Yeşil Yol Karşıtlarının Yargılandığı Dava Görüldü: Yaylacılar “Hiçbir yere gitmiyoruz”

Rize Çamlıhemşin Kavrun yaylasında Yeşil Yola DUR dedikleri için dava açılan toplam 24 kişinin duruşması bugün Pazar adliyesinde görüldü. 9.9.2015 ve 10.10.2016 tarihlerinde Kavrun yaylasında yapılan çalışmayı engelledikleri gerekçesi ile dava açılan 24 kişi ve yaylacılar Pazar adliyesi önünde buluştu. Duruşma öncesi adliye önünde toplanan yaylacılar bir basın açıklaması yaptı. Görülen duruşma sonrasında dava  24 Ekim 2017 tarihine ertelendi.

Duruşma öncesi Fırtına İnisiyatifi adına açıklamayı okuyan Heva Reyhan “Biz buradayız! Kadimden bu yana bu dağlarda, bu orman, dere ve yaylalardayız. Hiçbir yere  gitmiyoruz. Herşeye karşın: En doğal hakkımızı, doğanın hukukunu savunmak adına; anayasal hak ve yetkilerimizi kullanmaya, talep etmeye devam edeceğiz” dedi.

Yaylalarını korumak için verdikleri mücadelede destek isteyen Reyhan “Bu çığlığımız yetkili, etkili resmi makamlara değil. Doğrudan tüm yurttaşlarımıza: Kaçkarların zirvesinde, eteklerinde dolaşmış dağcılara; yaylalarını, insanını kaydetmiş fotoğrafçılara, fırtınanın ekosistemini araştırmış bilim insanlarına, patikalarında yürümüş gezginlerine vb. tüm doğa tutkunlarınadır. Fırtına vadisi, yaylaları ve Kaçkarlar, ciddi bir ekolojik kıyımın arifesinde. Bugün bu duruma beraberce itiraz etmekten öte bir çıkışımız, imkânımız yoktur” dedi.

Adliye önünde toplanan yaylacılar atma türküler atarak horon oynadıktan sonra mahkeme salonuna geçti.
Duruşmada konuşan yaylacılar  “Şirket yeşil yolu hukuksuz ve hiçbir izin olmadan devam ederken bizim son çıkan fırtınada zarar gören yayla evlerimizi jandarma geldi ve yapamazsınız deyip tutanak tuttu biz oranın yerlileriyiz ve yaylaları korumaya devam edeceğiz” ifadesini verdi .

Mahkeme delillerin toplanması gerekçesi ile duruşma 24 Ekime ertelendi.

Davanın Avukatı İbrahim Demirci‘nin açıklaması

 

Geçtiğimiz yıl  Kimdir Devlet? sorusunu sorarak Yeşil Yol’un gündem olmasını sağlayan Rabiya Bekar’ın açıklaması

“Devletin yeşil yolunun yeşili nerede”

Duruşma Öncesi Okunan Basın Bülteninin Tam Metni

Basına, Kamuoyuna…

Bugün, ceza mahkemesinde 24 Çamlıhemşinli, sanık olarak yargıç karşına çıkıyoruz. “İş ve çalışma hürriyetini ihlal” suçlamasıyla yargılanıyoruz. Yaşı 20’sinde olanımız da var, 77’sinde olanımız da… Hepimiz, Fırtına vadisinin/Kaçkarların kadim yaylaları yukarı Kavrun, Samistal vd.nin insanlarıyız. Kimimiz bu dağlarda çobanlık, yaylacılık yaptı; kimimiz dünyaya gözünü burada açtı; kimimiz de ilk sevdalıklarını yaşadı burada…

9.9.2015 ve 10.10.2016 günlerinde, yukarı Kavrun’da; dağları delen, meranın altını üstüne getiren iş makinesini görünce kafamızdan aşağı kaynar sular döküldü. Kendimizi toparlayıp, operatörle konuşmaya başladık: “burası yayla/mera, burası mili park, doğal sit alanı” diye söze başlayıp, “hangi izinle, kimden aldığınız yetkiyle yaylamızı delik deşik ediyorsunuz” diye sorduk. Bize gayet basit bir yanıt verdi; yeşil yol çalışması var… “o halde çalışma izniniz var mı; nerde yol, harita mühendisleri; hani tabelalarınız, güzergâhınız neresi” diye devam ettik. Ancak; sorularımızın gereği zaten DOKAP, Rize il özel idaresi, valilik, milli parklar ve bilumum cümle idari makamlarca zamanında yerine getirilmediğinden, şirket çalışanın da yanıt vermesi bir hayli güçtü.

