Taksim Dayanışması: Gezi yargılanamaz, suçlanamaz ve kirletilemez

Taksim Dayanışması, yeniden başlatılan Gezi soruşturmaları ile ilgili bir açıklama yaparak “Gezi’yi suçla, terörle, darbeyle anılan bir eyleme dönüştüremezsiniz” dedi

Taksim Dayanışması, İstanbul Karaköy’de bulunan TMMOB Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi’nde yeniden başlatılan Gezi soruşturmaları ile ilgili bir açıklama yaptı. Açıklamaya çok sayıda kurum temsilcisi ve milletvekilleri katıldı.

Taksim Dayanışması adına hazırlanan basın açıklamasını TMMOB Mimarlar Odası ÇED Danışma Kurulu Sekreteri Mücella Yapıcı okudu.

Sözlerine “En açık hali ile bir kez daha söylüyoruz. Gezi ülkemizin toplumsal tarihinin en parlak ve onurlu sayfasıdır” diyerek başlayan Yapıcı, Gezi Direnişi’nde kadınların, gençlerin, sağlık emekçilerinin, avukatların, kamu çalışanlarının, şairlerin, müzisyenlerin, televizyoncuların, gazetecilerin, yönetmenlerin, şehir plancılarının yer aldığını belirterek, “Gezi yargılanamaz, suçlanamaz ve kirletilemez” ifadelerini kullandı.

Yapıcı, sözlerinin devamında Gezi Direnişi’nde hiçbir kararın kapalı kapılar ardında ve gizli kapaklı alınmadığını ifade ederek şunları kaydetti:

Her ne yapılacaksa “bu bazen miting, bazen konser, kütüphane açılışı, revir ya da mutfak” açık forumlarda ve oybirliği ile kararlaştırıldı. Gerekli olan sembolik ihtiyaçlar katılanlar tarafından imece ile karşılandı. Yani Gezi’nin  “şefi”, “reisi”, “yönlendiricisi”, “talimat vereni ” yoktu. Bu nedenle içeriden ya da dışarıdan “finansörü” olması da mümkün değildi.  Gezi, güncel siyasal gelişmelerin, rekabetlerin, seçimlerin, meclis pazarlıklarının kabına hiç sığmadı. Bu nedenle iktidardaki hükümetin ayarını, muhalefet partilerinin ezberini bozdu. Ne adına parti kuranların, ne de adına aday olanların seçim beklentilerine yanıt verdi.

“Gezi Direnişi’ni karalama çabasından vazgeçin”

Gezi Direnişi sürecinde hayatını kaybedenlere ve yaralananlara da değinen Yapıcı, “Gezi sürecine dair dava edilmesi, yargılanması gereken birileri varsa, amansızca ve kural tanımadan bu ölümlere ve yaralanmalara neden olanlardır. Bu emirleri verenlerin, koruyanların, mahkemelerini sürüncemede bırakanların vermeleri gereken hesapları olmalıdır. Kendi yurttaşlarının talepleri berrak, kitleselliği ve haklılığı açık olan bu mesajının gereklerini yerine getirmek veya en azından verilen mesaj doğrultusunda durup düşünmek yerine, tam tersine düşman yaratma, suç icat etme, ülkenin en demokratik eyleminden darbe, terör, suç örgütü çıkarma girişimleri bu ülkeye ve demokrasiye yapılacak en büyük kötülüktür” dedi.

Yapıcı sözlerini şöyle tamamladı:

Taksim Dayanışması olarak, 2012 yılının Şubat ayında ilk toplantımızı yaptığımız andaki taleplerimizin de, Gezi parkındaki ağaçların kesildiği, çadırlarımızın yakıldığı günlerdeki tepkimizin de, gencecik çocuklarımıza kıyan polis şiddetinden hesap soran tutumumuzun da, parklarda, meydanlarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam talep eden milyonların taleplerinin de kararlılıkla arkasında durmaya devam edeceğiz. Bu ülkeye bir gün demokrasi gelecekse, onca baskı ve şiddete rağmen kısamadığınız seslerin Gezi’deki yankısından gücünü alacaktır. Ülke tarihinde bir onur sayfası olarak yer alan Gezi Direnişi’ni, bu ülkenin geleceğine sahip çıkan demokrasi ve özgürlük çığlığını karalama çabasından artık vazgeçin.

