Emeğin, Kadının, Doğanın Sömürülmediği Bir Dünya İçin: Yaşasın 1 Mayıs!

İşçi ve emekçilerin bayramı 1 Mayıs‘ın bu yıl Korona salgını gölgesinde kutlandığını belirten Ekoloji Birliği, emek düşmanı siyasi iktidarın sokağa çıkma yasağını 1 Mayıs tarihinden itibaren başlattığına da dikkat çekti. Ekoloji Birliği‘nin 1 Mayıs ile ilgili açıklamasında “Emeğin, kadının ve doğanın sömürülmediği yeni bir düzen için  yaşasın 1 Mayıs” vurgulaması yer alıyor.

İşçi ve emekçilerin bayramı 1 Mayıs‘ın bu yıl Korona salgını gölgesinde kutlandığını belirten Ekoloji Birliği, emek düşmanı siyasi iktidarın sokağa çıkma yasağını 1 Mayıs tarihinden itibaren başlattığına da dikkat çekti. 1 Mayıs’ın sokağa çıkma yasağı olmayan yerlerde meydanlarda, yasak olan yerlerde de balkonlarımızda kutlanacağını belirten Ekoloji Birliği‘nin 1 Mayıs ile ilgili açıklamasında “Emeğin, kadının ve doğanın sömürülmediği yeni bir düzen için  yaşasın 1 Mayıs” vurgulaması yer alıyor.

1 MAYIS İŞÇİ ve EMEKÇİNİN BİRLİK, DAYANIŞMA, MÜCADELE GÜNÜDÜR

1 Mayıs, işçi ve emekçilerin BİRLİK, DAYANIŞMA ve MÜCADELE GÜNÜ. Bu yıl 1 Mayıs’ı Kovid-19 salgını nedeniyle “EvdeKal” süreci içinde kutlayacağız. İktidar Kovid-19 gerekçesi ile bu hafta da 31 ilde sokağa çıkma yasağı ilan etti ve yasağı da ne yazık ki 1 Mayıs’tan itibaren başlattı. Bu yasak taleplerimizi dile getirmemizin önüne engel olamayacak. İktidar bu süreçte zaman zaman çeşitli önlem paketleri ilan etti. Ne yazık ki paketler hep sermayenin çıkarına oldu. İşçi ve emekçiler, yoksullar, emekliler, üretici köylüler, küçük esnaf şiddete uğrayan kadınlar tedbir paketlerinden yararlanamadı.  Nafaka düzeyinde verilen bazı ufak yardımlarla halkın gözü boyanmaya çalışıldı.  Ancak mızrak çuvala sığmıyor.

Tüm krizler ve savaşlar gibi Kovid de işçi ve emekçileri, yoksulları, kadınları vurdu. Fabrikalarda, maden ocaklarında, şantiyelerde işçiler sosyal mesafe vb. dinlenmeden ve gerekli önlemler alınmadan çalışmaya mecbur bırakıldı. Yalnız Mersin Nükleer Güç Santralı şantiyesinde 6000 işçi çalıştırılmaya devam ediliyor. Kapatılan bazı işyerlerinde de işçilere ücretsiz izin verilerek açlığa mahkum edildi. Bu dönemde çok sayıda çalışan işsiz kaldı, kadına yönelik şiddet daha da arttı.

EMEĞİN SÖMÜRÜSÜ İLE HAK İHLALLERİ ve İŞ KAZALARI SÜRÜYOR

DİSK, KESK, TMMOB VE TTB, Kovid-19 salgını sürecinde zorunlu olmayan iş yerlerinin kapatılarak çalışanlara ücretli izin verilmesi, işten çıkarmaların yasaklanması, küçük esnafa destek, emekçilerin kredi ve borçlarının ertelenmesi, salgınla mücadelede katı bir disiplin ve bilimsel yaklaşım, özel sağlık kuruluşlarının kamu tarafından yönetimi, ücretsiz sağlık hizmeti, sağlık çalışanları için koruyucu ekipman ve test olanağı ve dezavantajlı kesim için özel tedbirler gibi yedi acil önlem talep etti. Ancak bu talepler göz ardı edildi.

Sezgin Tanrıkulu tarafından hazırlanan, “2002-2020 Arasında İşçi ve Emekçi Hak İhlalleri Raporu”nda, 18 yıllık AKP iktidarında en az 23 bin 980 işçinin önlenebilir iş kazaları sonucunda yaşamını yitirdiği açıklanırken, önlenebilir sebeplere rağmen hayatını kaybeden işçilerin sayılarının her yıl katlanarak arttığı belirtildi. Yalnız 2019 yılında 1.736 işçi yaşamını yitirdiği ve 11 Mart-10 Nisan tarihleri arasında ise en az 159 işyerinden 855 işçinin Koronavirüs testinin alınmayan önlemler sonucu pozitif çıktığı kaydedildi.

DOĞANIN, EMEĞİN ve KADININ SÖMÜRÜSÜNE “DUR” DİYECEĞİZ!

Bu süreçte doğaya ve yaşam alanlarımıza yönelik saldırıların da hızı kesilmedi. Bizler “EvdeKal” çağrılarına uyarken maden, enerji ve inşaat şirketleri talana ve yağmaya devam etti. Madenlerden termik santrallara, HES’lere, RES’lere, JES’lere, taş ocaklarına, her alanda ekolojik yıkım projelerine devam edildi. Diğer yandan Koruna Alan Yönetmeliği değişikliği yapıldı, maden alanları ve jeotermal alan ruhsatları ihaleye çıkarıldı.  İktidar sermaye gruplarından yana olan politikasını bu alanda da sürdürdü.

Emeği de, kadını da, doğayı da sömürenin aynı sermaye sınıfı olduğunu biliyoruz. Ekoloji Birliği olarak, emek ve demokrasi güçleri, kadın hareketi ve ekoloji örgütlerinin birliğini savunuyoruz.  Sokağa çıkma yasağı olmayan yerlerde meydanlarda, yasak olan yerlerde de balkonlarımızdan ve sosyal medyadan taleplerimizi ortaklaştırarak haykıracağız.

Emeğin, kadının ve doğanın sömürülmediği yeni bir düzen için: Yaşasın 1 Mayıs!

Diğer Yazılar