düşecek çünkü. Aslında bu kadar da samimiyetsizler. Biz bunların farkındayız. Büyük ihtimalle bir süre oyalayıp, seçimlerden sonra iktidarın devamı halinde, iktidarla kurduğu ilişkileri sürdürerek bu termik santrali yeniden yapmak isteyecekler.”

Termik talepleri geri çekilmeli

Daha önce çevre hukuku üzerinde deneyimi olmayan, ancak Bartın Platformu ile birlikte termik santrala karşı verilen mücadeleyle birlikte bu alanda çalışmaya başlayan avukat Engin Uzun, yıllardır süren hukuki mücadele ve kazanılan onca davaya rağmen sürecin nihayete erdirilememe sebeplerini şöyle anlatıyor:

“Ülkede idare tarafından şöyle bir şey var. Bir yere yatırım gelsin de ne şekilde gelirse gelsin veya biz enerji üretelim de ne şekilde üretirsek üretelim. Yatırımcı firma para kazansın da Amasra’da halk ne olursa olsun mantığıyla hareket ediliyor. Ekonomiyi tabana yaymaktansa parayı bir kişi kazansın diğerleri ne olursa olsun mantığıyla hareket ediliyor.

“Tabii aslında biz, bu termik santral ile mücadelede çevre ölçekli davalarımızı açarken, Türkiye’nin taraf olduğu ancak o tarihte henüz onaylamadığı Paris İklim Anlaşması zaten termik santrallerin açılmasını engellediği gibi açılmış olanları durdurun diyor.

Paris İklim Anlaşması

“Çünkü termik santral yoluyla, fosil yakıt yoluyla anormal bir ısınma var. Bu ısınmayı bir şekilde sabitlememiz lazım. Eğer dünya 1,5-2 derece daha ısınırsa dünya cehenneme dönecek diyen bir Paris İklim Anlaşması var, bu yapılan işlemler buna da aykırıdır dedik. Biz davalarımızı kazandıktan sonra Paris İklim Anlaşması’nı meclise götürülerek onaylandı.

“Artık Paris İklim Anlaşması iç hukuk yolu haline geldiğine göre bu termik santral sürecinin durdurulması lazım. Hattat firması ‘Ben termik santral yapmaktan vazgeçtim’ diye yarım ağızla konuşarak ‘Artık kömür çıkarmak istiyorum’ diyor ama kazandığımız davaları da bir yandan temyize gönderiyor. Madem termik santral yapılmayacaksa termik talepleri geri çekilmeli diyoruz.”

1 milyon TL’lik tazminat davası devam ediyor

Amasra Belediye Başkanı ve aynı zamanda da Bartın Platformu eş sözcüsü olan Recai Çakır’a, Hattat Holding’in Çinli muhtemel ortaklarına, Amasra’da yaşanan termik santral süreciyle alakalı gönderdiği mektuptan dolayı, yine Hattat holding tarafından 1 milyon TL’lik manevi tazminat davası açıldı.

Bartın Platformu ilk duruşmada yaptığı açıklamada mektubun içeriğini “Amasra-B sahasının yerli ve milli olarak işletilmesinin, istihdamın Amasra ve Bartın’da yaşayan işsiz gençlerin işe alınması suretiyle gerçekleştirilmesinin, ülkemiz ve bölgemizin değeri olan taşkömürünün yabancılara teslim edilmemesinin sağlanması amaçlanmış ve bu şekilde kaleme alınmıştır. Termikçi Hattat Holding’e göre bu mektup ticari itibarını zedelemiştir” ifadeleriyle anlatmıştı.

Duruşma

14 Şubat’ta Amasra Belediyesi’nin ve başkan Recai Çakır’ın avukatı Berkay Dal davanın sona yaklaştığını belirtirken “Buradaki asıl amaçları mahkemeleri araç olarak kullanarak termik santrale karşı mücadele noktasında bir korku sindirme oluşturabilmek. Bize sekiz sayfalık saçma sapan dayanaksız mesnetsiz bir dava dilekçesi ile dava açtılar biz de 60 küsur sayfa cevap verdik. Duruşma şu anda 14 Şubat tarihine ertelendi. Beklentimiz mahkemenin bu davayı reddetmesi,” dedi.

