Bakan Şaştı Kendini Aştı / 11.05.2015

“BAKAN ŞAŞTI, KENDİNİ AŞTI “

Enerji Bakanı Taner Yıldız, Türkiye’deki çevrecileri Metsamor Nükleer Santrali’ne karşı eyleme çağırarak hepimizi bir kez daha trollemişdi. Her ne kadar bizler kendimizi “çevreci” değil de “doğa ve yaşam savunucusu”, “ekolojist” vb. olarak tanımlasak da bakanın davetine elbette icabet ederiz. Ederiz etmesine ama öncelikle bakanın Türkiye’de 40 yılı aşkın bir süredir devam eden nükleer santral karşıtı hareketin eylemlerine icabet etmesi gerekmektedir.

Ha Metsamor Ha Akkuyu Ha Sinop!

Bakanın eyleme davet ettiği Metsamor Nükleer Santrali’ne karşı nükleer karşıtı hareket yıllardır ses çıkarmış; özellikle Sinop ve Akkuyu’da yapılan eylemlerde bu santralin bir an önce kapatılması sık sık talep edilmiştir. Üstelik bu talep Bakan Yıldız’ın yaptığı gibi sadece “işletim süresi dolması” üzerinden değil nükleer karşıtlığının ilkesel tavrı üzerinden anlam bulmuştur.

Metsamor Nükleer Santrali’nin tamir ve ekipman değişiminden sorumlu olacak şirket Mersin Akkuyu’da nükleer santrali yapacak olan Rus Devlet şirketi Rosatom’dur. Sayın bakanın Rosatom Şirketi’ne güveni yok mudur? Dağı, taşı ve bütün kanalları donattıkları reklamlarında “güvenirliğini” ve “tecrübesini” öve öve bitiremedikleri, “en yeni teknolojiyi” kullandıklarını iddia ettikleri ve Mersin Akkuyu’yu sattıkları şirketin Metsamor’da çalışmasına neden karşı çıkmaktadır?

Bakan Yıldız’ın “Yalnızca enerji ihtiyacı var diye bir nükleer santral burnumuzun dibinde çalıştırılamaz.” sözlerine sadece Metsamor için söylenmesine katılmamız ise mümkün değil. Bunu hem Metsamor için, hem Akkuyu için, hem de Sinop için söylemek gerekmektedir.

Rapor Nerede?

Bakan Taner Yıldızın Metsamor Nükleer Santraline karşı çıkarken gösterdiği referanslardan birisi de “Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın direktifleri” olmuştur. Ancak aynı Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın Akkuyu Nükleer Santrali için hazırladığı misyon raporunun durumu muammadır. Mersin 1.İdare Mahkemesi devam eden Akkuyu Nükleer Santral davası için bu raporu istemesine rağmen, rapor mahkemeye bile verilmemiştir sunulmamıştır.

Tamamen anti demokratik, şeffaf olmayan, yalan ve yanlışlarla dolu olan Akkuyu Nükleer sürecine yeni bir kara sayfa daha eklenmiş oldu. “Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleri” sebebiyle gizlenen rapor hakkında Bakan Yıldız “raporun zaten bir tespit raporu olup hukuki bağlayıcılığı olmadığını” ve “gizem yaratılmaması” gerektiğini söyledi. Eğer ortada bir gizem olmasını istemiyorlarsa bu rapor bir an önce açıklanmalıdır. Hukuki bağlayıcılığının olup olmadığına ise mahkemeler karar vermelidir. Eğer illa da hukuki bağlayıcılığı olmayan bir şey aranıyorsa, sahte imzaların atıldığı Akkuyu ÇED raporuna bakılmalıdır.

Eyleme Gel, Raporu Açıkla

Bakan Yıldız’ın derdinin ne çevrecilik ne de insan sağlığı olmadığını biliyoruz. Bölgede “enerji devi” olma rüyası ve piyasa hesaplarıyla doğa ve yaşam savunucularının derdini bir saymasın. “Bir kısım ağaçları bahane ederek” diye başlayarak yaşam savunucularını yaftalayan cümlelerinden ve Metsamor Nükleer Santralini bahane ederek doğa ve yaşam hakkını savunanları köşeye sıkıştıracağını düşünmekten vazgeçsin.

Sayın bakanı, başta Sinop ve Mersin olmak üzere Türkiye’nin birçok noktasında gerçekleşen nükleer karşıtı eylemlere katılmaya; Metsamor gibi Sinop, Akkuyu ve tüm dünyada nükleere hayır demeye, gizledikleri Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın raporunu da bir an önce açıklamaya çağırıyoruz

 Ne olmuştu?

Bakan Yıldızın Açıklaması:
6 Mayıs 2015
21. Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı ICCI-2015’in açılışında soruları yanıtlayan Yıldız “Biz Ermenistan’daki Metsamor nükleer enerji santralinin riskleri ve dolan ömrüyle beraber Uluslararası Atom Enerji Ajansı’nın direktiflerine aykırı olarak çalışmasını doğru bulmuyoruz. Yalnızca enerji ihtiyacı var diye bir nükleer santral burnumuzun dibinde çalıştırılamaz. Bununla alakalı girişimlerimizi yaptık. Ermenistan’ın savunması ise ‘eğer bu nükleer santral durursa elektriksiz kalırız’. Mutlaka farklı çözümlerin olduğu kanaatindeyim” diye konuştu. Bakan Yıldız, kendi konuştukları ile çelişirken bir de çevrecileri suçladı: “Ben arkadaşlarıma bir tavsiyede bulunuyorum. Çevreyi bu kadar seviyorsunuz, bu takdir edilecek bir şey. 1980 yapımı, ömrünü tamamlamış bir santral var ve bu Iğdır’a 30, sınıra 16 kilometrelik bir yerde bulunuyor. Iğdır’da hep beraber Metsamor santrali ile alakalı bir çevre yürüyüşünde bulunalım. Neden hassasiyetinizi orada da göstermiyorsunuz?”Bakan Yıldız 2014 yılında da yine çevrecileri eyleme çağırmış “Ben İstanbul Taksim’de eylem yapan arkadaşlarımıza birazcık da Iğdır’a gelip Metsamor’la alakalı yapacakları eylemi genişletmelerini isterim, bari hayırlı bir iş yapmış olurlar” demişti.

 

Akkuyu Raporu Gizleniyor
Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), Akkuyu Projesiyle ilgili olarak hazırladıkları ve 24 tavsiye ve 15 öneride bulunan rapor uluslararası birçok benzer çalışmanın aksine kamuoyundan gizlendi. Mersin’de 1. İdare Mahkemesi, Enerji Bakanlığı’ndan Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın, Akkuyu’daki nükleer santral projesi için Türk Hükümeti’ne Şubat 2014’te teslim ettiği misyon raporunu istedi. Bakanlık şimdiye kadar halktan gizlediği, raporu mahkemeye vermeyi de reddetti. Bankalık gerekçe olarak “İstenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı devletlere de ilişkin ise, Başbakan veya ilgili bakan, gerekçesini bildirmek suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir.”  Sundu.  

 

 

 

Diğer Yazılar