Akabinde; elimizde, “Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun, yeşil yolu durduran mahkeme kararı var. Bu koşullarda çalışmanız, tamamen hukuka aykırı” deyip jandarmayı aradık. Amacımız, niyetimiz gayet makul, anlaşılır: yasadışı inşaatı resmi makamlara bildirmek; yaylalarımızı, yaşam alanlarımızı korumak için yetkililerden hukuki destek istemek… Sonuç: jandarma yaylaya çıktı, hepimizi gözaltına aldı ve şirket çalışanının şikâyeti üzerine de savcılık dava açtı. Ol sebep budur, bugün burada olmamıza…

Biz bu durumda, şirketin çalışma hürriyetini engellemiş olduk. İnşaat şirketlerinin, mahkeme kararına rağmen, yasadışı çalışmalarla dağları talan etmeleri serbest! 2.500-3.000.mt.’de kepçelerin kafasına göre yol açması hürriyet! Ancak, bizzat yaylalarına yurtlarına, meralarına sahip çıkması yasak! Haklarını araması, hukuka güvenip milli parkı, doğal siti korumaları suç!

İki hafta önce, Kavrun ve Pokut yaylalarında meydana gelen hortum, birçok evin çatısını söküp attı. Evlerin içindeki eşyalar kullanılamaz halde. Evlerinin üstünü örtmek isteyen Kavrunlulara jandarma izin vermiyor, valiliğin talimatı varmış! Aslında bu olay net bir şekilde özetliyor, Kaçkar dağlarında, Çamlıhemşin yaylalarında yöre halkının maruz bırakıldığı durumu..

Malum, Ayder’e TOKİ el attı. Bir yıl içinde imar planları çıkar, ardından kamulaştırma vb. yöntemler. Sulukule’de yaptıklarını dayatıyorlar bize adeta…

Doğu Karadeniz çevre düzeni planında, Fırtına deresi iki tarafıyla ‘kentsel yerleşim alanı’ olarak kararlaştırılmış: Çamlıhemşin’in merkezinden, nerdeyse Çat’a kadar. Sanki şaka!.. Değil, büyük bir kâbus…

Bu tür absürt ceza davaları, TOKİ uygulamaları, imar planları vb. idari ve yargısal süreçlerle Çamlıhemşin insanı Fırtına vadisinden, yaylalarından adeta göçe zorlanıyor.  Biz burada, hapis cezası tehdidiyle terbiyeye tabi tutulurken; dağlar da, şu anda, şimdi iş makinelerince fütursuzca deliniyor. Yaylacıların, yaylalarına gitmelerine izin verilmiyor. Yayla evleri harabeye dönüyor…

Bu çığlığımız yetkili, etkili resmi makamlara değil. Doğrudan tüm yurttaşlarımıza: Kaçkarların zirvesinde, eteklerinde dolaşmış dağcılara; yaylalarını, insanını kaydetmiş fotoğrafçılara, fırtınanın ekosistemini araştırmış bilim insanlarına, patikalarında yürümüş gezginlerine vb. tüm doğa tutkunlarına sesleniyoruz. Fırtına vadisi, yaylaları ve Kaçkarlar, ciddi bir ekolojik kıyımın arifesinde. Bugün bu duruma beraberce itiraz etmekten öte bir çıkışımız, imkânımız yok…

Biz buradayız! Kadimden bu yana bu dağlarda, bu orman, dere ve yaylalardayız. Hiçbir yere  gitmiyoruz. Her şeye karşın: En doğal hakkımızı, doğanın hukukunu savunmak adına; anayasal hak ve yetkilerimizi kullanmaya, talep etmeye devam edeceğiz.

Fırtına İnisiyatifi

Diğer Yazılar