Bartın-Amasra halkı yakın zamanda yaşadığı maden faciasının gerçek sorumlularının yargılanmasını beklerken bir yandan da 17 yıldır süren termik santral mücadelesinin artık nihai olarak son bulmasını bekliyor.

2023 yılında yapılması planlanan seçimlerin termik santralin akıbetini belirleyeceği ise en çok yapılan yorum…

Ne olmuştu?

Bartın Amasra’ya yapılmak istenen kömürlü termik santrale karşı halk 17 yıldır direniyor.

Küre Dağları Milli Parkı’nı kapsayan Amasra, 2023 Türkiye Turizm Stratejisi’nde eko-turizmin geliştirileceği bölgeler içinde yer alıyor. Cenevizlilerden kalma Amasra Kalesi Nisan 2014’te UNESCO Geçici Miras listesine girdi.

Amasra’nın Gömü ve Tarlaağzı Köyü’ne Hattat Holding 1320 megawatlık termik santral kurmak istiyor.

Hema Termik Santrali; yaklaşık 33 hektarlık termik santral alanı, 200 hektarlık kalker ve kırma eleme tesis alanları, 150 hektarlık kül ve alçı taşı depolama alanlarıyla, toplam 380 hektarlık doğal orman alanları üzerine kurulmak isteniyor.

Uzun yıllardır kentte termik santral kurmak isteyen şirket 2005’te santrale kömür sağlamak için rödovans sözleşmesi imzaladı.
2010 yılından beri halk, termik santralle ilgili yapılmak istenen 7 farklı ÇED halkın katılımı toplantısını yaptırmadı.

2014 yılında 180 bin nüfusa sahip Bartın’ın beşte biri, yani 42 bin kişi istediği dilekçeyi termik santral yapılmaması için bakanlığa itiraz dilekçesi vermişti.

Halk öte yandan Hema Termik Santrali’nin bir parçası olan lavvar (kömür hazırlama) tesisine karşı da mücadele ediyor. Bartın Platformu’nun açtığı dava sonucunda mahkeme iki kez tesisin “ÇED Gerekli Değildir” kararını iptal etmişti.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, termik santralin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) Olumlu kararını 10 Ekim 2016’da vermişti.

Daha önce 42 bin imzayla santrale itiraz dilekçesi veren Amasra halkı 2019 kişiyle dava açmıştı.

Aralık 2016’da da Bartın Platformu, 1/100 bin ve 1/25 bin ölçekli Çevre Düzeni Planlarında Amasra’da Hema Termik Santralinin yapılmasını kolaylaştıracak şekilde yapılan plan değişikliklerinin iptali için topladığı 10 bini aşkın dilekçe sunmuştu.

Hattat Holding hakkında

Otomotiv ve enerji sektöründe çalışan şirket.1996 yılında kurulan şirketin yönetim kurulu başkanı Mehmet Hattat. Bünyesinde faaliyet gösteren 21 şirket bulunuyor.

Şirket, Bartın’da kurmak istediği HEMA Termik Santrali’nin projelerini, Hema Endüstri A.Ş. ismi ile yürütüyor. İlk kez 2014 yılında bir dizi gazeteye verdiği başsağlığı ilanıyla dikkat çeken şirket, ilanda, Soma’ya gösterilen ilgi için sırasıyla dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Enerji Bakanı Taner Yıldız, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek’e methiyeler eşliğinde teşekkür etti.

Hürriyet Gazetesi’nden Yalçın Doğan, Hattat Holding’le iktidar arasındaki ‘samimiyet’in, Meclis’ten gizlenen 2012 Sayıştay raporunda görülebileceğini yazdı. Akdoğan’ın CHP Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya’dan aldığı bilgi doğrultusunda yazdığına göre, Enerji Bakanlığı’na bağlı Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Hattat Holding’e Amasra için üç kez “kıyak” geçti.

Amacını, kendi internet sitesinde Batı Karadeniz Bölgesi’ni “enerji üssü haline getirmek” olarak açıklayan şirket, taş kömürü ve enerji santralleri projelerinin çalışmalarına 2005 yılında başladı. Yine şirketin sitesinde yer alan bilgiye göre, holdingin Batı Karadeniz’deki projelerinin toplam maliyeti 3.5 milyar euro.

Haber: Bianet / Eren Dağıstanlı
19.12.2022

Diğer Yazılar