Turizm posasına dönüşen Ayder Yaylası için kurtuluş var mı?

Evrim Kepenek/gazetesujin.net

RİZE – Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sözleri ile yeniden gündeme gelen Ayder Yaylası’nda yetkililer çözüm olarak TOKİ’yi işaret ederken, halk endişeli. Peki, geçmiş yıllarda turizm cenneti olarak lanse edilen ancak gelinen noktada turizm posasına dönüşen Ayder Yaylası için bir kurtuluş var mı?

Şimdi kendinizi dar bir trafik caddesinde her iki yönden ilerlemeye çalışan araçlar arasında düşünün. Bu yolun her iki tarafında da 3-4 katlı yükseklikteki beton binalar. Onlarca insanın da bir taraftan bir tarafa koşuşturduğunu da unutmayın. Hayır, bir megakentte değilsiniz. Doğal orman alanları ve tarihi kemer köprüleri ile ünlü Rize’nin Ayder Yaylası’ndanız. Ayder, bugünler de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın verdiği, “Şu andaki Ayder, bizim temsilimiz olamaz. Biz Ayder’i kirlettik, rezil ettik” sözleri ile gündemde.

Peki, Ayder Yaylası, doğal güzelliklerini nasıl ve neden kaybetti?

Ayder, 1994 yılında Milli Park, 1998 yılında ise doğal sit alanı ilan edilerek koruma altına alınmıştı. Bu da, bölge halkının mevcut evlere bir çivi dahi çakamaması anlamına geliyordu. Ancak, 1987 yılında Bakanlar Kurulu kararı ile ‘Turizm Merkezi’ ilan edilen Ayder, 2006 yılında da Bakanlar Kurulu kararıyla, ‘Kültür ve Turizm Koruma Gelişim Bölgesi’ ilan edildi. Bu da yapılaşmanın önünü açan en önemli etken oldu.

Rize Valiliği’nin bölge için imar planı hazırlaması gerekiyordu ancak aradan uzun yıllar geçmesine rağmen bu yapılmadı. Şehirde mutsuz olan Ayderlide, ekonomik krizden kurtulmak isteyen işsiz yurttaşların da akın etmesi ile “turizm cennetine” dönüşmesine hayal edilen Ayder, adeta turizm posasına dönüştü. Yaşam savunucularının sürekli olarak dikkat çektiği ve Cumhurbaşkanı Tayyip’in dillendirdiği bu görüntü de tam da bu dönemlerde oluştu.

Ayder Derneği: 300 binadan 200’ü kaçak

Ayder Derneği yetkilisinin verdiği bilgiye göre, Ayder’de bulunan 300 binanın 200’ü kaçak konumda. İmar planlarına uygun olmayan bu 200 binaya mutlaka yıkılacağı gözü ile bakılıyor. Peki Ayder’in doğal güzelliklerine yeniden kavuşması için ne yapılması gerekiyor?

Tayyip, bunun için daha önce de önerdiği gibi TOKİ’nin bölgeye girmesi gerektiğini söyledi. Hatta bu anlamda ilk adımlar da atıldı. TOKİ’nin Ayder Yaylası’ndaki Kentsel Dönüşüm Projesi için 5 farklı yayla modeli hazırladığı ve modelde dikey yerine en fazla 2 katlı yatay yapıların yer almasını öngördüğü iddia ediliyor. İddia ediliyor çünkü, şuana kadar hiç kimse TOKİ’nin projesinin ayrıntısını görmemiş. Bu nedenle de Ayderliler oldukça endişeli bir bekleyiş içinde.

Esnaf kadınlar: Hakkımızı yedirmeyiz

Ayder’de yaklaşık 15 yıldır hediyelik dükkanı işleten kadın esnaf, “Cumhurbaşkanı diyorsa elbet bu binalar yıkılacak. Ama biz nereye gideceğiz? Kimse bize bilgi vermiyor” diyor. Kadın esnaf, Ayder için mutlaka bir düzenleme yapılması gerektiğini ancak bunda geç kalındığını ifade ederek, “Ne yapacaklarsa bizi mağdur etmeden yapsınlar. Buraya önceden kimse gelmezdi. Şimdi biraz para kazanmaya başladık, elimizden almak istiyorlar. Nasıl olacak ne olacak hiçbir şey bilmiyoruz” diye sitem ediyor.

‘Sesimizi duyurun’

Başka bir esnaf Necibe Demirci de, uzun yıllar büyük kentlerde çalıştıktan sonra eşi ile aileden kalma arazilerinin bulunduğu Ayder’e dönerek burada bir takı ve hediyelik dükkanı açmış. Necibe, “Adalet yok bu ülkede, o nedenle de yıktıklarında bizim hakkımızı koruyacaklarını düşünmüyoruz” diyerek sözlerine başlıyor.

“Bizim gidecek başka biryerimiz yok. Trilyonlarda verseler biz buradan vazgeçmeyiz, yine kendi tapulu arazimizi isteriz” diyen Necibe, “Hakkımızı yedirmeyiz, sesimizi duyurun” diyor.

TOKİ dışında başka bir çözüm var mı?

Eskiden beri turistlerin uğrak yeri olan Ayder’de büyük ihtimalle gündemde olan TOKİ projeleri uygulanacak. Ancak, bu da bölge halkı için büyük bir bilinmezlik anlamı taşıyor. Öte yandan, bölgeye ekolojik bakış açısı ile yaklaşım gösteren bir imar planı da uygulanabilir. Hatta ilk etapta bölgenin insansızlaştırılması ve doğal hayatın yeniden kendisini konumlandırılması için biraz zaman geçmesi beklenebilir.

Çevre Bakanlığı’nın 59 bin projenin 54 bininde Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporuna gerek duymadığı düşünüldüğünde, Ayder için ekolojik bir yaklaşım sergilenmesi şimdilik bir hayal gibi görünüyor.

Diğer Yazılar