Yeşil Badanalı Rant Yolu: “Yeşil Yol!”

Karadeniz’de Çamlıhemşin yaylalarında vatandaşların şikayetlerini dinleyen CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca: Bölgeden yoğun şikayet var, hak ihlalleri nedeniyle hukuki mücadelesini sürdüren vatandaşlar yapılacak projelerin geri dönülmez hasarlarının önlenmesi için destek bekliyor.

CHP Doğa Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Denizli Milletvekili Gülizar Biçer Karaca, Ağustos ayı sonunda Karadeniz’de “Yeşil Yol” adlı projenin geçtiği yer ve yaylalarda yaptığı incelemeyi raporlaştırdı. Karadeniz’de bu projenin yarattığı tahribat nedeniyle bölge halkının ısrarlı talebi ve şikayetleri üzerine Çamlıhemşin’de incelemelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı; sürdürülen hukuk mücadelesini, açılan davaları ve hukuki boyutuyla Karadeniz’deki doğal varlıkları yok edecek projeden vazgeçilmesini, 1. Ve 2. Derece Doğal SİT alanı ile Kaçkar Dağları Milli Parkında yer alan bölgede ÇED sürecinin işletilmemesinin yanlışlığını ve CHP’nin çözüm önerilerini tek tek ortaya koydu.

SALDA’DAN KAÇKARLAR’A MUĞLA’DAN KAZDAĞLARINA: BU DAVET BİZİM

Çamlıhemşin’e bağlı Hazindak, Amlakit, Palovit, Tirevit yaylalarında, Elevit ve Çat köylerinde Rize İl Başkanı Saltuk Deniz, CHP’li Belediye Meclis Üyeleri, İl Genel Meclisi Üyeleri, davaları takip eden avukatlar ve CHP örgütüyle birlikte bir talan projesi olan Yeşil Yol projesine ilişkin vatandaşların ve yıllardır mücadele veren sivil toplum örgütlerinin şikayetlerini dinleyen Biçer Karaca, “Karadeniz’deki yaylalara yol yapıyoruz diye bir çok orman ve mera alanı ve yerleşik yayla kültürü yok ediliyor. Oysa ki bu yaylaların hali hazırda yolları var. Çamlıhemşin’in, Kazdağları’nın, Salda Gölü’nün, Munzur’un varlığına ihanet projelerinin önlenmesi en başta Çevre ve Şehircilik Bakanının görevi iken inşaat sektörünün temsilcisi gibi hareket eden Bakan, kuşaklararası eşitliği ve anayasal sorumluluğu yok sayıyor, halkın taleplerini görmezden geliyor. Ziyaretçi akınının tahribatlarının geri dönülmez boyutta olduğu bölgede neden Yeşil Yol diye adlandırılan projenin yapılması gerektiğine dair gerçekçi ve somut gerekçe söyleyemiyor.” dedi.

GERİ DÖNÜLMESİ İMKANSIZ ZARARIN ADI: YEŞİL YOL!

“Yaylalar arası entegrasyonu sağlama” iddiasıyla yapılan proje, ekolojik olan korunması gereken bir alanda geri dönülmesi mümkün olmayan zararlara yol açmaktadır. 6 İli kapsayan bir projede, alt ölçekli olarak hangi uygulamaların yapılacağı net olarak belirlenmemiştir. Proje ile ilgili çevresel etki değerlendirmesi yapılmaması nedeniyle, proje uygulayıcılarının taahhütlerine uygun davranıp davranmadıkları, projenin ömrü vb. ayrıntıları hakkında bilgiye erişilememektedir. Bu belirsizlik hali, idarelerin bütün projelerini yeşil yol projesi içerisine dahil etmesine yol açmaktadır. Yapılan uygulamalar ile meralık ve ormanlık alanlar tahrip edilmektedir. Palovit Vadisi ile Hazindak yayla yolu projesinde, yüzlerce ağaç kesilerek açılarak yol yapılmış, hafriyat atıkları özensizce yol kenarına bırakılarak daha fazla alanın zarar görmesine neden olmaktadır. Yeşil yol uygulaması ile bölgedeki plansız turizm uygulamaları birlikte bölgenin ekolojik değerleri ve geleneksel mimari ve kültürel değerlerinin korunmasını zorlaştırmaktadır.

“Yeşil Yol”, her ne kadar Çamlıhemşin’de yürütülen mücadele ile anılsa da, başka illeri de ilgilendiren bir durum. Projenin turizm yönünden kalkınma ile ilgili olduğu söylemlerinin yanında, Kaçkar Dağları ve Artvin tarafındaki maden kaynaklarına erişim için de yapıldığı yönünde iddialar bulunuyor.”

CHP’nin Yeşil Yol Raporu’nda tespitlerle birlikte ekolojik yıkıma yol açan bu projeye dair şu uyarı ve öneriler yer alıyor:

1.         Yeşil yol projesi entegre proje olarak ele alınmalı ve Çevresel Etki Değerlendirmesi yapılmalıdır.

2.         Kaçkar Milli parkı ve diğer doğal tabiat alanları ile arkeolojik alanlara zarar veren çalışmalara son verilmelidir.

3.         Tüm Fırtına Vadisi’ni kapsayacak Koruma amaçlı imar planı yapılmalı, yöredeki doğal tabiat alanları ve arkeolojik sit alanlar başta olmak üzere tüm doğal ve tarihi dokulara zarar veren çalışmalara son verilmelidir.

4.         Parsel bazlı koruma imar planı uygulamasından vazgeçilmelidir.

5.         Bölgedeki yaban hayatına ve canlı çeşitliliğine zarar veren uygulamalardan vazgeçilmelidir.

6.         Planlı eko-turizm uygulamaları yapılmalı, yöre halkının gündelik hayatını ve geçim potansiyellerini olumsuz etkileyen uygulamalardan vazgeçilmelidir.

7.         Meralık alanlarda yapılaşmalara izin verilmemelidir. Hayvancılık ile geçinen yurttaşların meralık alanlara erişimlerini ve bu alanlardan faydalanmalarını güçleştiren uygulamalardan vazgeçilmelidir.

8.         Ormanlık alanlarda, yoğun ağaç kesimine sebebiyet veren ve yoğun trafik nedeniyle ağaçların ve diğer orman canlılarının varlığını tehdit eden yol güzergahları iptal edilmelidir.

9.         Bölgedeki turizm uygulamaları üzerinde denetimler arttırılmalı, kaçak yapılaşmanın önüne geçilmelidir.

Rapora Ulaşmak İçin TIKLAYIN

Diğer Yazılar