Yapıcı’nın ardından DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman söz aldı.

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, sendikalarının Taksim Dayanışması’nın kurulduğu günden itibaren bileşeni olduklarını hatırlatarak, şunların altını çizdi:

Gezi bu topraklarda işçilerin, kadınların, gençlerin yani bu ülkenin tüm değerlerini ve güzelliklerini üretenlerin, bu ülkenin gidişatına ilişkin itirazını ifade ettiği bir süreçtir. Gezi, bir kişinin ağzından çıkan sözün kanun sayılmasına karşı ilk büyük itirazdır. Bu nedenle Gezi’ye çeşitli biçimler altında suç ve suçlu elbisesi giydirmeye çalışmanın herhangi bir karşılığı yoktur. Gezi’de ilk büyük polis müdahalesi DİSK’in çağrısıyla 31 Mayıs 2013 günü saat 13.00’de Taksim Meydanı’nda toplandığımız anda başladı. Bu nedenle biz bu ülkenin emekçileri olarak mücadele tarihimize, Gezi’ye, barış mücadelemize sahip çıkacağız.

KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik, “Tek adam rejimi bir suç üretmeye çalışıyor. Yeniden bir suç yaratma mantığının boş olduğunu ve buradan bir şey çıkmayacağını açıkça ifade ediyoruz. Yaklaşan yerel seçimler, yaşanan ekonomik kriz nedenleriyle bir dış düşman yaratmaya çalışan AKP hükümeti sıkıştıkça toplumsal kesimlerin geriye dönük faaliyetlerine bakarak suç üretmeye çalışıyor” dedi.

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz, “Gezi Direnişi’nin üzerinden 5 yıl geçti. Ancak siyasal iktidarın Gezi kabusu bitmedi. Biz bugün arkadaşlarımızın yanında olmak için buradayız, 5 yıl önce Gezi’deydik. Peki bize o gün saldırı emri verenler, üzerimize gaz bombası atanlar bugün nerede? Dönemin yetkilileri nerede? Hepsi örgüt suçlaması ile cezaevindeler. Gezi Direnişi gibi Türkiye’nin en onurlu direnişini Fethullah Gülen’e, dış güçlere bağlayan dönemin başbakanı şimdiki Cumhurbaşkanı, Başakşehir Stadyumu’nda cemaat tarafından düzenlenen Türkçe Olimpiyatları’ndaydı. Biz Gezi’de yarattığımız paylaşmacı, dayanışma değerlerine sahip çıkacağız” ifadelerini kullandı.

TTB Merkez Konsey Başkanı Sinan Adıyaman ise “Hak arama talebi olan Gezi İsyanı boyunca hekim arkadaşlarımız halkın yanındaydı. Çünkü evrensel tıp etiğinin onlara verdiği görevler için alanlardaydı. Oradaydılar ve orada oldukları için yargılandılar. Gezi eylemlerinden sonra Ankara, İstanbul ve Hatay’da Tabip Odaları’nın yönetim kurulu üyeleri ‘görevi kötüye kullanmak’ suçlamasıyla yargılandılar ve beraat ettiler. Çünkü ortada bir suç yoktu. O zaman olduğu gibi bugün de hekimler her zaman dostlarının, yoldaşlarının ve halkın yanında olmaya devam edecekler” dedi.

Gülsüm Elvan: “Benim canımı aldılar ama vazgeçmeyeceğim yine Gezi olacağım”

Açıklamaların ardından CHP Milletvekilleri Ali Şeker ve Gökan Zeybek ve HDP İstanbul Milletvekili Oya Ersoy ve Berkin Elvan’ın annesi Gülsüm Elvan konuşmalar yaptı.

Gülsüm Elvan konuşmasında, “Gezi ekmektir, aşktır, sudur, ruhtur, biziz. Hiçbir kimse Gezi’yi bir suça, örgüte bağlayamaz. Benim oğlumu vuranlar, emredenler kimdi? Gezi’yi götürüp Fethullah’a bağlayamazlar. Gezi parkında çocuklarımız oynayacaktı. Yaşam alanımızı elimizden alamazlar. Orada benim canımı aldılar ama vazgeçmeyeceğim yine Gezi olacağım” dedi.

Haber: Sendika.org
03.12.2018

Diğer Yazılar